Ayvalık’ta maden atık havuzu çöktü, ağır metaller içme suyu barajına karıştı!

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde Karaayıt Köyü’nde faaliyet yürüten demir madeninin atık havuzu çöktü, ağır metaller içme suyunun sağlandığı Madra Barajı’na karıştı. CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, “Köyün mera alanlarını gasp ettiniz, şimdi de canlarını tehlikeye atıyorsunuz” dedi.

Ayvalık madenin atık havuzu çöktü, ağır metaller içme suyu barajına karıştı!

Ayvalık’ta maden atık havuzu çöktü, ağır metaller içme suyu barajına karıştı! (video aşağıda)

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ile birlikte madenin olduğu sahaya giden CHP’li Aytekin, madenin yanındaki dereye akan sulara ağır metallerin karıştığını ve bu derenin de Dikili, Bergama, Ayvalık, Altınova ilçelerin su ihtiyacının karşılayan Madra Barajı’na aktığını söyledi.


Aytekin suya karışan ağır metallerin Dikili, Bergama, Ayvalık, Altınova yaşayan insanların evindeki içme suyuna kadar gideceği uyarısında bulunarak, yetkililere “Köyün mera alanlarını gasp ettiniz, şimdi de canlarını tehlikeye atıyorsunuz. Burada bir cinayet işleniyor. Bu cinayeti bu ülkeyi yönetenlerin gelip yerinde görmesini istiyoruz” dedi.

Karaayıt Köyü Muhtarı Bayram Kaçar ise dün yağan yağmurlarla birlikte madenin atık havuzu ve pasalarının köyün yakınından geçen dereye çöktüğünü belirterek, tüm kirliliğin halen Madra Barajına aktığına dikkat çekti.

Vatandaşın içme suyunun kirleten maden ocağıyla ilgili ise adım adım süreç şöyle işledi:

• Bilfer Madencilik şirketi, 2008 yılındaki “ÇED olumlu” belgesini aldıktan sonra Karaayıt Köyü’nün meraları üzerinde faaliyete başladı. Balıkesir Barosu, köylülerin başvurusu sonrası aynı yıl Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine ÇED raporunun iptali istemiyle Balıkesir İdare Mahkemesinde dava açtı.

• 31 Temmuz 2009 tarihinde Balıkesir İdare Mahkemesince “ÇED olumlu” kararı iptal edildi. Şirket bunun üzerine yeni bir ÇED süreci başlattı. Bu arada köylüler, yakın çevredeki ekoloji örgütleri ile madene karşı birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirerek yeni ÇED sürecine tepki gösterdi.

• Karaayıt Köyü’nde 13 Kasım 2009 tarihinde yapılan ÇED toplantısına geniş katılım sağlanırken köylüler itirazların yaptı ve madenin istemediklerine dair imzaları yetkililere verdi.

125 dönümlük mera alanı köylünün elinden alındı

• Mart 2010 tarihinde Balıkesir Mahalli Çevre Kurulu, Karaayıt Köyü içinde kurulacak Bilfer Madencilik Demir İşleme tesisleri pasa döküm alanının uygun olduğu yönünde olumlu karar verdi. Köy için çevresel açıdan sorun oluşturmayacağı söylenen kararın gerekçesinde, tesis ile en yakın yerleşim birimi olan Karaayıt Köyü arasında 300 metre mesafe olduğu halde arada bir tepe bulunması ve tesis sahasından bakıldığında köy merkezinin görülmediği, ancak köyün en uç noktasında bulunan 4-5 evin görüldüğü belirtildi! Böylece 125 dönümlük mera alanı köylünün elinden alınmış oldu.


• Bilfer, 2013 yılında köy merasından 10 dönüm daha talep etti. İl Mera Komisyonu bu kez Karaayıt’taki 9 buçuk dönümlük arazinin mera vasfını kaldırılarak 20 yıl süre ve 5 bin lira bedelle maden şirketinin kullanımına verdi. Köy ihtiyar heyeti kararı imzalamadı ancak 2014 seçiminden sonra muhtar değişince bu 10 dönüm de maden şirketine verildi.

Yüksek oranda arsenikli su

• 2014 yılında köy suyunun arsenikli olduğuna dair rapor basında yer aldı. Karaayıt suyundaki arsenik oranı yüzde 17,4 iken çevresindeki köylerden Beşiktepe’de yüzde 59,15, Yeniköy’de yüzde 29, Bulutçeşme’de yüzde 14,4 olarak tespit edildi. Türközü Mahallesi’ndeki bir su kuyusu, çok yüksek oranda arsenik içerdiği için kapatıldı.

• Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) müdürü, arseniğin genellikle maden sahalarının ve termal kaplıcaların yaygın olduğu bölgelerde görüldüğünü söylemesi, Ayvalık Tabiat Platformu tarafından Bilfer Madencilik İşletmesinin içme suyu kaynaklarını kirlettiğine dair bir itiraf olarak değerlendirildi.

• 2015 yılı mayıs ayında Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin aldığı kararla, Ayvalık Belediyesinin Bilfer Madencilik Tesislerini mühürleyeceği bilgisi verildi. Daha sonra ne olduysa Balıkesir’den gelen ikinci bir yazıyla mühürleme işlemi durduruldu. Tesise, yarattığı gürültü kirliliği ve toz bulutuna karşı önlem alması için süre tanındı ancak şirket, faaliyetine aynı şekilde devam etti!

• Köylerdeki insanların arsenikli suyu içmesine ve kullanmasına göz yumulmasın diye Ayvalık Tabiat Platformu tarafından yapılan müracaatlar sonuç verdi. 2016 yılında BASKİ tarafından bazı köylere arsenik giderme sistemleri kuruldu. Buna rağmen Türközü Köyü’ne arıtma yapılmadı. Köy hâlâ arsenikli suyu kullanmaya devam ediyor.

• Arsenik oranının yüksek olmasının nedeni olarak gösterilen demir/bakır madeni “kazanılmış hak” gerekçesiyle kapatılamadı.

Bakanlıkta yapılan toplantıda ÇED olumlu belgesi verildi

• Madenin yeni pasa döküm alanı için yapmak istediği ÇED toplantısı Ekim 2019 tarihinde yöre halkının tepkisi nedeniyle yapılamadı.


• Halkın tepkisine rağmen pandemi sürecinde yöre halkı ve örgütlerinin haberi dahi olmadan Haziran ayında Bakanlıkta yapılan İDK toplantısı ile madeni istediği ÇED olumlu belgesi verildi. Ocak ayının son günlerinde yağan yağmurlarla madenin pasa tepeleri ive atı barajı çöktü. Kirlilik Madra Barajına aktı.

İşte o görüntüler:

Artvin’de çevre katliamı: Maden ruhsatları tarımı bitirecek, doğa yok edilecek!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.