Hukuk, demokrasi ve özgürlükler sorunu varken Ay’a çıkmak…
Hukuk, demokrasi ve Ay’a çıkmak
2015 yılındaki seçimlere girerken AKP iktidarı ‘yerli yolcu uçak projesi’ni gündeme getirmişti ve 2019 yılında bu uçaklar hazır hale getirilmiş; bunun yanında milli elektrikli otomobilimiz yollarda olacaktı.
AKP iktidarı bu gelişmeleri güçlü şekilde savunuyordu. Hatta geçmişte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan Berat Albayrak “Uzaya yol yapacağımızı söylesek inanacak AKP seçmenimiz var” açıklamasında bulunmuştu.
Doğrusunu söylemek gerekirse AKP, seçmenini çok iyi tanıyor ve bugün de “2023 yılında Ay’a çıkacağız” açıklamasında bulundular.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz günlerde Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk ile görüşmede bulunarak belki de bunun altyapısını hazırladı. Bu mümkün olacak mı önümüzdeki zaman diliminde göreceğiz…
Ancak Türkiye’nin Ay’a çıkmaktan öte daha yapacak çok şeyi var!
Hukuk ve demokrasi
Bir bireyin yaşadığı toplumda öncelikle ‘refah ve huzur içinde yaşama’ probleminin çözülmesi gerekir. Türk toplumu, şu an için ne kadar huzurlu, ne kadar özgür yaşıyor ve ne kadar demokrasi ile yönetiliyor.
İktidar, ekonominin sıkıntıya girmesinden dolayı önce yargı reformundan bahsetti; sonra dozu artırarak ‘yeni anayasa’yı dile getirdi. Çünkü şu kesin ki; yargı, demokrasi ve ekonomi bölünmez bir birliktelik taşır. Etle tırnak gibidir. Maalesef ki, AKP iktidarı ne zaman başı sıkışsa o zaman aklına geliyor hukuk ve demokrasi. Ancak hala toplumu rahatsız eden gelişmeler de yaşanmıyor değil…
Birkaç örnek vermek gerekirse… Son günlerde ortaya çıkan Boğaziçi eylemleri bunun en somut örneği. Üniversite dışından getirilen bir rektörün, öğrenciler tarafından kabul görmemesini dikkate almamak ulusal ve uluslararası alanda demokrasi için sorun teşkil etmektedir.
Ataması hukuki midir? Evet, hukukidir. Ancak demokratik midir? Hayır! Bu sorun, sadece bu iktidarın sorunu değil. Sorun 1980 darbesinin getirdiği 1982 anayasası. Bu sorunun devamı olan Trakya Üniversitesi profesörünün Boğaziçi öğrencilerini tehdidi başka bir demokratik ve hukuki sorunu doğurmaktadır.
Sadece bu gelişmeler değil…
301 kinin öldüğü Soma faciasında Yargıtay kendi kararını bozdu ve tutuklu sanık kalmadı!
Polislerin öldürdüğü Gazi’deki gençlerin davasında, polislere sadece 24 bin lira ceza verildi.
İpek Er’e tecavüz eden ve intiharına neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan tahliye edildi.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen İrfan Fidan‘ın teamüllere uygun olmayan seçim süreci…
İşte asıl meselenin özü özgürlükler, hukuk, demokrasi meselesi boyutu…
Bunları çözmeden Ay’a çıkmak milli içeceğimiz olan ay’ran içmeye benzer!..
