AKP iktidarı, ekonomideki kötü gidişatın önüne geçmek için “reformlar” ortaya koyuyor. Bu reformlar yeterli midir veyahut samimiyete dayalı uygulamalar mıdır tartışılması gerekir!..
İktidarın “ya tutarsa” reform modelleri
AKP iktidarı tam manasıyla çıkmaz sokakta…
Ekonomik girdap, ülkenin zor durumda olmasına neden oldu. İktisadi gelişmeler iktidarın da çeşitli yöntemler geliştirmesini beraberinde getirdi.
Özellikle yakın geçmişte dolar/TL kurunun 8,60’ları görmesiyle, ekonomideki tehlikeyi gören AKP’nin üst kademesi çareler aramaya girişti.
Muharrem İnce‘nin bir televizyon kanalında “Berat Albayrak istifa etsin, dolar 1 TL aşağı iner” söylemi gerçek oldu. Albayrak istifa etti ve dolar 1 lira aşağı çekildi.
Bu, tabi tek başına yeterli olamazdı. Bunun için yeni söylemler gerekliydi. Sonuç itibariyle ekonomi artık duvara toslamıştı.
Üretim ekonomisine geçilmeliydi, ekonomik ve hukuki reformlar gerekiyordu.
Üretim ekonomisine geçip buradan sonuç almak oldukça uzun yıllar alacak olmasından dolayı, AKP iktidarını reformlara yöneltti.
Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yargı reformundan bahsederek geçen hafta ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladı. Bu plana bakıldığında içinde çokta anlam ifade etmeyen maddeler ortaya çıktı.
Bu planın bir de ekonomik bir reformla pekiştirilmesi gerekiyordu. Bunun için de Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz gün ekonomik reform açıkladı. Basit usulde vergi veren esnafa çok küçük faydası olması dışında ne çiftçiye ne de piyasaları canlandıracak bir reform niteliği taşımadı.
Özünde, iktidarın amacı reform yapmaktan ziyade piyasalara bir umut ışığı oluşturmak ve bunun dışında dış yatırımcının iştahını açmaktı. Yani, öyle yapısal reformlar beklemek pek de rasyonel olmaz, olamaz. Çünkü AKP iktidarının düşüncesi zaman kazanmak ve süreci ötelemek…
Reformlardan sonuç beklemek doğru değil. İnsan haklarını ön plana çıkan eylem planından daha bir hafta geçti ve hüsrana neden oldu…
Yakın geçmişte Soma’daki maden faciasının hukuki sürecinde tutuklu sanık kalmadı.
Çorlu tren faciasında eşi ve çocuğunu kaybeden Mısra Öz sanık oldu ve 8 bin 800 lira ceza aldı.
Daha uzağa gitmeyelim… Marmara Üniversitesi’nde profesör olan Mustafa Öztürk dini sözlerinden dolayı tehdit edildi ve tarikat liderlerini eleştirerek “Artık gidelim. Yerli ve milli tımarhanede herkese ruh sağlığı dilerim” dedi ve Türkiye’yi terk edip Almanya’ya gitti.
“Ya tutarsa” modeli reformlar, çözüm getirmeyeceği gibi, Türkiye’nin uluslararası kamuoyunda da inandırıcılığını kaybettirmektedir. Bu da yapılan reformları (!) boşa çıkarmaktadır…