Epeydir gözlemlediğim bir durum ‘herkesin mutsuz’ olduğunu söylemesi, düşünmesi. Hele de pandemi sonrası daha da arttı mutsuzluğumuz. Nereye baksam mutsuz gözler, mutsuz yüzler… Elbette zor günlerden geçiyoruz, maddi manevi yıprandığımız bir dönemdeyiz; ancak mutsuz bir ruh haliyle bu dönemi hem fizyolojik hem de psikolojik anlamda sağlıklı bir şekilde tamamlamamız imkânsız. Polyannacılık oynamadan biraz düşünce tarzımızı değiştirerek kendimizi mutlu hissetmemiz ve sorunlarımızı da daha güçlü bir ruh haliyle çözmemiz mümkün.
Mutluluğu arayanlar için eylem planı
Aslında mutsuzluğumuzun kaynağı onu çok uzaklarda hatta imkânsızlarımız içinde aramamız; oysa mutluluk kendi içimizde bizim kontrolümüzde. Yapılan bir araştırmaya göre mutluluğu etkileyen faktörlerin %50’si genetik, %10’u ülke / çevre / ekonomik koşullar, %40’ı amaçlı bireysel faaliyetlere dayanmaktadır. Peki, kontrol bizdeyse bunca mutsuzluk niye? Ya mutluluk öğrenilebilir bir durumsa yine de mutsuzluğu tercih eder misiniz?
Hadi, mutluluğa yatırım yapmak için değişimi kendi içinizde başlatacağınız hayatınızda uygulayabileceğiniz 10 aksiyonu birlikte değerlendirelim.
1- Kendini sev, hatalarını kabul et
Kendiyle derdi bitmeyenin dünyayla derdi bitmez derler. Eksileriniz, artılarınız, hatalarınız, başarılarınız, başarısızlıklarınız, geçmişiniz, alışkanlıklarınız, kişisel özellikleriniz, dış görünüşünüz bunların hepsi sizi siz yapan ve diğer herkesten ayırıp sizi biricikleştiren özellikleriniz. Kendinizi sevmediğiniz, hatalarınızı kabul etmediğiniz sürece kendinizle savaşınız bitmeyecektir. Bu savaşın kazananı da kaybedeni de yok; çünkü her iki taraf da sizsiniz.
2- Çevrenizdeki insanları olduğu gibi kabul edin
Hepimiz birbirimizden farklıyız ve farklılıklarımızla güzeliz, özeliz. Eğer çevrenizdeki insanları, ailenizi, eşinizi, sevgilinizi, dostlarınızı, çocuğunuzu değiştirebileceğiniz düşüncesiyle hareket ediyorsanız ve sizin istediğiniz değişimi sağlamadıkları için onlara kırılıyorsanız bunun nafile bir çaba ve üzüntü olduğunu söyleyebilirim. Kendinize şunu sorun ve dürüstçe cevaplayın lütfen: “BEN NE KADAR DEĞİŞEBİLİRİM, KENDİMDEN NE KADAR TAVİZ VEREBİLİRİM?” bu soruya verdiğiniz cevap çevrenizdekileri anlamanız için yeterli olacaktır.
3- Erken kalk, dengeli beslen, sağlıklı yaşa
Yapılan araştırmalara göre düzenli bir hayat rutini olan insanlar daha pozitif düşünüp daha pozitif yaşıyorlar. Sabah erken kalkmak hem günü verimli kullanmak hem beslenme düzeni oluşturmak hem de sağlıklı bir hayat biçimi sürdürmek için ilk adımı oluşturuyor.
4- Kişisel bakımınıza önem verin
Depresif ve mutsuz ruh halinin en belirgin özelliğinden biri de öz bakım eksikliği. Öz bakım, öz saygının da temelini oluşturuyor. Aynalara gülümseyerek bakmak için önce kendiniz için öz bakımınıza önem verin. Sevdiğiniz parfümü kendiniz için sürün, kuaföre kendiniz için gidin. Ve önce kendinize gülümseyin.
5- Her yeni günü güzel karşılayın
Her sabah bize verilen yeni bir şansla uyanıyor ve yeni bir güne başlıyoruz. Güne nasıl başlarsak kendimizi günün ilk saatinde nasıl motive edersek tüm günü de öyle geçiriyoruz. Bu nedenle sabah ilk kalktığınızda kendinizi olumlayarak motive edin. Bunun için kendinize bir sabah mottosu bulabilir, bir sabah rutini oluşturabilirsiniz.
6- Yeni rutinler, alışkanlıklar edinin
Alışkanlıklarınız kaderiniz değildir, onları istediğiniz şekillere dönüştürmek, değiştirmek, olumsuzun yerine olumluyu koymak sizin elinizde. Alışkanlıkların gücüne inanın ve değişimi başlatın. Hayatınızdaki küçük değişimler, siz onlara sahip çıkar ve denemekten vazgeçmezseniz önemli sonuçlara yol açar.
7- Çatışmadan değil uzlaşmadan beslenin.
Her zaman, her koşulda ve ortamda fikirleriniz kabul görmeyebilir. Böyle durumlarda kendi fikrinizi benimsetmek için girdiğiniz çatışma sizi yıpratmaktan öteye gitmez. İletişimde çatışmanın olabileceği durumlarda önce sakince karşınızdaki kişiyi dinleyin anlamaya çalışın. Onun fikrini benimsemek veya onu haklı bulmak zorunda değilsiniz ama uzlaşabilirsiniz.
8- Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin
Hepimizin sıkça yaptığı hatalardan biri de sürekli başkalarını mutlu etmeye çabalamamız. Oysa kendimiz mutsuzken başkasını nasıl mutlu edebiliriz? Mutsuz bir eş, eşini çocuğunu mutlu edebilir mi? Edemez, edemediği için de ben bunca fedakârlık yapıyorum yine de kimse mutlu olmuyor düşüncesinden kurtulamaz. Kendi isteklerinize kulak tıkmayın. Bir sorun kendinize ‘bugün kendim için ne yapmalıyım?’ Açık havada 1 saat yürüyüş, bir arkadaşınızla içeceğiniz kahve, uzun zamandır izlemek istediğiniz bir filmi izlemek… Kendinize nefes alabileceğiniz bir yaşam alanı bırakın. Bu yaşam alanını eşinize, partnerinize, çocuğunuza da sağlayın. Onların yaşam alanlarına siz saygı duyun onların da size saygı duymasını sağlayın.
9- Mükemmellik, kime göre neye göre?
Mükemmel olmaya çalışma ve olamadıkça kendini suçlama bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük. Hiç kimse kusursuz değilken kendinizi kusursuzlaştırmaya çalışarak zaman ve enerji kaybetmekten öteye gidemezsiniz, yüklendiğiniz başarısızlık hissi ve mutsuzluk da yanınıza kar kalır. Mükemmel olayım derken yeni şeyler denemekten, hata yapmaktan korkar hale gelirseniz hayatı ıskalarsınız. Hatalarımızla değişiyor, güçleniyoruz. Siz elinizden gelenin en iyisini yapın, sonuca odaklanın, varsın küçük pürüzler çıksın. Bunun için kendinizi suçlamayın.
10- Enerjinizi güzel şeylere harcayın.
Bir düşünün bakalım enerjinizin çoğunu olumlu güzel şeylere mi yoksa negatifliklere mi harcıyorsunuz? Neye yönelirseniz, ne için çabalarsanız ona dönüşürsünüz.
Unutmayın, mutluluk içten dışa doğru yayılır ve sizi sizden başkası mutlu edemez. Hayat mutsuz olmak için çok kısa, haydi gülümse kendine.