Yavru kedileri fırına atıp pişiren Japon uyruklu şahıs sınır dışı edildi

İstanbul Küçükçekmece’de bir şahıs, sokaktan topladığı yavru kedileri iddiaya göre fırına atıp pişirerek katletti. Gözaltına alınan Japon uyruklu şahıs sınır dışı edildi.

Yavru kedileri
Görsel temsilidir.

*Bu haberin içeriğinde, bazı okuyucularımızın rahatsız olabileceği ifadeler bulunmaktadır.

İstanbul Küçükçekmece’ye bağlı Gültepe Mahallesi’nde yaşayanlar, hayvanlara yönelik bir katliamla sarsıldı.


İddiaya göre mahallede yaşayan ve kimliği bilinmeyen yabancı uyruklu bir şahıs, çevrede bulunan yavru kedileri yakalayıp topladı. Şahıs, sayısı toplamda 5 olduğu belirtilen yavru kediyi fırına attı ve pişirdi.

Olay üzerine mahallelilerin tepki gösterdiği şahıs, suçlamaları kabul etmedi.

“Meyve toplar gibi”

Cumhuriyet.com.tr’nin haberine göre; Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkan Yardımcısı Nihal Erkoç, olayın kendilerine ihbar edildiğini ve konfederasyondan bir temsilcinin konuyu takip ettiğini söyledi.

Olayı anlatırken “Adam yavru kedileri tabiri caizse dışarıdan meyve toplar gibi toplamış götürmüş evine” diyen Erkoç, mahallelilerin yavru kedilerin kaybolduğunu farketmeleri üzerine ilgili kurumlara haber verdiklerini ve bunun üzerine gelen kurum temsilcilerinin de sözkonusu şahsın evini aradığını ifade etti. Erkuş, “Evde fırından kötü kokular geldiğini duymuşlar fakat kişi fırının kapağını açtırmamış. Fakat olay tespit edilerek idari işlem uygulandı. Para cezası kesildi.” dedi.


Erkoç, sözkonusu şahsın sınırdışı edilmesi için uğraştıklarını dile getirdi.

“Belediyeler de ceza almalı”

İktidar temsilcilerinin uzun bir süredir Meclis’e getirileceğini belirttiği Hayvan Hakları Yasası teklifi için de görüşünü sorduğumuz Erkoç, “Sürekli bastırarak belirttiğimiz; Hayvana şiddete, vahşete, tecavüze hapis cezası gelmesi, cezaların en az 2 yıl 1 aydan başlaması. Aksi halde paraya çevrildiği için herhangi bir yaptırımı olmuyor. Ve belediyeler de ceza kapsamına alınmalı. İnsanlar 3 tane 5 tane öldürürken belediyeler yüzlercesini katlediyor. Barınaklarda kalplerine şırıngalarla çamaşır suyu veriliyor, iğnelerle öldürülüyor. Toplanıyor dağlara taşlara otobanlara atılıyor. Çöplüklere atılan hayvanlar yazın güneşte, kışın yağmurda karda korunaksız alanda çöplerdeki asitli sulardan içerek yavaş yavaş ölüyorlar. Yani ilk isteğimiz hapis cezası gelmesi” dedi.

“Kanunun bu şekilde çıkmasını istemiyoruz”

Bakan  Pakdemirli’nin evlerdeki hayvan sayısına sınırlama getirileceğine dair sözlerini de hatırlatan Erkoç, “Evlerdeki hayvanlar zaten petshoplardan alınan hayvanlar değil. Barınaklardan sokaklardan kurtarılan hasta, yaralı hayvanlardır. Bunlara sınırlama getirildiği takdirde tekrar bu hayvanlar barınaklara götürülecek ve ölüme mahkum edilecek veya öldürülecek. Bu sınırlamanın kaldırılmasının talep ettik” diye konuştu.

“Hayvanların mal kapsamından çıkıp can kapsamına giriyor. TCK kapsamına alınıyor’ diye insanların ağzına bir bal sürüldüğünü söyleyen Erkoç, “Fakat perde arkasında, hayvanlara yönelik bir şiddette, tacizde kişiler şikayette bulunamayacak ne yazık ki. Kurumlar şikayet ettiği zaman kurumların şikayetleri dikkate alınacak. Bu bilinmediği için vatandaş çok seviniyor. Kanunun bu şekilde çıkmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.


Hayvan Hakları İzleme Komisyonu’nun açıkladığı 2020 raporuna göre, Türkiye’de son bir yılda 1 milyar hayvanın yaşam hakkı gasp edildi; 22 milyon hayvan işkence gördü. Hayvana yönelik şiddetin ve istismarın önlenmesi için bütünlükçü bir hayvan hakları yasasına ihtiyaç bulunuyor.

Hayvan hakları yasası: Kasten öldürmeye 4, eziyete 3 yıla kadar hapis cezası


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.