Şahan Gökbakar’dan kendisini hedef gösteren MHP’li Yönter’e yanıt

Günlerdir yangın bölgesinden yayınlar yapan Şahan Gökbakar kendisini hedef alan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’e sosyal medya hesabından tepki gösterdi.

Şahan Gökbakar

Video aşağıda – Yönetmen ve oyuncu Şahan Gökbakar, orman yangınlarıyla ilgili “Help Turkey” etiketiyle paylaşım yapan sanatçıları hedef alan iktidara yakın Yeni Asır Gazetesi’nin manşetine tepki göstermiş, bunun ardından da MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’in hedefi olmuştu.

Gökbakar, kendisini Twitter üzerinden “Seviyen aynen Recep İvedik…Ligin Ceren ile Celal’deki rolünle birleşik! Sen kendine yardım iste Şahan, boş kafanın almadığı işlere karışma, çünkü düşmüşsün düşeceğin kadar…Ancak Türk devleti güçlüdür bunu da traji komik aklından çıkarma…Güldürmeden önce utanmayı dene!” ifadeleriyle hedef alan Yönter’e Instagram hesabından yaptığı yaklaşık 45 dakikalık bir canlı yayın konuşmasıyla yanıt verdi.


“Tweet’i sizlerle beraber analiz etmek istedim. Hep beraber bir üzerinden geçelim bu değerli milletvekilimizin attığı tweet’in. MHP’ye gönül vermiş çok sevdiğim insanlar var. Beni tanırlar, ben de onları tanırım. Birbirimizi tanırız, biliriz. Ta Bilkent yıllarımdan oluşturduğum dostluklar var MHP sevdalısı arkadaşlarımla. Dolayısıyla aşina olduğum bir grup. Ama İzzet Ulvi Yönter’le hiç karşılaşmadım” diyen Gökbakar, Yönter’in paylaşımındaki ağır ifadeleri ayırıp tek tek yanıtladı.

Gökbakar’ın konuşması şöyle:

‘Seviyen aynen Recep İvedik…Ligin Ceren ile Celal’deki rolünle birleşik!’: Edebi bir giriş, şiirsel bir yaklaşım. Filmlerimi izlediğini anlıyorum buradan. ‘Ceren ile Celal’ diyor, o filmin adı ‘Celal ile Ceren’, ters yazmış ama olsun. O kadar olur.

Sen kendine yardım iste Şahan’: Hayır efendim, Sayın İzzet Ulvi Yönter Beyfendi… Ben kendime yardım istemem. Yaptığım yayınları takip ederseniz, kendi evim yanarsa herhangi bir insandan, devletimizin hiçbir yetkilisinden yardım istemeyeceğimi söyledim. Yanması durumunda imkanım olduğunu ve onartacağımı  söyledim. Dolayısıyla ben kendim için yardım istemem. Ben beni bunca yıl seven milyonlarca insan için yardım isterim. Ağaçlar için, hayvanlar için, ekosistem için, bu vatan için, kilometrelercekare orman için yardım isterim. Yoksa benim sapık olmam lazım. Gece gündüz burada 7 gün boyunca dumanın içinde niye durayım?

‘Boş kafanın almadığı işlere karışma’: Ben 24 yaşımda komedi yaparak bu eğlence dünyasına adım attım. Ankara’dan geldim, İstanbul’da hiç bir tanıdığım yoktu. Önce ODTÜ Koleji’nden mezun oldum, ardından Bilkent Konservatuvarı’nda tiyatro okudum bitirdim, İstanbul’a geldim. Kendi yaptığım skeç şovu hayata geçirmeye çalıştım. Başarı oldum. İnsanlar beni tanıdı, ‘Dikkat Şahan Çıkabilir’ programıyla. Onu da izlerseniz, güzel skeçler var eğlenebilirsiniz. O programdan sonra kariyerimde sinemaya geçtim ve yaptığım filmlerle Türk sinema tarihine bir hoş seda bıraktığımı düşünüyorum. 2008 yılından beri en çok izlenen filmleri yapan insanım ben Sayın İzzet Ulvi Beyfendi. Dolayısıyla kafamın boş olduğu izlenimine nerden kapıldınız bilemiyorum. Kafam iyidir, ortalamanın üstündedir, boş değildir.

‘Çünkü düşmüşsün düşeceğin kadar’: İnanın düşündüm, acaba biz nereye düştük diye? ‘Düşmüşüm düşeceğim kadar’lık ne olmuş olabilir, bulamadım.

Ancak Türk devleti güçlüdür‘: Zaten ben yayınlarımı izleseydiniz, her bir yayında 4 kere filan ‘devletimiz çok güçlüdür’, ‘ama daha iyisini, daha hızlısını yapmalıyız, daha hızlı müdahale etmeliyiz’ diye konuştum. Yani ben devletimizin büyük olduğu konusunda sizinle aynı fikirdeyim.


“Türkçeyi daha düzgün kullanmalısınız”

‘Bunu da o traji komik aklından çıkarma’: Trajikomik aklımdan çıkarmayayım, evet. ‘Trajikomik’ birleşik yazılır, ayrı yazmışsınız. Hani siz MHP’nin Genel başkan Yardımcısı olduğunuz için bence türkçeyi daha düzgün kullanmalısınız. En azından türkçenin sosyal medyada bu kadar kullandığı böyle bir dönemde öğretici bir misyonunuz olur. İnsanlar kelimeleri doğru öğrenirler.

‘Güldürmeden önce utanmayı dene’: Ben utanılacak birşey yaptığımı düşünmüyorum. Bana hakaret etmekten eleştiri yapmaya fırsat bulamamışsınız. Ben bu tweeti okuyup ‘şimdi neden utanmalıyım’ diye kendim mi bulmalıyım? Ne konuda utanacağımı bana hakaret etmek yerine güzel, tane tane bir üslupla deseydiniz. ‘Şahancım şu şu konularda utanman gerekiyor.

Utan bundan’ deseydiniz, ben de düşünürdüm ‘Evet abi utanılacak birşey yapmışım’ veya ‘Utanılacak birşey yapmamışım’ diyerek. Şimdi ben beni eleştirdiğiniz konuyu tahmin etmeye mi çalışayım? Valla Ulvi Amcacığım ben utanacak birşey yapmadım.

İş tanımızda mı yazıyor?

Siz milletvekilisiniz diye bu tarz hakaret eden cümlelerle bana konuşamazsınız. Bunu bir netleştirelim. Ben siyasi bir kimlik değilim. Ayrıca bana değil kimseye böyle konuşamazsınız. Çünkü milletin vekilisiniz ve vekaletini aldığınız insanlara böyle hakaret etmemeniz gerekiyor. Hakaret ederek ne elde etmeye çalışıyorsunuz? Varmaya çalıştığınız noktayı anlayamıyorum.

Siz siyasiler Meclis’te hepinizin dokunulmazlığı olduğu için birbirinize sayar söversiniz. Sonra kantinde oturur çay çorba içersiniz. O sizin dünyanız, biz o dünyaya dahil değiliz. Ben bir oyuncuyum, bu vatanın efendi bir ferdiyim. Dolayısıyla siyaseten alışkın olduğunuz bu linç kültürü bende yok. Halktan kimseye böyle konuşamazsınız. Sizin iş tanımınızda ‘milletvekilleri akıllarına estiğince önüne gelene hakaret edebilir’ mi yazıyor?

Bana bu hakaret mesajını attığınız zaman ne geçti elinize? Açın bakın tweet’iniz altında, 900 yüz bin insan size karşı şeyler yazmış. Hiç kimse sizinle aynı görüşü paylaşmıyor. Bunu artık anlayın. Aynı görüşü paylaşsa da aynı üslubun doğru olduğunu düşünmüyor.

Kimin seviyesi Recep İvedik acaba

Gerçekten kalbimi kırdınız. Sizin gibi bir pozisyona gelmiş, bir mevki sahibi olmuş bir milletvekiline bu konuşmayı yakıştıramadım. Bir kere benim adım Recep İvedik değil. Benim adım Şahan Gökbakar. Recep İvedik karakteri benim kaleme aldığım hayali bir karakter. Yaşamıyor, hayatta değil. Benzerleri vardır ama o yok. Ben yaşıyorum İzzet Bey Amcacığım. Anam babam benimle böyle konuşmuyor hayırdır inşallah!”. ‘Seviyen Recep İvedik’miş. Kimin seviyesi Recep İvedik acaba? Seviyeden bahsedilen tweet böyle olur mu? Tweet baştan kendini imha ediyor zaten. İzzet Bey Amcacığım kafam boş filan değil, baya işlere de yatar. Oyunculuğu moyunculuğu bırakır başka işlerle de uğraşırım. Kafam basar herşeye yani.


Size bu üslupta cevap vermeyi bilirim ama kendime yakıştırmıyorum. Sizi attığınız bu tweet’le baş başa bırakıyorum Sayın İzzet Ulvi Bey Amcacığım.”

Haluk Levent: Bir sponsor daha bulduk, yangın söndürme uçağı getireceğiz


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.