Türkiye’deki en kapsamlı araştırma: Yoğun bakımdakilerin yüzde 39’u çift doz Sinovac olmuş!

Türk Yoğun Bakım Derneği tarafından yapılan kapsamlı araştırmanın sonuçlarına göre; yoğun bakımda yatan Covid hastalarının yüzde 39’u çift doz Sinovac aşısı olmuş! Çift doz Biontech olanların yoğun bakıma düşme oranı ise yüzde 0,5’te kaldı. Tatil dönüşü yoğun bakımlarda alarm başladı!

sinovac

Türk Yoğun Bakım Derneği, 11 Ağustos tarihinde Türkiye genelindeki 60 merkezde yatan 952 yoğun bakım hastasının verilerini açıkladı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkıran ve Genel Sekreter Doç. Dr. Fethi Gül, çalışma hakkındaki verileri basın toplantısı ile açıkladı. Prof. Dr. Demirkıran, çalışmaya dahil edilen hastaların yüzde 51,4’ünü aşısızlar, yüzde 39,4’ünü ise çift doz Sinovac ile aşılanıp zamanı geldiği halde üçüncü dozunu yaptırmamış olanların oluşturduğunu söyledi. Doç. Dr. Gül ise çalışmanın, Sinovac aşısının yoğun bakım verilerini bu kadar geniş perspektifle ortaya koyan ilk araştırma olduğunu söyledi.

Türk Yoğun Bakım Derneği’nin, Türkiye genelinde 60 merkezden elde edilen verileri Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu önderliğinde, Sağlık Bakanlığı’nın onayıyla değerlendirdiği çalışmanın sonuçları, aşılanmanın ağır hastalık, hastaneye yatış ve ölümleri ne ölçüde azalttığını bir kez daha gösterdi. Düzenlenen basın toplantısında verileri değerlendiren Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkıran ile Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. Fethi Gül, önemli değerlendirmelerde bulundu.


Çift doz Biontech olanların yoğun bakıma düşme oranı %0,5

Prof. Dr. Demirkıran, çalışmanın 11 Ağustos 2021 tarihine ait bir günlük süreçte Türkiye’nin her yerinden 60 merkezde yatan yoğun bakım Covid hastalarının verilerinin değerlendirilerek gerçekleştirildiğini söyledi ve “952 hastaya ulaştık, 921’inin sonuçları analiz edilerek değerlendirmeye alındı. Türk Yoğun Bakım Derneği nin Türkiye çapındaki üyelerinin çalıştıkları yoğun bakımlardan gönderdikleri veriler bunlar. Buna göre; yoğun bakımlardaki aşısız hasta oranı yüzde 51.4, iki doz Sinovac aşısı yaptıranların oranı ise yüzde 39.4 olarak belirlendi. Üç doz Sinovac ile aşılananların oranı yüzde 1.9, iki doz Sinovac ve bir doz BioNTech ile aşılananlar yüzde 1.1, tek doz Sinovac yüzde 3.4, tek doz BioNTech ise yüzde 2.3 olarak belirlendi. İki doz BioNTech ile aşılananların oranı yüzde 0.5 olarak belirlendi. Aşısız hastalar ve eksik aşılı olanları topladığımızda yüzde 80’i geçtiğini görüyoruz” dedi.

“Aşı etkinliği üzerine spekülasyon yapılması anlamsız”

Aşıların etkinliği konusunda bir spekülasyon yaratmanın doğru olmadığını da vurgulayan Prof. Dr. Demirkıran, “Hangi aşıyı yaptırırsanız yaptırın, aşılar koruyor. Tabii ki, her ülkenin aşı programları revize edilebiliyor duruma göre. İki doz Sinovac aşısıyla yeterince korunduk ama farklı varyantların ortaya çıkması ve aşılamadaki koruyuculuk süresinin yani immünitenin yavaş yavaş düşmesi nedeniyle yeni bir aşılanmaya gereksinimimiz oldu. Bunu Sinovac’la da yapabilirdiniz, BioNTech’le de. Nitekim bizim sonuçlarımızda da üç doz aşılı olanların üçüncü dozu Sinovac ile olsa bile yoğun bakım yatışlarının çok düşük olduğunu görüyoruz. İki doz Sinovac üzerine bir doz BioNTech’de de böyle. Aşılanma programında aşı tipinden çok, eksik aşılamayı değerlendirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla hangi aşıyı olursanız olun ama aşılarınızı tamamlayın” diye konuştu.


Sinovac aşısı ile ilgili ilk çalışma

Türk Yoğun Bakım Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Fethi Gül ise araştırmanın, Sinovac ile aşılananlarda yoğun bakım yatışlarını ortaya koyan en geniş perspektifli ilk çalışma olması nedeniyle de büyük önem taşıdığını söyleyerek şu bilgileri verdi: “Çok merkezli nokta prevalans çalışmamızın en önemli sonuçlarından bir tanesi, Türkiye verilerini elde etmiş olmamız. Dahil edilen hasta sayımız da oldukça fazla. O dönem tahminen yoğun bakımlarda bin 100 civarı hasta vardı. Biz 952 hastanın verisine ulaşabildik. Yoğun bakım hastalarında aşısızların oranının yüzde 50’den fazla olması önemli bir sonuç. Çalışmanın başka önemli bir özelliği de Sinovac aşısı ile ilgili yoğun bakımda yapılan ilk çalışma olması diyebiliriz.”

Aşısızlarda yaş ortalaması daha düşük

İki doz Sinovac aşısının ardından 2 ay içinde aşının etkisinin yavaş yavaş azaldığını, 4. ayda ise yoğun bakımdaki aşılı hasta sayısının oldukça arttığını belirten Doç. Dr. Gül, “Özellikle çift doz Sinovac ile aşılanan kişilerin en azından 4. aydan itibaren rapel dozlarını yani üçüncü dozlarını mutlaka yaptırmaları gerekiyor. Diğer önemli bir sonuç da aşısızlar ile çift doz Sinovac’lı hastaları kıyasladığımızda, çift doz aşılı hastaların daha yaşlı, altta yatan hastalığı olan hasta grubu olduğunu görüyoruz. Aşısızlar ise çoğunlukla altta yatan bir hastalığı olmayan, daha çok 50 ila 60 yaş hasta grubunda. 40 yaş altı, 30 yaş altı hastalar da var bunlar arasında” dedi.

Tatil dönüşü yoğun bakımlarda alarm başladı!


Tatil dönüşüyle beraber İstanbul’da hastaneye yatışlarda gözle görülür bir artış yaşandığına da dikkat çeken Doç. Dr. Gül, yoğun bakımların alarm vermeye başladığını söyleyerek şu uyarılarda bulundu: “İstanbul’daki yoğun bakımlarda da bir alarm zili çalıyor şu anda. Okulların açılması ile beraber bu sayının artacağını öngörüyoruz. Ama aşılanma ne kadar çabuk ve yoğun olursa, hastaneye yatışlar ve yoğun bakım yatışlarının çok ciddi oranda düşeceğini tahmin ediyoruz.” (DHA)

Mu varyantı belirtileri neler? 8 soruda en çok merak edilenler


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.