Anket: Vatandaşın ekonomik duruma bakışı

Anket: Vatandaşın alım gücü nasıl değişti? Temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu? Fiyat değişimleri gıda alışverişini nasıl etkiledi? Vatandaş birikim yapıyor mu?

anket ekonomik

Ülkemizdeki en büyük zorluklar arasında ilk sıralarda ekonomi ve geçim kaygısı geliyor. NG Araştırma, vatandaşın ekonomik duruma bakışını anlamak için bir kamuoyu araştırması düzenledi.

Araştırma 1 – 15 Aralık 2021 tarihleri arasında Türkiye genelinde 18 yaş üzeri, farklı sosyo-ekonomik gruplardan 2045 kişinin katılımı ile online araştırma platformu benderimki.com üzerinde gerçekleştirildi. İşte anketin detayları:


Alım gücümüz nasıl değişti?

Ülkemizdeki işsizlik oranlarındaki, döviz kurundaki, ürün ve hizmet fiyatlarındaki değişimler, üretim – tüketim dengesizliği ve pandemiyle gelen ekonomik zorluklar alım gücümüzü nasıl etkiledi?

Yaptığımız araştırmada vatandaşa 2021 yılındaki alım gücünün nasıl değiştiğini sorduk. Katılımcıların %82’si alım gücünün düştüğünü belirtirken, %12’si değişmediğini belirtti. Alım gücünün arttığını belirtenlerin oranı ise yalnızca %6.

2020 yılının Eylül ayında yaptığımız Ekonomi konulu araştırmamızın sonuçları ile karşılaştırdığımızda, ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. 2020 yılında katılımcıların %38’i alım gücünün azaldığını belirtirken, bu oran 1 sene sonra %82’ye ulaştı.

Ekonomik durumundan mutlu musun?

Tüketim toplumu haline geldiğimiz günümüzde bütçeni yönetmek çok önemli hale geldi. Piyasada artan rekabet ortamı halka önemli oranda yansıyor ve sunulan fırsatlar, kampanyalar karşısında harcamamızı kontrol altına almak çok daha zorlaşabiliyor. Peki harcamalarımız, gelirlerimizle örtüşüyor mu? Ekonomik durumumuz ne halde?

Katılımcılarımızın %78’i ekonomik durumundan mutsuz olduğunu belirtirken, %18’i ise ne mutlu ne de mutsuz olduğunu belirtti. Ekonomik durumundan dolayı mutlu olanların oranı ise yalnızca %4.

2020 yılında yaptığımız araştırma sonuçlarında ekonomik durumundan mutsuz olan kişi sayısı %50 iken, 1 sene sonrasında bu oran %78’e ulaştı.

Araştırmamızda verilen cevapları detaylı analiz ettiğimizde ilginç bir sonuca ulaşıyoruz. Katılımcıların %60’ı hem şu an ekonomik durumundan mutsuz hem de ilerleyen yıllarda Türkiye ekonomisinin daha kötü olacağını düşünüyor.

Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor muyuz?

Zorlaşan ekonomik şartlar nedeniyle, yaşamımızı sürdürebilmemiz için temel ihtiyaçlar sınıfında bulunan (yemek, eğitim, kira, giyim) gibi harcamaları karşılayabiliyor muyuz? Ya da bunları karşılamak için borçlanıyor muyuz?

Her 3 katılımcıdan yaklaşık 2’si temel ihtiyaçlarını borçlanmadan karşılayamıyor. Bu sonuçlara bakarak ekonomik durumundan mutsuz olanların büyük bir bölümünün, temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlandığı için ekonomik durumundan mutsuz olduğunu görebiliyoruz.

Fiyat değişimleri gıda alışverişini nasıl etkiledi?

Özellikle son zamanlarda gıda ürünlerindeki fiyat artışları çok dikkat çekiyor. Peki, bu fiyat değişimleri alışveriş alışkanlıklarımızı nasıl etkiliyor?

Her 10 kişiden 9’u gıda alışverişleri esnasında daha az ürün satın aldığını ve/veya daha ucuz ürünlerden aldığını belirtti.


Cevapları detaylı analiz ettiğimizde, her 4 katılımcıdan 3’ünün gıda alışverişi esnasında daha az ve/veya daha ucuz ürün almasına rağmen birikim yapamadığını görüyoruz. Bu durum günlük hayatımızda yaptığımız tasarrufların, birikim için pek işe yaramadığını gösteriyor.

Koronavirüs ekonomik durumumuzu etkiledi mi?

Tüm dünya olarak 2020 yılı başından bu yana başa çıkmak zorunda kaldığımız pandemi süreci hayatımızın her alanına yayılmış durumda. 2021 yılının sonuna yaklaştığımız bu günlerde bile koronavirüsün tamamen kontrol altına alınamaması nedeniyle ekonomik etkileri hala devam ediyor. Omicron gibi yeni çıkan Kovid-19 varyantları da belirsizliği artırıyor.

Her 4 katılımcıdan 3’ü koronavirüs sürecinin, kendi ekonomik durumunu olumsuz etkilediğini belirtti.

Katılımcılara pandemi sürecinin Türkiye’deki vatandaşların genel ekonomik durumunu nasıl etkilediğini sorduğumuzda cevaplar oldukça şaşırtıcı. Katılımcıların %94’ü pandemi sürecinin Türkiye’de ki vatandaşlara ekonomik anlamda olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti.

Ülke ekonomisine koronavirüs etkisi

Kovid-19’un ülkemizin ekonomisi üzerinde nasıl bir etki oluşturduğunu sorduk. Katılımcıların %92’si ülkemizin ekonomisinin olumsuz etkilendiğini, %5’i koronavirüsden ülkemizin ekonomik olarak etkilenmediğini belirtti. Kalan %3 ise ekonomimizi olumlu olarak etkilediği görüşünde.

Değişken döviz kurlarının ekonomiye etkisi

İçinde bulunduğumuz 2021 yılı içerisinde, Türk Lirası oldukça değer kaybetti. Peki, bu durum vatandaşa nasıl yansıdı?

Her 10 katılımcıdan 9’u, döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle ekonomik durumunun olumsuz yönde etkilendiğini belirtti.

Katılımcıların %83’ü döviz kurlarındaki artıştan dolayı ekonomisinin olumsuz etkilendiğini belirtti. Yaptığımız analizlerde bu kişilerin gıda alışverişinde daha az ürün satın almaya ve/veya daha ucuz ürün almaya yöneldiğini de görüyoruz.

Döviz artışlarının, ülkemiz üzerinde ekonomik olarak nasıl bir etki oluşturduğunu halkımıza sorduk. Katılımcıların %94’ü ülkemizin ekonomisinin olumsuz etkilendiğini, %4’ü ülkemizin ekonomik olarak etkilenmediğini belirtti. Kalan %2 ise ekonomimizi olumlu olarak etkilediği görüşünde.

Türkiye ekonomisi ileriki yıllarda nasıl değişir?

Araştırma sonuçlarını incelediğimiz de büyük çoğunluğun, ülkemizin mevcut ekonomik durumundan memnun olmadığını görüyoruz. Peki, ekonomimiz ilerki yıllarda nasıl değişir?

Her 10 kişiden 7’si ilerleyen yıllarda Türkiye ekonomisinin daha kötü olacağını düşünürken, 2’si daha iyi olacağını düşünüyor.

Birikim yapıyor muyuz?

Katılımcıların %82’si geliri yeterli olmadığı için birikim yapamadığını belirtti. %16’lık kesim ise para biriktirebildiğini ifade ederken kalan kişiler ekonomik durumundan bağımsız olarak birikim yapmak istemediğini belirtti.


2020 yılında yaptığımız araştırma sonuçlarında geliri yeterli olmadığı için birikim yapamayan kişi sayısı %63’ken bu oran 1 yıl sonra %82’ye ulaştı.

Son seçim anketleri: AKP ve MHP düşüşe devam ediyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.