Gıdaya erişim zorlaşacak: Çiftçi gübre atamadı, ekim ve sulama yapamadı!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2021 yılında tarım sektörüne dair yaptığı değerlendirmede, elektrik, mazot ve gübreye gelen zamlar nedeniyle pek çok çiftçinin ekim yapamadığını belirtti. Bayraktar, ekim yapan çiftçinin ise sulama yapamadığını ve gübre atamadığını aktararak 2022’de gıdaya erişimin zorlaşacağını söyledi.

çiftçi ekim gübre

2022’de gıdaya erişim zorlaşacak: Çiftçi ekim yapamadı, gübre atamadı, sulama yapamadı!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, bugün yazılı olarak paylaşılan basın açıklamasında tarımda 2021’in nasıl geçtiğini açıkladı ve 2022’ye dair beklentilerini sıraladı.


Elektrik, mazot ve gübreye gelen zamlar nedeniyle pek çok çiftçinin ekim yapamadığını belirten Bayraktar, ekim yapan çiftçinin ise sulama yapamadığını ve gübre atamadığını belirtti.

Bayraktar, “Bu maliyetleri karşılayamayan üreticilerimiz üretimden vazgeçecek, fiyatlar yükselecek, hem çiftçilerimiz hem tüketicilerimiz zarar görecek, gıdaya ulaşım da zorlaşacaktır” dedi.

2021 yılında tarım sektörü neler yaşadı?

Açıklamasında, “Gıda ürünlerinde görülen yüksek fiyatlar ve bazı ürünlere erişimdeki sorunlar, yediden yetmişe toplumun her kesimine tarımın milli güvenliğimizin en önemli bileşenlerinden biri olduğunu açıkça gösterdi” ifadelerini kullanan Bayraktar, 2021 yılında yaşanan önemli gelişmeleri şöyle sıraladı:

  • 2021 yılının ilk 9 aylık verilerine göre tarım sektörü, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6’sını sağladı.
  • Tarım sektöründeki büyüme, 2020 yılında yüzde 5,9 iken, 2021 yılının Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 oranında azaldı.
  • Tarımdaki gerilemenin temel nedeni, bitkisel üretimde yaşanan azalış oldu.
  • 2020-2021 üretim sezonunda yaşanan şiddetli kuraklık ve diğer afetler, en fazla arpa, buğday ve baklagil ürünlerinde verim kayıplarına neden oldu.
  • 2021 yılı toplam bitkisel üretim, bir önceki yıla göre yüzde 6,1 azalarak, 126 milyon tondan 118,4 milyon tona geriledi.
  • Hayvansal üretimde ise Ocak-Ekim döneminde yumurta üretimi yüzde 2,3 azalırken, tavuk eti ve sanayiye aktarılan süt miktarı yüzde 2,1 oranında arttı.
  • Öte yandan tarım sektörü, istihdamdaki önemini koruyor.
  • Ekim ayları itibarıyla 2020’de yüzde 18 olan tarımın istihdamdaki payı, 2021’de yüzde 17,1’e geriledi.
  • 2021 yılının Ekim ayında ise tarım 5 milyon kişiye istihdam sağladı.
  • Tarım sektörü, işsizliği 1,7 puan düşürerek yüzde 12,9’dan yüzde 11,2’ye çekti.
  • 2021 yılı bütçesinde tarım sektörüne tarımsal destekler için bir önceki yıla göre yüzde 4,7’lik artışla 22 milyar 966 milyon lira kaynak ayrıldı.
  • 2022 yılı destek bütçesi ise 25 milyar 834 milyon olarak planlandı.
  • Her ne kadar destek bütçesinde artış yapılmış olsa da girdi fiyatlarında, örneğin gübrede yüzde 400’leri aşan fahiş artışlar dikkate alındığında belirlenen bu rakamın yetersiz olduğu görülüyor.
  • Destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam yüzde 0,35 düzeylerinde kaldı.
  • Kuraklık ve her yıl yaşadığımız diğer afetler dikkate alındığında bu zamlarla birlikte 2022 yılı tarım sektöründe zorlu geçecek.

Çiftçi gübre atamadı, sulama yapamadı

Çiftçinin gübre ve mazottaki yüksek artışlar nedeniyle sonbahar ve kış ekimini yapamadığını belirten Bayraktar, ekim yapanların ise gübreyi yetersiz kullandığını veya hiç kullanamadığını aktardı.

Bayraktar ayrıca artan gübre fiyatları dikkate alındığında, 2021 yılında hububatta dekara 20 lira, diğer ürünlerde dekara 8 lira olan desteğin yetersiz olduğunu ifade etti.

Yılbaşında yapılan yeni zamların girdi maliyetlerini daha da artıracağını hatırlatan Bayraktar, yeni elektrik fiyatlarıyla sulama yapılamayacağını belirtti.

“Sadece sulamadan dolayı çiftçimizin elektrik fiyatları 2 kat arttı” diyen Bayraktar, “Bu maliyetleri karşılayamayan üreticilerimiz üretimden vazgeçecek, fiyatlar yükselecek, hem çiftçilerimiz hem tüketicilerimiz zarar görecek, gıdaya ulaşım da zorlaşacaktır” dedi.

Hayvancılık sektörünün de yeni bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Bayraktar, “Bitkisel ve hayvansal üretim yapan üreticilerimize moral verecek yeni destekleri acilen devreye sokmazsak, ülke olarak üretimi değil, ithalatı desteklemiş oluruz. 2022 yılı insanımız için zor bir yıl olur. Ülke olarak ağır faturalar öderiz” ifadelerini kullandı.

Gübre ve tarımsal ilaç maliyetlerinde rekor artış!

Bayraktar girdi maliyetlerindeki fiyat artışına ilişkin şu bilgileri verdi:

“Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, Aralık ayı itibariyle son 1 yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 437, üre gübresi yüzde 403, amonyum nitrat gübresi yüzde 371, DAP gübresi yüzde 294 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 261 oranında arttı.

2022 yılında yetersiz gübre kullanımının ülkemize faturası ağır olur. Dövizdeki artış nedeniyle bazı tarım ilaçları fiyatlarında da yüzde 70’e varan oranlarda artışlar yaşandı.

Aralık ayının 20’sinden sonra döviz kurunda görülen düşüşlere bağlı olarak pek çok gıda ürününde ve tarımsal girdi fiyatlarında beklenilen düşüş yaşanmadı. Bu durumda gübre fiyatlarında da kayda değer oranlarda indirim olmadı.


Kimyasal gübreleri ucuza ithal ettikleri halde fiyatlarını daha pahalıya ithal eden firmalarla bir tutan ve bunun yanında haksız bir şekilde kâr marjlarını artıran ithalatçılar ve dağıtıcılar bulunuyor.

Gübre piyasasının istikrarsızlığından yaralanarak haksız kazanç elde eden bu firmaların ve dağıtıcıların, Ticaret Bakanlığınca denetlenerek piyasa fiyatlarının düzenlenmesi açısından gübre fiyatlarını maliyet ve onun üzerine adil bir kâr düzeyine getirmeleri sağlanmalıdır.

Bu bağlamda gübre üreten ve ithal eden tüm sektörün dünya gübre fiyatlarının yüksekliği karşısında üreticilerin gübreye taleplerini haksız kazanca dönüştürme çabasına girmemeleri gerekiyor.

Üreticinin sırtından haksız gelir elde etmeye çalışmak, tarımsal üretime vurulacak en büyük darbelerden birisidir.”

Elektrik fiyatları da darbe vurdu!

Bayraktar elektrik zamlarına ilişkin şu açıklamalarda bulundu.

“Tarımsal sulamada üreticilerimizin karşı karşıya kaldığı sorunların başında elektrik fiyatları geliyor. Özellikle fon, pay ve vergi dahil, 2020 yılı Aralık ayı itibarıyla 85,2 kuruştan elektrik alan üreticilerimiz 2021 yılı Aralık ayında yüzde 22,2’lik artışla 104,1 kuruştan elektrik kullanmak zorunda kaldı.

Üreticilerimiz mesken abone grubuna göre yüzde 16,34 daha pahalı elektrik kullandı.

Diğer taraftan, 2021’de zaten çok pahalı olan elektrik fiyatları nedeniyle büyük maliyet artışlarını göğüslemek zorunda kalan üreticilerimiz indirim beklerken, 31 Aralık 2021 gece yarısı elektriğe gelen ve 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olan astronomik zamlar sonucunda yıkıldı.

2022 zammıyla tarımsal sulamada kullanılan elektrikte, tek zamanlı alçak gerilim fiyatında 2021’e göre yüzde 94,8 oranında fiyat artışı oldu. 2021 aralık ayında, ‘KDV ve diğer kalemler’ hariç tek zamanlı alçak gerilim birim fiyatı kilovat saatte 86 kuruş iken, gelen zamla birlikte kilovat saatte 167,5 kuruşa yükseldi.

“Artan elektrik fiyatları üretimin sürdürülebilirliği için büyük bir tehdit unsuru halinde geldi!”

Üreticilerimiz bu elektrik fiyatlarıyla üretim yapamaz hale geldi. Üreticilerimizin verimli bir şekilde üretime devam edebilmeleri için elektrik fiyatları makul düzeye çekilmelidir.

Tarım sektörünün stratejik önemi göz önüne alınarak, tarıma pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.

Elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV oranı artan maliyetler karşısında ezilen çiftçi için yüzde 1’e indirilmelidir. Elektrik mutlaka desteklenmeli, tarifede ciddi bir indirim yapılmalıdır.

Aylık fatura düzenlenmesi de üreticilerimizi sıkıntıya sokmaktadır. Gerekli düzenlemeler yapılarak ürünlerin hasat dönemi dikkate alınıp, yılda bir ya da iki kez olacak şekilde tahsilat yapılması sağlanmalıdır.


Çiftçilerimiz gübre, mazot, sertifikalı tohum, elektrik ve ilaç kullanmaktan korkuyorsa ve kaçıyorsa üretmekte ciddi bir sorun var demektir. Çiftçimizi toprağa ısındırmalıyız, korkularını bertaraf etmeliyiz.”

Gübre krizi: 2022, tarım açısından ‘yok yılı’ olabilir!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.