Mahkemelerdeki açık icra dosyası sayısı ekonomik krizin de etkisiyle 24 milyona dayandı. Adliye binalarında koridorlara taşan yeni dosyaların sayısı ise yılbaşından bu yana 2.2 milyon arttı.
Derinleşen ekonomik kriz, icra dairelerindeki dosyaların da artmasına neden oluyor. Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinden alınan verilere göre, 1 Ocak ile 19 Mart 2022 tarihleri arasında icra iflas dairelerinde toplam 2 milyon 291 bin yeni dosya açıldı. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu sayı 1 milyon 775 bin seviyesindeydi.
UYAP verilerine göre, 19 Mart 2022 itibariyle toplam açık icra dosya sayısı ise 23 milyon 525 bin seviyesini görerek rekor kırdı.
2008 yılında 8 milyon olan icra dosyası sayısı o tarihten bu yana 3 kat artarak 24 milyona dayandı. İcra ve iflas davaları için binalar yetmiyor. Adalet Bakanlığı, icra müdürlükleri, iflas daireleri ve icra mahkemeleri için yeni binalar kiralayıp ilave personel alarak sorunu çözmeye çalışıyor.
İcra İflas Kanunu yamalı bohça
Hukukçular ise personel ve bina değişimi yerine yeni yasaların çıkması gerektiğini belirtiyor. Yürürlükte olan İcra İflas Kanunu’nun 1943’te yapıldığını belirten hukukçular, mevcut yasanın yapılan değişikliklerle yamalı bohçaya döndüğünü, köklü bir İcra İflas Kanunu’nun çıkması gerektiğini savunuyor.
Her adımda harç ödeniyor
Bir yandan icra müdürlüklerinde yargının ağır iş yükünden söz edilirken, diğer yandan yüksek harç bedelleri de vatandaşın cebini yakıyor. Yargı harçları nedeniyle vatandaşlar mahkemelerde neredeyse “adım başı” para ödüyor. Birçok insanın yüksek yargılama giderleri nedeniyle dava açmaktan vazgeçtiği belirtiliyor.
İcra mahkemelerinde alacaklılar icra takibi başlatırken, daha sonra borçlu tarafından ödenmek üzere devlete bir kısım harçlar ödemekle yükümlü. Tüm bunlara avukatların aldıkları vekalet ücretinden ödedikleri Katma Değer Vergisi ve Gelir Vergisi de eklenince bir icra dosyasından devletin kasasına giren tutar kabarıyor.