Sizler için bir önceki yazımda obezitenin ne olduğundan, nedenlerinden ve Türkiye’de görülme sıklığından bahsetmiştim. Şimdi ise obezite hangi hastalıklara neden olur ve tedavisi nedir sorularına yanıt bulacağız.
Obezite rehberi: Bölüm 2 – Obezitenin neden olduğu hastalıklar ve obezite tedavisi
Maalesef günden güne obezite artarken aynı zaman da obeziteye bağlı hastalıklarda artmakta. Üstelik bu hastalıklar sadece yaşam kalitemizi düşürmekle kalmıyor ömrümüzü de azaltıyor. Şöyle ki ülkemizde yapılan araştırmaya göre obezite önlenmiş olsa toplum ölümlerin erkeklerde % 11’i, kadınlarda % 15.8’i önlenmiş olur. İşte tamda bu sebepten dolayı obezitenin önlenmesi ciddi bir halk sağlığı sorunudur.
Obezitenin neden olduğu hastalıklar
Peki obezite hangi hastalıklara neden olur tek tek inceleyelim.
- Metabolik sendrom: Temelinde insülin direncinin bulunduğu, tansiyon yüksekliği, trigliserid yüksekliği (kan yağının yükselmesi), HDL-kolesterol (iyi kolesterol) düşüklüğü ile karakterize bir hastalıktır.
- Tip 2 Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı): Pankreasın yeterli derecede insulin salgılayamaması ve salgılanan insülinin kullanılamaması sonucu kan şekerinin yükselmesidir
- Karaciğer yağlanması: Vücuttaki fazla yağın metabolize edilememesinden ötürü fazla yağın karaciğer hücrelerinde birikmesi ile oluşan hastalıktır.
- Koroner arter hastalığı: Kalbi besleyen damarların aterosikleroz (damar sertliği) nedeniyle daralması ve tıkanmasıdır. Sonucunda kalp krizine yol açabilir.
- Bazı kanser türleri (kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri )
- Osteoartrit: Halk arasında kireçlenme olarak bilinmektedir. Eklem kıkırdaklarında bozulma, aşınma, yıpranma ile karakterize eklem iltihabıdır.
- Felç: Damarların iç kısımlarında yağlanma oluşması ve daralması sonucu beynin beslenmesi bozulmakta ve dolayısıyla fonksiyon kayıpları oluşmaktadır.
- Uyku apnesi: Aşırı kilodan ötürü geceleri uykuda belli aralıklarla nefesin durması olarak bilinir. Beynin oksijensiz kalmasına sebep olmaktadır. Hastalar sıklıkla geceleri nefessiz kalındığından uyandıkları için uyku problemlerine de yol açması kaçınılmazdır.
- Astım: Solunum yollarının kronik bir hastalığıdır. Obez hastaların diyet alışkanlıklarının daha çok işlenmiş, yağ oranı yüksek ve anti-oksidan(hücre koruyucu) etkisi düşük yiyeceklerden oluşması astım gelişme riskini arttırır.
- Menstruasyon Düzensizlikleri: Normalde her kadın, uzunluğu 21 ila 35 gün arasında değişen bir adet döngüsü yaşar. Eğer bu düzenin dışında ara kanamalar, normalde olduğundan fazla veya az olması aşırı kanama oluyorsa bu durum adet düzensizliği olarak kabul edilir.
- Psikolojik Rahatsızlıklar (Anoreksiya nevroza (yemek yememe) veya Blumia nevroza (kusarak yediği besinlerden yararlanmama), Binge eating (tıkınırcasına yeme), gece yeme sendromu gibi ortaya çıkabilir.)
Obezitenin tedavisi
Gördüğünüz üzere obezite birçok ciddi hastalığa neden olabilmekte ve tedavisine ne kadar erken başlanırsa yaşam süremizi ve kalitemizi bir o kadar arttırmış oluruz. Obezite tedavisinde en önemli faktör kişiye özel olmasıdır. İlk yapılaması gereken kişinin herhangi bir hastalık durumunun olup olmadığıdır. Sonrasında yaşı cinsiyeti, beslenme alışkanlıklarına uygun diyet planı oluşturulmalıdır. Obezite tedavisinde sağlıklı diyet planına ek olarak başka tedavilerde uygulanmaktadır. Bunlar;
Fiziksel Aktivite:
Sağlıklı beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivitenin arttırılması da kilo kaybına, yağ doku kaybının artmasına, ve kas kütlesinin korunmasına yardımcı olduğu bilinmektedir.
Davranış Değişikliği Tedavisi:
Fiziksel aktivitenin arttırılması ile birlikte diyet lisetelerine uymakta zorluk yaşayan bireylere davranış değişikliği tedavisi de önerilmektedir. Davranış değişikliği tedavisi kilo kazanımına neden olan sağlıksız beslenme ve sedanter yaşam biçimi gibi olumsuz davranışları değiştirmeyi ve olumlu davranışları da pekiştirmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Davranış değişikliği tedavisi tek başına orta ve şiddetli obeziteyi tedavi etmede yeterli olmasa da obezi kişilerin yaşam biçiminin değiştirilmesini sağlamakta ve kilo verme isteğini arttırmaktadır.
Bariatrik Tedavi:
Günümüzde bu tarz tedavi yöntemlerine cevap vermeyen obez bireylere cerrahi yöntemler yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Cerrahi dışı yöntemlerle kilo kaybı sağlansa da kısa sürede çoğu hastaların tekrar şişmanladığı görülmektedir. Obezitenin cerrahi tedavisine bariatrik cerrahi denir. Bariatrik cerrahi ile kalıcı, uzun süreli kilo kaybı sağlanmaktadır.
Genellikle beden kütle indeksi 35-40 arasında veya 40’ın üzerinde olan ve obezitenin eşlik ettiği hastalıklar için yüksek risk taşıyan obez bireylere uygulanmaktadır. Özellikle, morbid obez hastalarında uzun süreli kilo vermede bariatrik cerrahinin en etkili yöntem olduğu kabul edilmektedir. Cerrahi prosedürler ile birlikte bir yılda BKİ’de 16,4 kg/m2 azalma ve 1,5-2 yılda %35 kilo kaybı sağlanmaktadır.
Sonuç olarak ülkemizde ve dünyada görülme sıklığı artan, çeşitli metabolik rahatsızlıklara sebep olması nedeniyle halk sağlığı açısından önemli bir sağlık sorunu olmaktadır. Toplumun öncelikle sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam hakkında bilinçlendirilmesi ile obezitenin önlenmesi gerekmektedir. Gerektiği takdirde diğer tedavi yöntemlerine de uygulayarak ülkemizde obezite insidansının düşürülmesi gerekmektedir.