Erdoğan: Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın bize yüklediği bu görevi inşallah bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz.

erdoğan

Video aşağıda – Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küresel Parlamenter Konferansı’nın açılışına video mesaj gönderdi.

Erdoğan, “İkinci dünya savaşından sonra en büyük insan hareketliliğinin yaşandığı günümüzde hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz. Uluslararası toplum, göç olgusunun temelinde yatan sorunlarla yüzleşme cesareti göstermedikçe bu meselenin önüne geçilemez” mesajı verdi.


Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Son 2,5 yılımıza damga vuran Koronavirüs salgınıyla beraber nefret söylemlerin küresel ölçekte ürkütücü boyutlara vardığını görüyoruz. Ekonomik sıkıntıların başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyada yabancı karşıtlığını ve mülteci düşmanlığını körüklediğini gözlemliyoruz. Bununla eş zamanlı olarak salgının tetiklediği ekonomik krizle birlikte daha fazla insan evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kalıyor. Şuan dünya genelinde göçmenlerin sayısı 275 milyona, yerlerinden edilen kişilerin sayısı 85 milyona, mültecilerin sayısı ise 30 milyona başladı.

Rusya-Ukrayna arasında devam eden çatışmalarla beraber mevcut mülteci sayısına 5 milyon daha eklendi. Bu insan hareketliliğinde maalesef içimizi acıdan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz Zulümden baskıdan kaçarak güvenli bir gelecek kurma ümidiyle çıkılan yolculuklar kimi zaman felaketle neticeleniyor. Geride bıraktığımız dönemde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz’de hayatını kaydetti. Avrupa’ya sığınan on binlerce Suriyeli çocuğun nerede olduğu, kimler tarafından kaçırıldığı akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor.


Hemen her gün Yunan güvenlik güçleri tarafından zulüm edilen soyulan darp edilen hatta katledildiler mültecilerin dramlarına şahit oluyoruz.

Esasen göç ve mültecileri meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir. BM rakamlarına göre yüksek gelirli ülkeler bin kişi başına ortalama 2,7 mülteci barındırırken orta ve düşük gelirli ülkeler ise 5,8 mülteciye ev sahipliği yapıyor. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar derinleşen insani krizler karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan bir ülke olarak göç olgusu tarih boyunca beşeri ve sosyal hayatımızın bir parçası olmuştur.

Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan milyonlarca insana kapılarımızı açtık. Kafkasya’daki kardeşlerimiz de Balkanlar’daki soydaşlarımız da başları dara düşünce güvenli liman olarak hep Türkiye’ye sığındı. Birinci Körfez Savaşı’nda Irak’tan kaçan yüz binlerce Kürt kardeşimize sahip çıktığımız gibi Suriye’deki çatışmalardan kaçan 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya da topraklarımızda kabul ettik. Kapımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini kültürü meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Son 7 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın bize yüklediği bu görevi inşallah bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz.


İkinci dünya savaşından sonra en büyük insan hareketliliğinin yaşandığı günümüzde hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz. Uluslararası toplum, göç olgusunun temelinde yatan sorunlarla yüzleşme cesareti göstermedikçe bu meselenin önüne geçilemez.”

Ümit Özdağ: Suriyeli “askerlik yapmak istemiyorum” dediği için Mehmetçik Suriye’de şehit oluyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.