Psikolog Mary Ainsworth ve Psikiyatrist John Bowlby’nin 1950’lerde geliştirdikleri bağlanma teorisine göre; bağlanma stili, çocukluğun ilk yıllarında gelişiyor. Bu teoride birincil bakıcı (genellikle anne), gelecekteki ilişkiler için bir prototip görevi görüyor.
Bebek, kendisine bakım veren kişinin (çoğu zaman ebeveyn olur ama her zaman ebeveyn olmak zorunda değil) kendisine olan davranışları doğrultusunda yeni öğrenmeler gerçekleştiririr. Bu, bazen beklemeyi öğrenmek olurken bazen de umursamamayı öğrenmek olur. Bebeğin bu öğrenmeleri ileride yetişkinlikteki ilişkilerinin altyapısını oluşturur.
Bowlby’nin kurduğu, Ainsworth’ün geliştirdiği bu kuram daha sonraları Hazan ve Shaver (1987) tarafından yetişkinlikteki romantik ilişkilerin açıklanabileceği bir kurama dönüştürülmüştür. Bu kuram, yetişkinlerin romantik ilişkilerinde görülen olumlu veya olumsuz pek çok durumu açıklamada en uygun kuram olarak gösteriliyor. Bowlby’e göre bağlanma genel olarak 0-2 yaş arasında gerçekleşir.
Bağlanma Stilleri:
Ainsworth (1978) “Yabancı Durum Testi” deneyleri sonucunda bebeklerde 3 bağlanma stilinin olduğunu fark eder: Güvenli bağlanma (secure attachment), Gerilimli kaçınan bağlanma (anxious-avoident attachment), Gerilimli direnç gösteren bağlanma (anxious-resistant attachment). Ancak Hazan ve Shaver 1987 yılında bu bağlanma stillerine bir yenisini ekleyerek bu sayıyı 4’e çıkardılar: Dağınık/yönü belirsiz bağlanma (disorganized attacment).
Güvenli Bağlanma
Çocukluk: Ebeveynleri ile daha çok vakit geçiren ve ihtiyaçlarına hızlı yanıt alabilen çocuklar, ebeveynlerinden ayrı kaldıklarında üzülürler ve ebeveynleri geri döndüğünde sakinleşirler. Yabancı insanlar yerine daima ebeveynlerini tercih ederler.
Test: Çocuk, kendisine bakım veren kişinin gidişine makul bir tepki gösterip bir süre sonra sakinleşir. O kişi geri geldiğinde de rahatlayıp ona olan sevgisini ve özlemini gösterdikten sonra o gelmeden önce oynadığı oyununa devam eder.
Yetişkinlik: Yetişkinlik yıllarında uzun vadeli ilişkilere güvenirler, yüksek bir öz güvene sahip olurlar, yakın ilişki kurmaktan keyif alırlar ve başkalarıyla duygularını paylaşma konusunda daha rahat olurlar.
Gerilimli Direnç Gösteren Bağlanma
Çocukluk: Çocuk kendisine bakım veren kişi yanındayken dünyanın en mutlu çocuğudur. Oyunlarını oynar, etrafı keşfeder. Ancak çağırdığında bağlandığı kişinin yanıt vereceğinden, ihtiyacını karşılayacağından emin olmadığıı için ayrılığa direnir. Genelde tutarlı tepkiler sergilemeyen, ayrılıkla tehdit eden ebeveynlerin çocuklarında görülür.
Test: Çocuk, bağlandığı kişinin ayrılığına aşırı tepki verir. O gelene kadar sakinleşmez. Geldiğinde dahi sakinleşmesi zaman alır. Tepki gösterir (Anneye vurma, ağlamaya devam etme gibi).
Yetişkinlik: Partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi beklerler. Reddedildiklerinde fazla duygusal davranırlar ve endişelenirler. İlişkilerinde sürekli kaygılı düşünceler yaratırlar, partnerleri uzakta olduğunda kıskançlık seviyeleri artar.
Gerilimli Kaçınan Bağlanma
Çocukluk: Bu çocuklar ebeveynlerinden gelen bir ilgiyi reddetmezler ancak yine de bir ilgi arayışında değildirler. Ebeveyn ve başkası arasında bir tercihte bulunmazlar. Yetişkinlikte ise yakın ilişki kurmakta zorlanırlar çünkü kolay kolay bağlanamazlar ve ayrılıkları kolaylıkla atlatırlar.
Test: Kendisine bakım veren kişinin odadan çıkışı, gelişi onu hiç ilgilendirmez. Kafasını kaldırıp bakar, hiç takmaz ve oyununa devam eder.
Yetişkinlik: Çeşitli bahaneleri öne sürerek yakınlık kurmamayı tercih edebilirler. Partnerlerini stresli dönemlerde desteklememeleri, hislerini ve düşüncelerini onlarla paylaşmamaları ilişkilerde sorun yaşamalarına neden olabilir.
Dağınık/Yönü Belirsiz Bağlanma
Çocukluk: Bazı ebeveynler çocuklarını dışlayarak onları gülünç duruma düşürürler ve onlarla ilgilenmek yerine çocuklarına karşı kaygı duyarlar. Bu davranışlara maruz kalan çocuklar, ebeveynlerine karşı saldırgan davranışlar geliştirirler.
Test: Bakım veren kişinin odaya giriş çıkışlarında zamansız hareketler, donup kalma, hareketlerde yavaşlama görülebilir.
Yetişkinlik: Bu şekilde büyüyen çocuklar ileride antisosyal davranışlar sergilerler, suça eğilimli olurlar. Yakın ilişki kurmak isterler ancak kendilerini incinmekten korumak için duvarlar örmeye yatkındırlar. Partnerlerine karşı aşırı sevgi ya da nefret arasında gidip gelirler.
Güvenli bağlanamamış olan çocuk, ileride farklı bir bağlanma stili geliştirip tekrar güvenli bağlanabilir mi?
En sağlıklı bağlanma stili güvenli bağlanma olduğundan dolayı hedef o olmalıdır. Yaptığınız araştırmalar sonucu çocuğunuzun ya da kendinizin bağlanma stilinde sorunlar olduğunu fark ettiğinizde ilk adımı atmış sayılırsınız. Artık yapmanız gereken, sorunlarla yeni başa çıkma stratejileri bulup onları uygulamak olmalıdır. Bu süreçte ailenizden gelecek olan sosyal destek ve partnerinizden alacağınız duygusal destek ile bağlanma stilinizi değiştirmeniz kolaylaşacaktır.