Bağışıklık sisteminizin güçlü mü yoksa zayıf mı olduğunu hangi sinyallerle anlayabiliriz? Bağışıklığınızı bu 7 soru ile test edebilir, ayrıca uzmanların 8 önerisi ile bağışıklık sistemini yükseltebilirsiniz.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja bu sinyalleri, hazırladığı 7 sorudan oluşan test ile anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1- Çok sık soğuk algınlığınız oluyor mu?
Sağlıklı bir insanda yılda iki-üç defa soğuk algınlığı olması normaldir. Vücut üç-dört gün mücadele ettikten sonra tamamen normale dönüş yapar. Bundan daha sık soğuk algınlığı olursa ve iyileşme süreci daha uzun sürüyorsa bu bağışıklık sisteminin zayıflığının bir göstergesi olabilir. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için ana hatlarıyla yapılacaklar; sağlıklı beslenme, düzenli spor, yeterli ve kaliteli uykudur.
2- Çok fazla bağırsak problemleriniz var mı?
Sindirim sisteminin iyi olması savunma sisteminin iyi çalışması için çok önemlidir. Gaz, şişkinlik, ishal, kabızlık gibi şikayetlerin fazla olması savunma sisteminin zayıflığına işaret edebilir. Günde en az 2 litre su için, kefir ve yoğurt gibi probiyotik içeren ve sindirim sistemini destekleyen besinler tüketin.
Probiyotikler, solunum ve sindirim sistemi enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan iyi bakterilerdir. Bu iyi mikroorganizmalar, bağışıklık sistemine gerekli sinyalleri göndererek, bağırsağı enfeksiyona karşı korumaya yardımcı olur. Ancak bu iyi bakteriler yok edildiğinde, kötü bakteriler aşırı çoğalarak bağışıklık sistemini zayıflatır. Gerekirse hekiminizin önerisiyle probiyotik takviyesi kullanabilirsiniz.
3- Yaralarınız yavaş mı iyileşiyor?
Her türlü deri hasarında vücut yarayı iyileştirmek için muazzam bir efor sarf edip cildi yeniler. İyileşme sürecinde immün sistem hücreleri önemli bir rol oynar, onların zayıflığında cilt yenilemesi gecikir, yaralar daha uzun sürede iyileşir. Zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olup olmadığınızı belirlemek için bazı kan testleri yapılabilir. Bu testlerde, bağışıklık sistemi hücreleri ve antikor seviyelerin normal aralıkta olup olmadığı görülebilir.
4- Stres seviyeniz hep yüksek mi?
Önemli bir iş ile uğraştığınızda veya büyük ruhsal değişikliklerde hastalanmak rastlantı değildir. Stres savunma hücrelerinin işlevini azaltır, böylece fırsatçı enfeksiyonlara olanak sağlar. Stresi yönetmeyi öğrenmek, bir hobi edinmek, fiziksel aktiviteyi ihmal etmemek, günde en az yedi saat uyumak ve dostlarla iletişimi koparmamak, görüntülü konuşmalarla duygu ve düşünceleri paylaşmak fayda sağlayacaktır.
5- Enfeksiyonlara sık maruz kalıyor musunuz?
Kulak enfeksiyonu, sinüzit, bronşit, zatürre gibi enfeksiyonlarla yılda birkaç defa karşılaşıyorsanız, bir yıl içerisinde iki kürden fazla antibiyotik ihtiyacınız oluyorsa, savunma sisteminiz görevini yapmakta zorlanıyor demektir. Bağışıklık sistemi zayıf bir kişinin ellerini sık sık yıkamak gibi hijyen kurallarına uyması, sarılma veya öpüşme gibi yakın temastan kaçınması çok önemlidir.
6- Kendinizi devamlı yorgun hissediyor musunuz?
Dinlenmenize rağmen hala yorgun hissediyorsanız savunma sisteminiz enerji kullanımında zorlanıyor olabilir. Kronik enfeksiyon veya inflamasyon olduğunda, bağışıklık sistemi enerji miktarını doğru kullanamayarak genel enerji tüketimine neden olabilir. Bu nedenle vitamin ve minerallerden zengin mevsim sebze ve meyvelerini yeterli ve dengeli tüketin, onların yanında proteinden zengin gıdaları (kırmızı et, balık, tavuk, yumurta) eksik etmeyin.
7- Bağışıklığı düşüren ek hastalığınız var mı?
Diyabet, emilim bozukluğu, kanser, bağışıklığı düşüren belirli ilaç kullanımı gibi başka bir durumunuz varsa, o durum için de tedavi görmeniz gerekecektir. Doktora başvurduğunuzda genel sağlığınızı en iyi şekilde nasıl yöneteceğinize karar vermenize yardımcı olacaktır. Bu işaretler size tanıdık geliyorsa, bağışıklık sisteminize biraz daha dikkat etmeniz gerekir. Onu korumak için ne kadar çok şey yaparsanız sağlığın anahtarı olan bu sistemi o kadar güçlendirmiş olursunuz.
Bağışıklığınızı güçlendiren 8 öneri
Fonksiyonel Tıp çalışmaları yürüten Acıbadem Fulya Hastanesi Uzmanı Dr. Aynur Ketene, bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyonlara, diğer hastalıklara ve zararlı maddelere karşı koruyan savunma sistemi olduğunu belirterek “Bağışıklık sistemi; kronik yorgunluk, uzamış stres, hareketsizlik, uykusuzluk, sağlıksız beslenme, vücut için elzem vitamin-mineral eksiklikleri ya da gelişigüzel kullanımları, toksin maruziyetleri, sedanter yaşam ve hipertansiyon-diyabet gibi kronik bir hastalığın varlığından olumsuz etkilenir. Yaşlanma ile birlikte hormonal-biyokimyasal işleyişin değişmesine bağlı olarak da bağışıklık cevabı azalır” diyor.
Dr. Aynur Ketene, bağışıklık sistemini güçlendirmenin 8 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1- Bu besinleri mutlaka tüketin
Mevsim sebze ve meyveleri, baklagiller, çiğ kuruyemişler, haftada en az üç gün fırında pişirilmiş balık tüketmek, yoğurt-kefir-turşu gibi fermente ürünleri eksik etmemek, sağlıklı yağlar (zeytinyağı, çörekotu yağı, avokado yağı, omega 3 balık yağı) tüketmek, hazır-paketli katkı maddeli trans yağ içeren gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Yeşil yapraklı sebzeler içerdikleri A, C, E, K vitaminleri folik asit, demir, selenyum, çinko, magnezyum mineralleri nedeniyle, mor renkli sebzeler ise yüksek antioksidan içerikleri nedeniyle bol miktarda tüketilmelidir. Dondurulmuş ürünlerin besin değerinin azaldığı unutulmamalıdır.
2- Yeterli ve kaliteli uykuya dikkat edin
Melatonin hormonu gece 23.00-03.00 saatleri arasında salgılanan en güçlü antioksidanlardandır. Gece boyunca vücudu toksinlerden arındırıp, ertesi güne hazırlar. Bu nedenle özellikle bu saatler başta olmak üzere yeterli ve kaliteli uykuya özen gösterin. Bununla birlikte; melatonin yapımı için triptofan aminoasidi içeren et-tavuk-yumurta yemeye özen gösterilmeli; magnezyumdan zengin yeşil sebzeler, fındık, ceviz, badem gibi gıdalar her gün tüketilmelidir.
3- Bol su için
Günde en az 2 litre su içmek hücrelerin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi ve toksinleri atabilmesi için gereklidir. İçilen suyun pH’sı ve kaynağı da önemlidir. Toksinlerden uzaklaşmak için daha sağlıklı olabilecek cam şişeler veya arıtma sular kullanılmalıdır.nılmalıdır.
4- Düzenli egzersiz yapın
Düzenli egzersiz; kan dolaşımını, enerji düzeyini, bağışıklığı, antioksidan savunma kapasitesini, uyku kalitesini artırırken stres hormonlarını azaltır. Kilo kontrolüne yardımcı olur. Egzersiz mümkün olduğunca açık havada yapılmalıdır.
5- D vitamininizi kontrol ettirin
D vitamini bağışıklık sistemi hücrelerinin aktifleşebilmesi için gereklidir. En güzel D vitamini kaynağı güneştir. Pencerenin ardından güneşten fayda sağlanamayacağı için ya pencere açık tutulmalı ya da açık havaya çıkılmalıdır. Hekime danışılmadan, D vitamini ölçümü yapılmadan gelişigüzel yüksek doz D vitamini alımı böbrek taşlarına neden olabilir. Bu nedenle mutlaka hekime danışmak gerekir.
6- Toksinlerden uzaklaşın
Sigara, alkol, gereksiz ilaç kullanımı, deterjanlar, şampuanlar, makyaj malzemeleri, saç boyaları, plastik kaplar, kirli hava, yüksek gerilim hatları, florlu diş macunları, alüminyumlu deodorantlar, amalgam diş dolguları, klorlu yüzme havuzları, GDO’lu paketli- katkı maddeli gıdalar, pestisitler gibi toksinler vücuda ekstra yük oluşturmakta ve bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Bağırsaklar sağlıklı değilse sağlıklı bir bağışıklık sisteminden söz edilemez. Bağırsak florasını bozan en önemli risk faktörleri gereksiz kullanılan antibiyotikler, antibiyotik içeren hayvansal gıdalar, pestisitler, paketli, katkı maddeli, hazır, glüten içeriği yüksek gıdalar ve uzamış strestir. Bu nedenle bağırsak florasını bozabilecek gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. Yoğurt, kefir, turşu gibi fermente gıdaların ve bol lifli sebze-meyvelerin tüketimi dost bakterilerimizi besleyerek bağışıklık sistemini destekler.
7- Gelişigüzel vitamin kullanmayın
Enzimlerin, hormonların, biyokimyasal işlevlerin yapılabilmesi için vücudun vitamin ve minerallere ihtiyacı vardır. D vitamini, B kompleks vitaminleri, C vitamini yanında magnezyum, selenyum, çinko, bakır, demir gibi mineraller vücudun olmazsa olmazlarıdır. Ancak vitamin ve mineraller birlikte çalıştıklarından, birinin fazla tüketilmesi diğerinin azalmasına yol açabilir. Doktor kontrolü olmadan hiçbir vitamin ve mineral gelişigüzel kullanılmamalıdır. Aksi taktirde uzun vadede ciddi tehlikelere yol açabilir.
8- Nefes egzersizi yapın, gülmeyi unutmayın!
Yoga, meditasyon, nefes egzersizlerinin sağlığa faydaları yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Dolaşım, sindirim, sinir ve endokrin sistemi uyararak bağışıklık sistemini aktive ederler. Nefes egzersizleri ile diyaframın uyarılması bizi sakinleştiren, uyutan, iyileştiren, sindirim sitemimizi çalıştıran parasempatik sinir sisteminin uyarılmasını sağlar. Kahkaha atmak da vagus sinirini uyararak stresi, kaslardaki gerginliği azaltır, bağışıklığı artırır.