Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) sigortalı sayısı 10 ayda 3 milyonu aşarken, prim üretimi de reel olarak yüzde 45,6’lık artış gösterdi. Son aylarda TSS poliçe fiyatları geçen yıla göre ikiye katlandı.
Türkiye’de Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS), geçen ay 10’uncu yılını doldurdu. 2012 yılında başlayan TSS, 10’uncu yılın sonunda 3,1 milyon katılımcı sayısına ulaştı.
Bloomberg HT‘de yayınlanan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre, sigorta şirketlerinin, Covid-19’u teminat altına almaları ve bireylerin sağlıklarına olan ilgilerinin artmasıyla TSS’ye son 1 yılda yaklaşık 1 milyon katılımcı dahil oldu.
Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, Özel Sağlık Sigortası’na göre daha az maliyetli
Özel Sağlık Sigortası’na (ÖSS) kıyasla maliyet açısından daha erişilebilir olması TSS’ye ilgide etkili. Ancak, 1 yıldır ülkedeki yüksek enflasyon ortamı, pek çok sektörü etkilediği gibi sağlık ve sigorta sektörünü de etkiledi.
Branş bazında bakıldığında hastalıkta ilk 10 ayda yüzde 7,6’lık artış yaşanmasına karşın reel değişim yüzde 27,2 oranında daraldı.
TSS poliçe fiyatları geçen yıla göre ikiye katlandı!
Sağlık branşında 20 milyar liranın ürerindeki prim üretimi görülürken, acil sağlıkta söz konusu üretim 107 milyon lira olarak gerçekleşti. Reel değişimin yüzde 50 daralmayı aştığı branşta geçen yılın ilk 10 ayındaki prim üretimi 116 milyon lira olarak kaydedilmişti.
TSS’de sigortalı sayısındaki artışın sürmesi için fiyatların istikrarlı olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, yenilemelerin azalması; sigortalı sayısısının düşmesinden endişe ediyor.
Fiyatlardaki artış sürerse TSS, Özel Sağlık’a dönüşür
Tamamlayıcı sağlık sigortasındaki (TSS) büyümeye karşın, poliçe fiyatları el yakmaya başladı. Sigorta Medya‘da yer alan habere göre; TSS’de sigortalı sayısındaki artışın sürmesi için fiyatların istikrarlı olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, “Tüm paydaşlar elini taşın altına koymalı. Aksi takdirde, sigortalı sayısı daralır. TSS de özel sağlık sigortasına dönüşür” diyor.
Sigorta fiyatlarında artış çok yüksek
TSS’de poliçe fiyatlarındaki artışla ilgili bir iki örnek vereyim: Sözgelimi, 50’li yaşlarda sağlıklı bir birey, 2021 yılında yaklaşık 2.500 TL prim (yıllık) ödediği poliçesine bu yıl, yenileme döneminde hasarsızlık indirimi de düştükten sonra yaklaşık yüzde 100 artışla 5 bin TL’nin üzerinde bir prim ödedi. Keza, 20 yaşında kadın ya da erkek genç, sağlıklı bir birey ilk kez TSS yaptırdığında gene yaklaşık 5 bin TL prim ödemek durumunda.
Yıllık prim, kritik hastalıkları olan sigortalılarda 100 bin TL’ye yaklaşıyor!
Ancak, bazı şirketlerin gençlere yönelik kampanyaları bu rakamı biraz aşağı çekse de kampanyaların belli bir süre geçerli olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. ÖSS’den örnek verirsek, ÖSS’lerde 50 yaşın üstünde görece sağlıklı bireylerde yenilemelerde bu yıl 50 bin TL prim (yıllık) istenirken, kritik hastalıkları olan sigortalılarda bu rakam, 100 bin TL’ye yaklaşıyor.
B plus hastanelerin bir kısmı sistemden çıkmak istiyor
Son yılarda SGK anlaşmalı bazı özel hastane ve sağlık kuruluşları TSS’den çıktı. Aldığımız bilgilere göre, SGK anlaşmalı B plus hastanelerin bir kısmı da sistemden çıkmak istiyormuş. Özel hastanelerin sistemde devamlılığı, network ağının daralmaması ve sistemin işleyişi açısından kritik önem taşıyor. Özel hastanelerin sistemde kalmaları için özellikle devletten beklentileri var. Bireyler SGK anlaşmalı özel hastaneye gittiğinde SGK, her bir birey için söz konusu hastaneye bir ödeme yapıyor.
Örneğin, Kardiyoloji muayenesi için SGK 58 TL ödüyor. Hastaneler, öncelikle SGK’nın daha fazla ödeme yapmasını talep ediyor. İkinci olarak, fark ücretlerinin de belirlenmesinde baz teşkil eden SUT fiyatları, her ne kadar 2022’de artmış olsa bile (başta muayene ücretleri) bu artışın yeterli olmadığını ileri sürülüyor.
Özel hastaneler, SUT fiyatlarında da artış istiyor. Ayrıca, hibrid poliçelerin (TSS’nin de kabul edildiği hastanelerde TSS‘nin, ÖSS’nin kabul edildiği hastanelerde ise ÖSS’nin geçerli olduğu) B Plus hastanelerinde önemli bir sorun yarattığı kaydediliyor.