Kışın cildi korumanın en etkili 8 yolu

Dikkat: Bu etkenler cildi hızla yaşlandırıyor! Kış aylarında cildi korumanın en etkili 8 yolu nedir?

cildi korumanın

Kış aylarının kendine özgü soğuk hava şartları cildimizi her zamankinden fazla yıprandırıyor. Bu nedenle gerekli önlemleri almak ve cildimizin düzenli bakımını ihmal etmemek büyük önem taşıyor.

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu “Sonbahar ve kış aylarında deri bariyeri bozularak, kuruma, kepeklenme, çatlama, kaşıntı, kızarıklık, kabalaşma hatta kanama gibi sorunlara yol açar. Üstelik derimiz kış koşullarından fiziksel olarak etkilendiği gibi, ruhsal olarak da etkilenir.  Kışın gelmesi hafif bir depresyona, harekette kısıtlılığa, metabolizmada yavaşlamaya yol açar. Bu nedenlerle kışın koruma fonksiyonu bozulan cilt, daha fazla özene ve bakıma ihtiyaç duyar” diyor.


Peki cildimizi kış aylarında bu olumsuz etkenlerden nasıl koruyabiliriz? Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, kışın cildi korumanın 8 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Yüzünüzü mutlaka yıkayın

Yatmadan önce, uyandığınızda ve terledikten sonra cilde bulaşmış olabilecek bakterileri, kir ve duman artıklarını gidermek için mutlaka yüzün uygun bir temizleyici ile yıkanması gerektiğini belirten Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu “Yorgunum diyerek makyajı çıkarmadan yatmak da, gece boyu cildin havasız kalmasına, nefes alamamasına, bakterilerin cilt tarafından emilmesine, gözeneklerin tıkanmasına ve erken yaşlanmaya neden olacaktır. Bu nedenle yatmadan önce mutlaka makyaj çıkarılmalı, uygun bir temizleyici ile yüz hem akşam yatmadan önce hem de sabah kalkınca yıkanmalıdır. Cilt tipine uygun hafif, kokusuz temizleyici ürünler tercih edilmeli, kuruluğu artıracağı için alkol içeriklerinden kaçınılmalıdır. Ayrıca çok sıcak ya da soğuk değil, ılık su tercih edilmelidir” diyor.

Çok sıcak su ile yıkanmayın

Çok sık ve çok sıcak su ile yıkanmanın deri yağlarını azaltarak derinin daha fazla kurumasına neden olabildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu “Bunun sonucu olarak kızarıklık hatta kuruluk egzaması oluşabilir. Bu nedenle çok sık ve çok sıcak su ile yıkanmaktan kaçınmak gerekir. Duştan veya banyodan hemen sonra cildiniz hala nemliyken nemlendirici krem uygulamak cildinizi nemli tutmanın en etkili yoludur” diye konuşuyor. Cildi ovalamaktan kaçınmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, ovalamanın cildi tahriş ederek sivilce dahil birçok soruna neden olabileceğini söylüyor.

Yeterli ve kaliteli uyuyun

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, yeterli ve kaliteli uykunun cilt sağlığı üzerinde de büyük önemi olduğunu vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Günlük ortalama 6- 8 saat uyumak gerekir. Uykunun en önemli saatlerinin 23.00- 04.00 arasında olduğu yapılan araştırmalarda gösterilmiştir. Büyüme hormonu uykuda salgılanır. Düzenli uyumadığımız zaman cildin kendini onarma ve yenileme süreci azalır. Az uyuyan kişilerde vücutta steroid yani kortizon salınımı artar, kortizon artışı vücutta stresi tetikler, kolajen yapısını bozar. Uykusuzluk gözaltı torbalanması, şişliğin artması, gözaltında morlukların oluşması, cilt tonunda bozulma, cildin canlı ve parlak görüntüsünü kaybetmeye neden olur.”


Stresi yönetmeyi öğrenin

Kış aylarında havaların erken kararması ve güneşin iyice azalması nedeniyle ruhsal açıdan daha karamsar olunabilirken, stresi yönetmek de zorlaşabiliyor. Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, stresi yönetmenin sağlıklı yollarını bulmak gerektiğini çünkü stresin akne, egzama, sedef hastalığı, yağlı egzama ve gül hastalığı gibi bir çok cilt hastalığını tetikleyebildiğini söylüyor.

Cildinizi mutlaka nemlendirin

Cilt tipinizi yağlı, kuru, normal, karma ya da hassas mı olduğunu mutlaka öğrenin ve cildinizin ihtiyaçlarına uygun cilt bakım ürünleri kullanmayı ihmal etmeyin. “Cildinizin ihtiyaçları için formüle edilmiş ürünleri kullanarak, hem cildinizin yıpranmasını azaltabilir hem de sağlıklı görünmesine katkı sağlayabilirsiniz” diyen Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu sözlerine şöyle devam ediyor:

“Nemi cilde hapsetmenin en etkili yolu ise bölgeye uygun bir nemlendiriciyi, yıkadıktan hemen sonra ve düzenli olarak uygulamaktır. Kış aylarında kullanacağınız nemlendiricilerin yaz aylarında kullandıklarınıza nazaran daha yağ bazlı (merhem yapısında) olmasında fayda var. Böylelikle nemlendirici cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturabiliyor ve nem kaybını engelleyebiliyor.”

Ellerinize ve dudaklarınıza özen gösterin 

Ellerimizi gün içerisinde sık sık yıkamamız gerektiği için hem kuruluk ve yaşlanmayı hem de gelişebilecek el egzamalarını önlemek amacıyla her yıkamanın ardından yağlandırıcı ürünlerle nemlendirilmesinin önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu “Ellerimizi günde 5-6 kez yağlandırıcı ürünlerle nemlendirmek, ev işlerini egzama eldiveni ile yapmak gerekir. Dudaklarda da kuruluk ve çatlamanın önüne geçebilmek için yüzünüzü yıkadıktan sonra ve yatmadan önce dudaklarınıza uygun dudak nemlendirici veya vazelin sürebilirsiniz” diyor.

Sigaradan uzak durun

Yapılan bilimsel çalışmaların, sigaranın cilt sağlığına da büyük zararları olduğunu tartışmasız şekilde kanıtladığını vurgulayan Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, sigara kullanımının cildin hızlı yaşlanmasında da önemli bir etken olduğunu, ayrıca sigara içenlerde yaraların iyileşmesinin de uzun sürdüğünü söylüyor.

Kış aylarına uygun giysiler giyin


Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu “Kış aylarında cildi rüzgar, yağmur ve kardan korumak, eldiven, atkı veya şal kullanmak, saçları da bere ya da şapka ile korumak gerekiyor. Kışın naylon, sentetik, polyester veya yünlü giysiler yerine cildin kurumasını ve kaşınmasını önleyen pamuklu ya da pazen giysiler kullanın. Aynı nedenden dolayı dar giysiler yerine bol giysiler tercih etmenizde de yarar var” diye konuşuyor.

Yüz gençleştirme nasıl yapılır? İzleri gizlemek mümkün!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.