Jeoloji Profesörü Batist büyük hasarın sebeplerini açıkladı: Çok, çok, çok güçlü depremler!

Jeoloji Profesörü Marc De Batist, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı büyük hasarın sebeplerinin çok şiddetli, yüzeye yakın, uzun süreli olmalarının yanı sıra fay hareketinin türü ve çok geniş alanı etkilemesi olduğunu söyledi.

depremlerinin türünü

Avrupa Yerbilimleri Birliği yetkilisi Jeoloji Profesörü Marc De Batist, Kahramanmaraş merkezli depremlerin türünü açıkladı; deprem bölgesinde kalabalık şehirleşmenin de yıkımı etkileyen unsurlardan biri olduğunu kaydetti.

Avrupa Yerbilimleri Birliği (EGU) Stratigrafi, Sedimantoloji ve Paleontoloji Bölümü Başkanı ve Gent Üniversitesi Jeoloji Profesörü De Batist, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu.


“Çok, çok, çok güçlü depremler”

“İki depremin neden olduğu büyük hasar, öncelikle bunların çok, çok, çok güçlü depremler olmasından kaynaklanmaktadır.” diyen de Batist, bunun sallanma sırasında çok fazla enerjinin salındığı anlamına geldiğini vurguladı.

Türkiye tarihindeki en güçlü 1-2 depremden biri

De Batist, 7,7 büyüklüğündeki ilk depremle ilgili, bunun 1939 Erzincan Depremi ile beraber Türkiye tarihindeki en güçlü 1-2 depremden biri olduğuna işaret ederek bunlardan daha güçlü tek depremin 1668 Kuzey Anadolu Depremi olduğunu belirtti.

Belçikalı uzman, 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin ise Türkiye tarihinde en büyük depremler arasında ilk 11’de yer aldığını kaydetti.


antakya deprem

“Hasarın çoğuna neden olan, sallamanın süresi ile birlikte sallamanın yoğunluğu”

De Batist, şöyle devam etti:

“Bu kadar çok hasarın olmasının ikinci bir nedeni, deprem kaynağının, yani odak merkezinin sığ olmasıdır. İlk deprem 17 kilometrede, 7,6 büyüklüğündeki ikincisi ise 10 kilometre derinlikte gerçekleşti. Deprem ne kadar sığ olursa, zeminde yaşanan sarsıntı o kadar güçlü olur. Hasarın çoğuna neden olan, sallamanın süresi ile birlikte sallamanın yoğunluğudur.”

“Fayın yatay hareketi çok geniş bir alanı etkiledi”

“Durumu daha da kötü yapan şey, çok güçlü ikinci depremin, binaların zaten ilk depremde hasar görmüş olduğu aynı bölgeyi vurmasıydı.” diyen de Batist, şunları aktardı:

“Bu kadar geniş bir bölgede bu kadar çok hasarın olmasının üçüncü bir nedeni, fayın ve depreme neden olan fay hareketinin doğasıdır. Fayın her iki tarafındaki iki parça birbirine göre yatay hareket ediyordu. Büyük şiddetli depremler tipik olarak bir fayın büyük parçalarının kırılmasını içerdiğinden, bu yatay hareket çok geniş bir alanı etkiledi. İlk büyük deprem için kırılma uzunluğu 360 kilometreydi.”

Kalabalık şehirleşme


De Batist deprem bölgesinde kalabalık şehirleşmenin de yıkımı etkileyen unsurlardan biri olduğunu kaydetti.

Depremden önce ve sonrasını gösteren yeni uydu görüntüleri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.