Karneye en doğru yaklaşım nasıl olmalı?

Okullarda bir eğitim öğretim dönemi daha sona erdi. Milyonlarca öğrenci ve ailesi karne heyecanı yaşarken, kimi çocuklar anne-babasının karşısına ‘teşekkür’, ‘takdir’ ile çıkmanın haklı gururunu kimi çocuklar ise karnesindeki bir veya birkaç zayıfın üzüntüsünü ve tedirginliğini yaşıyor.

Karneye

Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç her iki durumda da ebeveynlere büyük görev düştüğünü belirterek “Bu süreçte çocukların psikolojisini sağlıklı yönetebilmek ve sonraki dönemler için sağlıklı şekilde motive edebilmek adına ebeveynlerin tutum ve tepkilerinde aşırıya kaçmamaları çok önemlidir” diyor. Peki zayıf ve başarılı karneye en doğru yaklaşım nasıl olmalı? Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç ebeveynlere önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Sağlıklı iletişim kurun!

Çocukla empati yapın ve sağlıklı iletişim kurun. İyisiyle, kötüsüyle bir yılın geride kaldığını, zorlandığı konular kadar keyif aldığı konuların da olduğunu hatırlatırken, öncelikle onun fikirlerini dinleyin. ‘Bu karne senin hayat başarını değil, bu yılı nasıl tamamladığını gösteriyor’ şeklinde yaklaşımda bulunun.


Genelleme yapmayın!

Çocuğun başarısızlığını genele yaymayın, sadece konu özelinde yaklaşın. Örneğin; çocuğunuz matematik dersinden zayıf not aldıysa matematiğe karşı yetersiz olduğuna inanırsa, çaba göstermekten vazgeçer. Oysa ona ‘Bu sene matematik dersin zayıf gelmiş olabilir ama bu senin matematikte hiçbir zaman iyi olmayacağın anlamına gelmez, eksiklerini tamamladığın taktirde gelecek sene daha iyi olacaksın’ şeklinde yaklaşmanız onu motive edecektir.

Yapıcı davranın

Düşük gelen notlarını beraber değerlendirin ancak bu esnada küçük düşürücü, incitici, alay edici bir yaklaşımdan kesinlikle kaçının! Zorlandığı konuları tespit ederken sevgiyle ve şefkatle, motive edici bir üslupla yaklaşın. ‘Sence nerelerde zorlandın, seneye böyle olmaması için bunu nasıl geliştirebilirsin? Biz ebeveynlerin olarak sana nasıl destek olabiliriz?” şeklindeki tutum hem yapıcı hem de çocuk için farkındalık kazandıran bir yaklaşım olacaktır.

Kendinizi de sorgulayın

Karnedeki zayıf notların nedenlerini sadece çocuğa bağlamak doğru değil. Zira zayıf notların altında birçok etken yatabiliyor. Anne baba olarak yıl boyunca çocuğa nasıl yaklaştığınızdan taşınma, boşanma, aile içinde huzursuzluk ya da kardeş doğumuna dek bir çok faktör doğrudan karne notuna yansıyabileceğinden kendinizi de sorgulamaktan ve bunlardan dersler çıkarmaktan kaçınmayın.


Geliştirebileceği yönlerini gösterin, çabasını takdir edin

Odaklandığında ve çabaladığında aslında bir çok şeyi yapabildiğini çocuklara hissettirmek ve önceden çaba gösterip başardığı birkaç örneği hatırlatmak çok önemli. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Bu sayede çocuğun kendisini yetersiz hissetme ihtimalini hafifletebilir, onu motive edebilirsiniz. Çabaladıkça çabasını takdir etmek yine pozitif pekiştireç olacak ve bu çabalama davranışının artmasını sağlayacaktır. Örneğin; ‘Bu sene şu dersler için çabaladığını ve o dersin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu görüyorum, çabaladığında tüm dersler için bu yükselişin olacağına benim inancım tam’ şeklindeki yaklaşım ona güçlü yönlerini hatırlatacak ve diğerlerini de geliştirmek için ilham olacaktır” diyor.

Gelecek sene temiz bir sayfa için motive edin

Her tecrübenin geliştirici bir yanı olduğunu vurgularken, bu karne döneminden neleri tecrübe ettiğini sorun, verdiği cevaplar ve çıkarttığı dersler için takdir edin, birlikte yeni eğitim yılı için hedefler koyun. Çocuğa önümüzdeki eğitim yılının yepyeni bir yıl olduğunu hatırlatarak temiz bir sayfa açtığını hissettirmek ve edindiği tecrübelerle daha güçlü olduğunu hatırlatmak yeni dönem için daha güvenli ve emin adımlarla ilerlemesini destekleyecektir.

Başarısını manevi bir hediyeyle kutlayın

Başarılı bir karnedeyse ödülün abartılmaması, özellikle yüksek maddi değerli hediyelerden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Dilara Yamanlar Büyükkoç şöyle konuşuyor:


“Çocuğu öncelikle gönülden tebrik edin, başarısını kesinlikle görmezden gelmeyin. Başarıya nasıl ulaştığının tekrar üstünden geçerek, bu başarının ona nasıl hissettirdiği üzerine konuşun. Bu adımlar duygusal anlamda başarıyı içselleştirmesini ve başarısının devamlılığını sağlayacaktır. Başarısını birlikte bir etkinlikle kutlamak, o günün başrol oyuncusu olarak hissettirmek, manevi anlamda onu en çok besleyen, en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Abartılı ve pahalı hediyelerden kaçının zira böyle bir yaklaşım bir süre sonra sadece hediye için çalışan, hediye alınmazsa tepkisel olarak çalışmayan çocuklar görmemize neden olabiliyor. ‘Çok akıllı’, ‘çok zeki’ gibi tanımlamalar ise çalışmadan da başarabileceği düşüncesine yol açarak başarı ivmesini düşürebildiğinden bu tür tanımlamalardan kaçının.”

Ebeveynler hep daha fazlasını isteyen çocuklara nasıl yaklaşmalı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.