Direksiyon başında hipnotize olmamak için ne yapmalı?

Otoyol hipnozu ile yorgun sürüş arasındaki fark nedir? Beyaz çizgi ateşi nedir? Direksiyon başında hipnotize olmamak için nelere dikkat edilmeli? Uyanık kalmak için öneriler…

Direksiyon başında

Gözlerimizin açık ancak içimizin uyuduğu zamanlar en çok risk taşıyan anlarımızdır. Yemek yaparken, bisiklet sürerken veya araba kullanırken içinizin uyuduğunu hissettiğiniz an mutlaka kendinize bir es vermelisiniz. Özellikle “ben gece çok iyi araç kullanırım” deyip, beynin uyku sinyalleri verdiği zamanlarda uzun yola çıkmak tehlike sebebi olacağından gece sürüşlerinden uzak durmalı ya da kontrollü bir şekilde yolculuğunuzu gerçekleştirmelisiniz. Çünkü bu zamanlarda beyinden gelen mesaj uyku olduğu için otoyol hipnozu yaşamanız kaçınılmaz olacaktır.

Bununla birlikte boş bir yolda da beyaz çizgileri takip ederek gidiyor olmanız yine siz de hipnoz etkisi yaratacaktır. Peki bu durumda ne yapmalısınız? Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk, otoyol hipnozu ile yorgun sürüş arasındaki farkı anlatarak otoyol hipnozu konusunda önerilerde bulundu.


Otoyol hipnozu (Beyaz çizgi ateşi) nedir ve nasıl önlenebilir?

Hiç yola çıkıp varacağınız yere geldiğinizde ve oraya nasıl geldiğinizi hatırlamadığınız oldu mu? Eğer cevabınız evetse, otoyol hipnozu yaşadınız demektir.

Otoyol hipnozu bir kişinin aracı normal ve güvenli bir şekilde sürdüğü ancak bunu nasıl yaptığını hatırlamadığı trans benzeri bir durumdur. Otoyol hipnozu yaşayan sürücüler kısa mesafelerde ya da daha uzun kilometrelerce kendilerinden geçebilirler.

Otoyol hipnozu fikri ilk olarak 1921 tarihli bir makalede “yol hipnotizması” olarak ortaya atılmış, “otoyol hipnozu” terimi ise 1963 yılında G.W. Williams tarafından kullanılmıştır.

1920’lerde araştırmacılar, sürücülerin gözleri açıkken uykuya daldıklarını ve araçları normal bir şekilde yönlendirmeye devam ettiklerini gözlemlemişlerdir. 1950’lerde bazı psikologlar, başka türlü açıklanamayan otomobil kazalarının otoyol hipnozundan kaynaklanabileceğini öne sürmüşlerdir. Ancak yeni çalışmalar, yorgunken araç kullanma ile otomatik sürüş arasında bir fark olduğunu göstermektedir.

Yorgun sürüşe karşı otoyol hipnozu

  • Otoyol hipnozu, otomatiklik olgusunun bir örneğidir.
  • Otomatiklik, eylemleri bilinçli olarak düşünmeden gerçekleştirme yeteneğidir.
  • İnsanlar; yürümek, bisiklete binmek gibi öğrenilmiş ve denenmiş bir beceriyi her zaman otomatik olarak gerçekleştirir. Bu beceride ustalaşıldığında ise diğer görevlere odaklanırken bu beceriyi hala gerçekleştirmek mümkündür. Örneğin, araba sürme konusunda yetenekli bir kişi araba sürerken kafasında akşam planlarını gözden geçirebilir. Bilinç akışı diğer göreve yönlendirildiğinden, araba sürerken geçirilen zamanın kısmen veya tamamen farkındalıktan çıkması söz konusu olabilir.
  • Otomatik sürüş tehlikeli görünse de bu durum aslında profesyonel veya yetenekli sürücüler için bilinçli sürüşten daha üstün olabilir. Bir işte yetenekli olan hiç kimse dikkatini sürekli rutin işlere vermek zorunda değildir. Eğer bunu yaparsa, iş bozulmaya meyilli olabilir. Sürüş bağlamında, gerçekleştirilen eylemler hakkında çok fazla düşünmek beceriyi kötüleştirebilir.

Otoyol hipnozu ile yorgun sürüş arasındaki fark nedir?

Otoyol hipnozu ile yorgun sürüş arasındaki fark, tamamen uyanıkken otomatiklik deneyimi yaşamanın mümkün olmasıdır. Yorgunken araç kullanmak ise direksiyon başında uykuya dalmaya neden olabilir. Tehlikeli olan da budur.

Direksiyon başında uyanık kalma önerileri

İster otoyol hipnozu fikrinden korkuyor olun, isterseniz de yorgun ve direksiyon başında uyanık kalmaya çalışıyor olun, odaklanmanızı ve uyanıklığınızı artırmak için yapabileceğiniz şeyler vardır.

Gün ışığında araç kullanın: Gündüz saatlerinde araç kullanmak yorgun sürüşü önlemeye yardımcı olur, çünkü insanlar ışıklı ortamlarda doğal olarak daha uyanık olurlar. Ayrıca, etraf daha az monotondur, bu nedenle çevrenin farkında olmak daha kolaydır.


Kahve için: Kahve veya başka bir kafeinli içecek içmek sizi birkaç farklı şekilde uyanık tutmaya yardımcı olur. İlk olarak, kafein beyindeki adenozin reseptörlerini bloke ederek uykululukla savaşır. Uyarıcı metabolizmayı artırır ve karaciğeri kan dolaşımına glikoz salmaya yönlendirir. Bu da beyninizi besler. Kafein aynı zamanda idrar söktürücü olarak da işlev görür, yani araç kullanırken çok içerseniz daha sık tuvalet molası vermeniz gerekecektir. Ayrıca çok sıcak ya da çok soğuk bir içecek tüketmek dikkatinizi toplayacaktır.

Bir şeyler yiyin: Atıştırmalıklar size anında enerji verir ve sizi görevinizi yerine getirmeye yetecek dikkati sağlar.

İyi bir pozisyon alın: İyi bir duruş, vücuttaki kan akışını en üst düzeye çıkararak konsantrasyonunuzu korumanıza yardımcı olur.

Klimayı açın: Rahatsızsanız uykuya dalmanız veya transa geçmeniz daha zor olacaktır. Bununla birlikte aracın içini soğuk hale getirmeniz, kışın camı açmanız yine işe yarayacaktır.

Müzik dinleyin: Hoşunuza giden müzikler sizi rahatlatırken, sevmediğiniz melodiler rahatsızlığa neden olur ve uyuyacak kadar rahatlamanızı engeller.

Konuşan insanları dinleyin: Yanınızda birisi varsa sohbete katılmak veya radyoda sohbet programı dinlemek müzik dinlemekten daha fazla konsantrasyon gerektirir.

Durun ve mola verin: Yorgun araç kullanıyorsanız, kendiniz ve başkaları için tehlikelisiniz demektir. Bazen en iyi hareket tarzı yana çekmek ve biraz dinlenmektir!


Önlem alın: Uzun mesafe, gece veya kötü hava koşullarında araç kullanmak zorundaysanız yolculuğa başlamadan önce iyi dinlenmiş olduğunuzdan emin olun. Günün ilerleyen saatlerinde başlayan yolculuklardan önce biraz kestirin. Sizi uykulu yapan ilaçları almaktan kaçının.

Yol hipnozu nedir? Birçok kazanın sebebi!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.