Kendi işini kurmak isteyen bu 8 hatadan uzak durmalı!

Kendi işini kurmak

Kendi işini kurmak isteyenler dikkat! Eğer bir adım attıysanız ve kendi işinizi açtıysanız, başlangıçta kendi işinizin patronu olmaktan hoşlanmış olabilirsiniz; ancak daha sonra, sorumlu olmanın kendine has baş ağrılarını da beraberinde getirdiğini hemen fark edebilirsiniz.

Oysa yeni işletme sahiplerinin yaptığı en yaygın hatalardan kaçındığınızda girişimcilik yolculuğunuz çok daha sorunsuz gerçekleşebilir. İşte yeni kuracakların en sık yaptığı 8 hata:

1- Bir iş planıyla başlamamak

Yapılacaklar listenizdeki ilk öğe bir iş planı hazırlamak olmalı.


Bir iş planının temel unsurları arasında şirket tanımı, pazar analizi ve rekabet araştırması, yasal yapınız, yönetiminiz hakkında bilgi, ürün veya hizmet hattınızın tanımı, pazarlama ve satış stratejisi yer alır.

Bir SWOT analizi (güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler) veya bazı SMART hedeflerinizi (belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı) dahil etmek isteyebilirsiniz.

Net bir planla başlamak size başlamanız için bir yol haritası verir.

Bir iş planı aynı zamanda potansiyel bir dış yatırımcının görmek isteyeceği ilk şey olacaktır.

2- Yasal işlerle ilgilenmemek

İşinize doğru adımlarla başlamak istiyorsunuz, bu da sektörünüze doğru şekilde dahil olmak anlamına geliyor.

Yasal süreçlerle ilgilenmek, mali sorun veya dava durumunda kişisel varlıklarınızın korunmasına yardımcı olabilir.

Patent başvurusunda bulunarak veya ticari marka tescil ettirerek herhangi bir fikri mülkiyeti korumanız mı gerekiyor?

3- Çalışanları mı işe alıyorsunuz?

Hangi yasalara uymalısınız, öğrenmelisiniz.

Ayrıca siber güvenlik konularını da içerebilecek şekilde diğer doğru sigorta türlerini yaptırdığınızdan emin olmanız gerekir.

Bunlar artık ekstra masraf gibi görünebilir ancak başınız belaya girerse yatırımı yaptığınıza sevineceksiniz.

4- Ortaklar veya satıcılarla sözleşme imzalamamak

Yeni bir iş kurduğunuzda özellikle arkadaşlarınızla veya ailenizle iş yaptığınızda iş düzenlemeleriyle ilgili sözleşmeler imzalamak gereksiz derecede resmi görünebilir.


İşler ters giderse (ki bu ne yazık ki çok yaygın bir durumdur), başvurulacak yasal bir belgenin bulunması halinde her iki taraf memnuniyet duyacaktır. Sadece el sıkışmak yeterli değildir.

5- Parayı yanlış kullanmak

İşinizin sahibi olmaya karar verdiniz çünkü ürününüzü veya hizmetinizi seviyordunuz; muhasebe yapmaktan veya vergi kanunlarına uymaktan hoşlandığınız için değil.

Ne yazık ki, kendi işinizin patronu olmak, muhasebeyi düzenlemek ve uygun vergileri ödemek anlamına gelir. Bu, uzmanlara danışmayı gerektirir.

6- İyi pazarlamaya yatırım yapmamak

Eğer hiç kimse ürününüz hakkında bilgi sahibi değilse, kimse onu satın almayacaktır. Bu, dış kaynak kullanmanız gerekebilecek başka bir alan.

En azından şirketinizin profesyonel görünümlü bir web sitesine ve sosyal medya platformlarında var olmasına ihtiyacı var.

İşletmenizle ilgili Google gibi sitelerdeki yorumları da takip etmeniz gerekir.

Profesyonel bir metin yazarı, web sitesi tasarımcısı veya sosyal medya stratejisti ile çalışmak pazarlamanızı büyük ölçüde geliştirecektir.

7- Ürününüze gereğinden az değer vermek

Ürününüzü veya hizmetinizi kar elde edemeyecek kadar düşük bir fiyata satmak stratejisi, başlangıçta müşterileri çekebilir, ancak uzun vadede potansiyel müşterilere zarar verebilir.

Bu fiyatlandırma stratejisi, çok sayıda ürün sattığınızda müşterileri çekmek için en iyi sonucu verir, tek ürününüz olduğunda değil.

8- Mola vermediğiniz için tükenebilirsiniz 

Patron olduğunuzda iş, hayatınızın her alanına kolaylıkla yansır.

İşinizle kişisel yaşamınız arasında bazı sınırlar belirlediğinizden ve bunlara bağlı kaldığınızdan emin olun.

Kendi işinizin sahibi olmak, kariyeriniz için heyecan verici bir gelişme.


Şimdiye kadar sahip olduğunuz en kötü patrona dönüşmeye sakın izin vermeyin.

E-ticaret girişimcileri için 8 maddelik yol haritası


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.