Matematik gerçek hayatta ne işe yarar?

Matematik gerçek hayatta

Doç. Dr. Hülya Kılıç ve Doç. Dr. Oğuzhan Doğan, çocukların ve velilerin sık sık yinelediği “Matematik gerçek hayatta ne işe yarar?” sorusuna yanıt verdi.

Matematik birçok öğrencinin korkulu rüyası… “Matematik gerçek hayatta ne işime yarayacak? Ben bunu neden öğreniyorum?” sorularını hem öğretmenler hem de veliler sık sık öğrencilerden duyuyorlar. Bunlar matematik öğrenmeye karşı direnç cümleleri olsa da, bazı çocuklar bu soruların yanıtlarını samimi olarak merak ediyor.

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hülya Kılıç ile aynı bölümün öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Doğan, çocukların ve velilerin bu konudaki sorularına yanıt verdiler.


“Sihirli Değnek Değil, Yol Gösterici Araç”

“Matematik hayatta ne işimize yarayacak’ sorusuna karşılık çocuklara bizler ‘Siz ne işe yaramasını isterdiniz?’ diye soruyoruz” ifadelerini kullanan Hülya Kılıç, çocukların verdiği yanıtlardaki matematiği onlara göstermek için bunu yaptıklarını ifade etti. Hülya Kılıç, “Çocuklar bu sorulara farklı yanıtlar verebilir:

Oynadığım oyunlarda hep birinci olmamı, daha çok para kazanmamı, sınavlarda yüksek not almamı, iyi bir hayat yaşamamı, dünyayı dolaşmamı, daha sağlıklı olmamı ve benzerlerini sağlasın. Aynı soruyu gençlere ve yetişkinlere sorduğunuz zaman da hem kişisel hem de sosyal içerikli yanıtlar alabilirsiniz. Elbette matematik sihirli bir değnek değil! Ancak tüm bu gerçekleştirmek istediklerimiz için veya çözmek istediğimiz sorunlar için bir yol gösterici ve bir araçtır” diye konuştu.

İletişim Aracı Olarak Matematik

İnsanlık tarihinde değişim ve gelişimin merak ve ihtiyaç ile başladığına ve şekillendiğine işaret eden Hülya Kılıç, çok-az, uzun-kısa, büyük-küçük gibi kavramların yerini zamanla kesinliği ifade etmeyi amaçlayan bir dile yani matematiğe bıraktığını belirtti. Günümüzde de kesinlik durumlarını ifade etmek veya gerçeğe en yakın tahminlerde bulunmak amacıyla matematiği bir dil olarak kullanmaya devam etiğimizi anımsatan Hülya Kılıç, şunları kaydetti:

Bertrand Russell paradoksları: Matematikte çelişki var mıdır?

“Sosyal yaşamın hemen hemen her alanında sayıları kullanmak artık kaçınılmaz: Apartman kapı numarası, ayakkabı numarası, elbise bedeni, otobüs hattının numarası, ürün fiyatı, yaş, boy, ağırlık gibi. Bir iletişim aracı olarak matematik dilini, yani sayıları ve matematiksel sembolleri bilmek ve anlamak hayatımızı kolaylaştırıyor. ‘Matematik ile hiç işim olmaz’ diye düşünen birinin bile bu dilin temel unsurlarını bilmesi gerekiyor.”

Günümüzdeki problemlerin çoğunu matematiksel modelleme yoluyla çözebildiğimizi veya çözümleyebildiğimizi ifade eden Doç. Dr. Hülya Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Matematiğin adeta hüküm sürdüğü alanların başında da artık hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olan mobil teknolojiler geliyor. Matematiğin yeri sadece kişisel kullanımımıza sunulan teknolojilerle de sınırlı değil elbette. Bugün hepimizin hayatını derinlemesine etkileyen, deprem, pandemi, küresel ısınma, gelir adaletsizliği gibi toplumsal sorunları da ancak matematik aracılığıyla daha iyi anlayabiliyoruz.

Deprem büyüklüğünü ölçmemize yarayan Richter ölçeği de gelir adaletsizliğini ölçmemize yarayan Gini katsayısı da matematiksel hesaplamalara dayanıyor. Aşırı beslenmenin veya yeterli beslenememenin yol açtığı sağlık sorunlarını da küresel ısınmanın boyutlarını da ancak matematik yardımıyla ortaya koyabiliyoruz.”

Kuyruklu Yıldıza Uzay Aracı İndirebilmek

rosetta

Doç. Dr. Oğuzhan Doğan da, hayatımızın içinde olan bir diğer alanın da geometri olduğuna işaret ederek “Dün taşan Nil nehrinin tarım arazilerinde yol açtığı değişimi anlamak için kullandığımız geometriyi bugün köprüler inşa etmek için kullanıyoruz. Dün dünyanın çevresini hesaplamak için kullandığımız geometriyi bugün yaşamın başlangıcını anlamak adına bir kuyruklu yıldıza uzay aracı indirebilmek için kullanıyoruz” dedi.

Matematiğin İçinde Sanat, Sanatın İçinde Matematik Var!

Seyahatte ziyaret edilen tarihi eserlerin birçoğunda geometri ve matematiğin etkin kullanıldığını kaydeden Doğan, şöyle devam etti:

“Mimar Sinan’ın camilerinin güzelliğinde, İznik çinilerinin etkileyiciliğinde, Mısır piramitlerinin gizeminde, geometrinin bir payı var. Pek çoğumuz Leonardo da Vinci’yi sadece bir ressam olarak biliriz. Bazılarımız ünlü Mona Lisa eserinde altın oranı kullandığını da duymuşuzdur. Ancak Leonardo da Vinci sadece bir ressam değil, aynı zamanda matematiği ve bilimi sanatında ve eserlerinde kullanan başarılı bir bilim insanıydı. Yani, matematiğin içinde sanat, sanatın içinde matematik var!”

Güzelliğin Altın Oranı

Pozitif bilimlerin yanı sıra sosyal ve beşerî bilimlerde de matematiği etkin kullandığımıza işaret eden Oğuzhan Doğan, şunları söyledi:


“Dillere yerleşmiş ‘tarih tekerrürden ibarettir’ sözü bile matematikteki örüntüleri bizlere çağrıştırıyor. Yani, tarihsel olayların içinde de bir matematik var! Şu an yaptığınız işi veya mesleğinizi düşündüğünüzde bile farklı örnekler bulabilirsiniz. Kısacası, matematiğin bugüne kadar yaramadığı iş olmamış neredeyse…”

PISA testi soruları: 15 yaşındaki çocukları geçebilecek misiniz?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.