Saç ekimi işlemleri, yenilikçi teknolojiyle artık daha kısa sürüyor

saç ekimi Genetik faktörler, stresli yaşam, düzensiz beslenme gibi sebepler kadın ya da erkek fark etmeksizin saç dökülmesine sebep olabiliyor. Saç ekimi işlemleri konusunda uyarıda bulunan Dermatoloji uzmanı, en çok tercih edilen uygulamalar hakkında bilgi verdi. 

Saç dökülmesi ve saç ekimine ilişkin küresel çapta araştırmalar yapan platform Medihair’dan  alınan verilere göre, erkeklerin yüzde 80’inden, kadınların yüzde 25’inden fazlası saç dökülmesinden şikayet ediyor. Dökülen saçlarından hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatsızlık duyanlar ise saç ekimi seçeneklerini değerlendiriyor. Saç ekiminde global çapta zirveye yükselen Türkiye’deki 700’e yakın saç ekimi kliniği ise dünyanın dört bir yanından saç ekimi yaptıracak sağlık turistlerini ağırlıyor.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk de estetik görünümün kişilerin günlük yaşamını fazlasıyla etkilediğini söyleyerek en çok tercih edilen saç ekimi tekniklerinden Safir FUE ve DHI (Direct Hair Implantation) hakkında merak edilenleri anlattı. Saç ektirecek bireylerin doğru kliniği seçmeleri gerektiğini öne sürerek merdivenaltı girişimlere karşı uyardı.


Saç dökülmesinin vitamin ve mineral eksiklikleri, genetik faktörler, hormonal değişimler gibi birçok sebebinin olabileceğini belirten Dr. Mustafa Tümtürk, “Saç ekiminde yenilikçi bir uygulama olan Safir FUE yönteminde nakil işlemi yapılırken saç yapısı ve çıkış yönü dikkate alınıyor. Böylece saç ekimden sonra doğal bir görünüm elde edilebiliyor” dedi.

Safir FUE saç ekimi tekniğinin avantajları: Kıl köklerinin alındığı bölgede iz kalmıyor!

Hastaların tercihine göre günümüzde en çok Safir FUE, DHI ve kök hücreli saç ekimi tekniklerinin kullanıldığını söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, “Saç dökülmesi şikayeti bulunan kişiler, öncelikle bir sağlık taramasından geçiyor. Saçlarda dökülmeye neden olan bir sağlık sorunu olup olmadığına bakılıyor. Sağlık sorunlarının tespit edilmesi durumunda ilk olarak tedavi uygulanıyor. Tedavi sonrası dökülme devam ediyorsa hastaya saç ekimi operasyonu yapılıyor.


Yenilikçi uygulamamız Safir FUE saç ekimi tekniğinde mikro motor kullanıyoruz. Böylece işlemin ardından kıl köklerinin alındığı bölgede herhangi bir iz bırakmıyor. Safir Fue tekniğinde adından da anlaşılacağı gibi, ekim yapılacak bölgedeki kanalları çelik uçlarla değil gerçek safir cevheri ile açıyoruz. Operasyon öncesi uygulanan lokal anesteziyle de hastanın ağrısız bir tedavi süreci geçirmesini sağlıyoruz. Çıkarılan saç köklerinin zarar görmemesi için de kökler, özel bir solüsyon içinde ekim işlemine kadar bekletiliyor. Nakil tamamlandıktan sonra bölgeye pansuman yapılarak hasta taburcu ediliyor” ifadelerini kullandı.

Safir FUE saç ekimi

Teknolojiyle birlikte saç ekimi sonrası günlük yaşama dönüş süresi kısaldı”

DHI yöntemiyle uygulanan saç ekimi operasyonunun birkaç adımdan oluştuğunu belirten Dr. Mustafa Tümtürk uygulama sürecini şu şekilde anlattı:

“Tıraşsız saç ekimi olarak da adlandırılan DHI yönteminde toplanan saç kökleri, CHOI isimli çok ince ve sivri bir kalem yardımıyla uygun açıyla ekim yapılacak bölgeye yerleştiriliyor. Sağlıklı dokulara zarar vermemesi nedeniyle tercih edilen DHI yöntemi, özellikle saçlarını kestirmeden saç ekimi operasyonu yaptırmak isteyen ve günlük yaşamına bir an önce dönmek isteyen hastalar tarafından çok fazla talep alıyor.”

Saç ekimi güvenilir merkezlerde, uzman eller tarafından yapılmalı”


Saç ekiminin ciddi bir operasyon olduğunun altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Saç ekimi sırasında çeşitli komplikasyonların oluşması da mümkün. Bu yüzden, saç ekimi operasyonunun uzmanlar tarafından güvenilir merkezlerde yapılması kritik bir önem taşıyor. Saç ekimi yaptırılacak olan kliniğin Sağlık Bakanlığı tarafından verilen ruhsatı, uygulama öncesinde kesinlikle kontrol edilmelidir. Hastalar klinik seçimi yaparken bu belgeleri sorgulamaktan çekinmemelidir.”

Saç ekimi klinik seçiminde bu koşullara dikkat!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.