Galler Prensesi Kate Middleton’ın fotoğraf düzenleme komplosu: “Endişe verici şeyler duydum!”

Galler Prensesi Kate

Galler Prensesi Kate, Kensington Sarayı’nın Anneler Günü’nde düzenlenmiş bir aile fotoğrafı yayımlama kararının ardından manşetlere hakim oldu. Kate Middleton’ın fotoğraf düzenleme komplosunu değerlendiren Piers Morgan, “endişe verici şeyler” duyduğunu söyledi.

Kate’in ocakta geçirdiği ameliyattan bu yana gözlerden uzak kalması sosyal medyada spekülasyonlara ve çılgın komplo teorilerine yol açtı.

Ameliyat sonrası ilk fotoğraf

Prens William tarafından geçen hafta Windsor’da çekilen ve Anneler Günü nedeniyle Kensington Sarayı aracılığıyla medyaya servis edilen fotoğraf, Catherine’in iki ay önce geçirdiği karın ameliyatından sonra yayınlanan ilk fotoğrafı oldu.


Galler Prensesi Kate Middleton kendisinin ve üç çocuğunun yer aldığı bir fotoğrafın ‘manipüle edildiği’ gerekçesiyle uluslararası ajanslar tarafından geri çekilmesinin ardından açıklama yaptı.

Galler Prensesi sorumluluğu kabul ederek düzenleme hatası nedeniyle özür diledi. Galler Prensi resmi X hesabından yayınladığı paylaşımda “Birçok amatör fotoğrafçı gibi ben de zaman zaman düzenleme (photoshop) denemeleri yapıyorum. Dün paylaştığımız aile fotoğrafının neden olduğu karışıklık için özürlerimi ifade etmek istedim. Umarım kutlama yapan herkes çok mutlu bir Anneler Günü geçirmiştir” dedi.

Agence-France Presse’in küresel haber müdürü Phil Chetwynd, uluslararası haber ajanslarının fotoğrafın üzerinde oynama yapıldığı endişesiyle fotoğrafı çektiğini ve Saray’ın el değmemiş orijinal kareye ilişkin taleplere yanıt vermediğini söyledi. Prenses Kate daha sonra kamuoyundan özür diledi.

58 yaşındaki açık sözlü yayıncı dün Uncensored programında konuyu gündeme getirerek Kate’in “durumunun iyi olabileceğini” ve Saray’ın komplo teorilerini bastırma çabalarının “yanlış olduğunu” söyledi. Daha sonra “Saray’ın bir şeyler saklıyor olabileceğini” iddia etti.

NE OLMUŞTU?

Galler Prensesi Kate, özel bir sağlık sorunu nedeniyle aralıktan bu yana kamuoyunun karşısına çıkmıyor. Kensington Sarayı ocakta Kate’in alt karın ameliyatı geçirdiğini açıklamıştı. O sırada yapılan açıklamada “Çocukları için mümkün olduğunca normalliği sürdürme arzusunu ve kişisel tıbbi bilgilerinin gizli kalması isteğini kamuoyunun anlayacağını umuyor” denmişti.

Daha sonra ocak sonunda gelen diğer tek güncelleme Kate’in hastaneden taburcu edildiği oldu. Kensington Sarayı yaptığı açıklamada “Galler Prensesi ameliyat sonrası iyileşme sürecine devam etmek üzere Windsor’daki evine döndü. İyi ilerleme kaydediyor” ifadelerini kullanmıştı.

O zamandan beri saray, Kate’in “durumunun iyi olduğu” ve sadece “önemli” gelişmelerle ilgili bilgi verecekleri yönündeki sık sık tekrarlanan nakarat dışında başka bir güncelleme yapmadı.

Galler Prensi’nin kısa süre önce “kişisel bir mesele” nedeniyle bir kraliyet nişanını kaçırması da buna eklenince, kraliyet hayranları ve çevrimiçi toplulukta spekülasyonlar kaynama noktasına ulaştı.

kate william
Galler Prensi William ve Galler Prensesi Kate, Kore Cumhuriyeti Devlet Başkanı ve Eşi için düzenlenen karşılama töreninde (Arşiv/AP)

“Yaşananlar epey endişe verici”

Morgan, Uncensored programında şunları söyledi:

“Bana öyle şeyler söylendi ki, eğer yarısı bile doğruysa, yaşananlar epey endişe verici. Neye inanacağımı bilmiyorum, hiçbirimiz de bilmiyoruz, orada değiliz.”

Sunucu, kendisine verilen bilgilerin doğru olup olmadığını teyit edemeyeceğini açıkladı.

Morgan’ın iddiasına göre, Amerikalı talk show sunucusu John Oliver’ın Kate Middleton’ın “18 ay önce ölmüş olabileceği” yönünde şoke edici bir espri yapmasının ardından, yaşanan dram Kraliyet ailesini gülünç duruma düşürme riski taşıyor.

“Kate neden kendi düzenleme yapıyor?”

Morgan ayrıca, geçirdiği karın ameliyatının iyileşme sürecinde olan Prenses’in, bunu yapacak personeli varken neden Photoshop’ta düzenleme yapmak için zaman harcadığını sorguladı.

Bu hafta New York Post’taki köşesinde skandala değinen Morgan, Kral Charles kanser tedavisi gördüğü için aileye duyduğu yakınlığı dile getirdi.

Fakat sarayın medyayla ilişkileri geleneksel bir şekilde yürütmesinin modasının geçtiğini söyledi.

Köşesinde şunları yazdı:


Britanya’nın en büyük hükümdarının, hayatını kaybetmiş büyük Kraliçe II. Elizabeth’in mantrası çok basitti: Asla şikayet etme, asla açıklama yapma ve toplum içinde konuştuğun nadiren duyulsun.

Ancak Kate Middleton’ın gizli sağlık krizi ve kamu hayatından kaybolmasıyla ilgili komplo teorileri, dün yayımladığı manipüle edilmiş aile fotoğrafıyla daha da kötüleşti. Kral Charles’ın hangi kanserden muzdarip olduğu ve durumunun ne kadar ciddi olduğu hakkındaki rahatsız edici kafa karışıklığına eklendiğinde, sarayın medyayla başa çıkmakta kullandığı eski yöntemin giderek daha modası geçmiş ve işe yaramaz hale geldiğini gösterdi.

Daha sonra, Saray’ın Kate’in sağlığı hakkında kamuoyunu kasten yanlış yönlendirdiğinin ortaya çıkması halinde duyduğu sempatinin azalacağını açıkladı:

“Kate’in yaşadığı ve onu uzun süre halkın gözünden ve görevinden uzak tutan sağlık sorunu için çok üzülüyorum. Ancak kendisinin ve sarayın, durumu hakkında yanlış bir izlenim yaratmak için fotoğrafın ne zaman çekildiğine ilişkin medyayı ve kamuoyunu kasten yanlış yönlendirdiği ortaya çıkarsa sempatim azalacaktır.”

Ben bir kraliyet fotoğrafçısıyım, işte Kate Middleton’ın o karesi hakkında bildiklerim

Bu mutlu Anneler Günü karesi Kate’i nasıl da heyecanlanmıştır. Normalde ailenin fotoğrafçısı olan Galler Prensesi bu işi kocasına bıraktı. O da fena iş çıkarmamış. En azından hepsi odak içinde. Harika bir göz teması var ve mükemmel kadrajlanmış.

Sonra, grup fotoğrafı çeken diğerlerimiz gibi, yakınlaştırdılar ve “ne yazık, Louis parmağını geriye bükmüş”; “Charlotte’un kolunu geriye kıvırmalıydık”; ve “ağaçlar biraz kış gibi görünmüyor mu” diye düşündüler.

Bu noktada, fotoğrafı halkın tüketimine uygun hale getirmek için güvendikleri bir profesyonele göndermeleri gerekirdi. Bunun yerine fotoğrafla kendileri uğraşmışlar ve görünüşe bakılırsa işi biraz da yüzlerine gözlerine bulaştırmışlar.

Sonuç olarak komplo teorilerini yerle bir etmesi beklenen fotoğraf tam tersini yaptı. Geleneksel olarak saray medyayla oyun oynamaz ancak bu kez medya kuruluşları Windsor Hanedanı’na kızdı. Muhtemelen ajanslar Galler Prensi ve Prensesi’nin sadece fotoğrafı manipüle etmekle kalmadığını, aynı zamanda haber kaynaklarını ve kamuoyunu da manipüle ettiğini düşünüyor.

Kraliyet imajıyla oynamak fotoğrafçılığın başlangıcından beri yapılıyor. Kraliçe Victoria, onayladığı fotoğrafçılar tarafından her zaman güzelleştirilmişti ve gelini Kraliçe Alexandra 60’lı yaşlarında bile filmde 35 yaşında görünmeyi başarmıştı. Yarım yüzyıl sonra Cecil Beaton, fotoğraflarında Ana Kraliçe’nin dolgun figürünü mutlu bir şekilde inceltti.

Kraliyet ailesi için genellikle iyi olan şey, yayımlanan görüntüleri eleştirildiğinde, fotoğrafçının suçu üstlenebilmesidir. Efsanevi Norman Parkinson, Prenses Margaret’ın şüpheli bir şekilde genç görünen resmi bir fotoğrafını yayımladığında, bunun fotoğrafı işlemedeki invaziv bir şey değil, “sihirli ışık” olduğunu iddia etmişti.

Ancak William ve Kate kendi fotoğraflarını çekip yayımlamak istiyor. Prenses, St. Andrew’s’da Sanat Tarihi okudu ve kompozisyon ve renk konusunda doğal bir yeteneği var. Ayrıca yarı profesyonel kameralara ve bize bazı harika fotoğraflar veren bazı temel eğitimlere sahip.

William, objektif arkasındaki çalışmalarıyla ünlü olmasa da, basın fotoğrafçılarının asistanlar, tripodlar, ışık kutuları, reflektörler ve makyaj sanatçılarıyla sarayı ele geçirdiği resmi çekimlerin travmasını hatırlıyor. Yetkin bir amatör fotoğrafçı olan bir eşiniz varsa ve üç çocuğunuzu da fotoğraf çekilmeye istekli oldukları bir anda yakalayabilecek esnekliğe sahipseniz işiniz çok daha kolay; her ebeveynin bildiği gibi bu kolay bir iş değil.

Sorun şu ki, daha sonra dünyaya gösterilecek mükemmel kareyi elde etmek için görüntüyü kesip biçme ve değiştirme dürtüsü doğal olarak ortaya çıkıyor. Kate geçmişte fotoğraflarını manipüle ettiği için eleştirilmişti. Hayatını kaybeden Kraliçe’nin torunlarıyla birlikte çektirdiği bir grup fotoğrafı açıkça fotoşoplanmıştı. Küçük bir prens ya da prensesin kesilip yapıştırıldığı yerleri görmek mümkündü.

Geçen aralıkta, William, Kate ve üç çocuklarının yer aldığı Noel kartının düzenlenmiş olduğu ortaya çıktığında daha da fazla tartışma yaşandı. Kensington Sarayı tarafından yayımlanan fotoğrafta Louis’in bir parmağının eksik olduğu ve ailenin arada fazladan bir bacağa sahip olduğu görülüyordu.

Anneler Günü için sevimli bir amatör fotoğraf olarak yola çıkan bu son fotoğraf, ajansların dağıtımın fişini çekmesi sayesinde küresel bir haber hikayesine dönüştü.

Kanada, İspanya, Polonya ve Meksika’dan medya kuruluşlar kraliyet yorumcusu olan benimle temasa geçti. Aile fotoğrafı, kesinlikle bu yılın en çok satan kraliyet fotoğraflarından biri olacak ve ticari bir temelde, ajanslar bunu yeniden yayımlamayı düşünmemek için deli olmalı.


Geleceğe gelince: Eğer Galler Prens ve Prensesi fotoğraf çekimlerini kurum içi bir prodüksiyon olarak sürdürmek istiyorlarsa, en azından fotoğraf düzenleme işini bir profesyonele yaptırmayı düşünmelerini saygıyla tavsiye ederim.

Google’ın kahini Ray Kurzweil, yapay zekanın insan zekasını geçmesini beklediği tarihi geriye çekti!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.