Bilgi yükü ve dijital tükenmişlik: Zihnimiz tükeniyor mu?

Bilgi çağında zihnimiz tükeniyor mu? Akıllı telefonlarla sürekli bilgiye maruz kalmak, hem psikolojimizi hem de üretkenliğimizi olumsuz etkiliyor. Aşırı bilgi yükü, unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve duygusal stres gibi sorunlara yol açarken, bu dijital akışla nasıl başa çıkabiliriz?

Bilgi yükü

Akıllı telefonlarla birlikte milyarlarca bilgi parmaklarımızın ucundayken, bunca veriye maruz kalmanın hem bireysel hem de sosyal açıdan etkileri giderek büyüyor. İncelediği araştırmalardan hareketle internet başta olmak üzere, gün boyunca bilgiye maruz kalmanın, zamanla psikolojik yük haline geldiğine  işaret eden B2Press, bilgi yükünün etkilerini, bununla mücadele etmenin yollarını açıkladı.

  1. Bilgi yükü, psikolojik ve bilişsel bozukluklara neden oluyor. Sürekli bilgi akışı, dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve stres gibi olumsuz etkiler yaratıyor.
  2. Dijital platformlar, bireysel ve toplumsal dengeleri değiştiriyor. Akıllı telefonlarla sürekli bilgiye maruz kalmak, zihinsel yorgunluğu artırıyor.
  3. Bilgi yükü, ekonomik etkileriyle de dikkat çekiyor. Dünya çapında 1 trilyon dolarlık zarara neden olduğu öne sürülüyor.
  4. Verimlilik ve üretkenlik azalıyor. Bilgi yükü, iş performansını düşürerek çalışanlar ve öğrenciler üzerinde olumsuz etki yaratıyor.
  5. Bilgi yüküyle başa çıkmanın yolları var. Filtreleme, dijital detoks ve farkındalık teknikleri gibi yöntemlerle etkileri azaltılabilir.
  6. Bilgi tüketiminde seçici olmak önemli. Bilgi kaynaklarını dikkatli seçmek, maruz kalınan bilgiyi organize etmek ve gereksiz içeriklerden kaçınmak etkili stratejiler arasında.

Dijital platformların ve teknolojinin hayatımızın önemli bir parçası haline gelmesiyle birlikte çağın en dinamik dönemlerinden birine tanık olunuyor. Ancak, akıllı telefonlarla birlikte milyarlarca bilgi parmaklarımızın ucundayken, bunca veriye maruz kalmanın hem bireysel hem de sosyal açıdan etkileri de giderek artıyor. İncelediği bilimsel araştırmalardan hareketle, gün boyunca bilgi edinmenin zamanla psikolojik yük haline geldiğini belirten Online PR Servisi B2Press ise bilgi yükünün etkilerini, bununla mücadele etmenin yollarını açıkladı.

Aşırı bilgi yükü, duygusal ve bilişsel bozukluğa yol açıyor

İnternet, hem bireylerin hem de ekonomilerin önemli bir parçası haline gelirken, bilgi akışına yön vererek dünyanın dört bir yanındaki insanların paylaşım şeklini dönüştürmeye devam ediyor. B2Press’in aktardığı bilgilere göre, 2023 itibarıyla küresel nüfusun üçte ikisinin internet kullanıcısı olduğu bir çağda, her yaştan kişinin interneti kullanmasının en yaygın nedeninin bilgi edinmek olduğu görülüyor. Ancak, dijital çağın en büyük güçlerinden biri olan bilgi, aşırı yüklenmeye yol açtığı zaman, yalnızca duygusal ve bilişsel olumsuz etkilerin yanı sıra ekonomiyi de sarsıyor.

Bilgi yükü, Romanya’nın bir yıllık geliri kadar zarara neden oluyor

B2Press’in analiz ettiği araştırmalar kapsamında ekonomistler, kişisel ve toplumsal düzeyde oluşan bilgi yükünün dünya çapında yaklaşık 1 trilyon dolarlık zarar yarattığını öne sürüyor. Bu rakam, Romanya’nın 2023’te 962,83 milyar dolar olan GSYİH’sına eşit. Bunun temelinde bireylerin psikolojisindeki negatif duygulardan farklı alanların dolaylı olarak etkilenmesi bulunuyor.

Bilgi yükünden duygusal sağlığı bozulan bireylerin iş performansının düşüşe geçtiği izlenirken, uzmanlar disiplinlerarası bu etkileşimin incelenmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Öyle ki aşırı bilgi yükünün her zamankinden daha fazla ciddiye alınması gerektiği, çünkü dönemin en büyük sorunu olduğu iddia ediliyor.

fazla veri üretkenlik

Aşırı veri, üretkenliği ve performansı azaltıyor

“Bireylerin çok fazla bilgi aldıklarını hissettikleri, görevlerini yerine getirme yeteneklerini engelleyen olumsuz bir psikolojik durum” şeklinde tanımlanan aşırı bilgi yüklenmesinin çıktılarını araştıran Online PR Servisi B2Press‘in aktardıklarına göre, dijitalleşmenin odağında gelişen böylesi bir durum pek çok başka sonucu da beraberinde getiriyor.

İş ve çalışma ortamlarında verimliliğin, üretkenliğin azalması ilk sıralarda yer alırken; öğrencilerde de benzer bulgulara rastlanıyor. Bilgi yükünün öğrencilerde unutkanlık, kararsızlık ve konsantrasyon eksikliği ile doğrudan bağlantılı olduğu kaydediliyor. Üstelik, tüm bu sonuçlarla birlikte bireylerin olay ya da durumlara karşı öfke gibi aşırı tepki içeren davranışlarda bulunma eğilimi sergilediği görülüyor.

Bilgi yüküyle başa çıkma yöntemleri:

Bilgi yüküyle başa çıkmak için ise yeni bilgilerle karşılaşıldığında filtrelemek, bilgi kaynakları konusunda seçici olmak, önemli bilgilere öncelik vermek gibi adımların psikolojik ya da bilişsel olumsuz etkilerin engelleyebileceğine işaret ediliyor. Ayrıca, maruz kalınan bilgileri sınıflandırmak, zihin haritaları oluşturmak gibi yöntemlerin de iyileştirici gücü olabileceği belirtiliyor.

Aşırı bilgi yüküyle başa çıkmak için bazı etkili yöntemler şunlardır:

1- Bilgi Filtreleme ve Önceliklendirme

Gün içinde maruz kaldığımız bilgi miktarını azaltmak için önemli ve önemsiz bilgileri ayırt etmek kritik bir adımdır. Haber kaynaklarını sınırlamak, sosyal medya kullanımını düzenlemek ve yalnızca güvenilir bilgi kaynaklarına odaklanmak, zihinsel yükü hafifletebilir.

2- Dijital Detoks ve Bilinçli Kullanım

Belirli zaman dilimlerinde telefon, bilgisayar ve sosyal medya kullanımını sınırlandırmak, zihinsel rahatlama sağlar. Haftalık veya günlük kısa dijital detokslar, beynin aşırı bilgi akışından uzaklaşmasına yardımcı olabilir.

3- Zihin Haritaları ve Not Alma Teknikleri

Bilgiyi organize etmek için zihin haritaları oluşturmak veya not alma tekniklerini kullanmak, bilgiyi daha iyi anlamayı ve hatırlamayı kolaylaştırır. Bu yöntem, karmaşık bilgileri daha sade ve anlaşılır hale getirir.

4- Meditasyon ve Farkındalık Pratikleri

Meditasyon ve farkındalık teknikleri, bilgi yükünün neden olduğu stres ve kaygıyı azaltmada etkili olabilir. Derin nefes egzersizleri ve kısa meditasyon seansları, zihni sakinleştirerek odaklanmayı artırır.

5- Zaman Yönetimi ve Bilgi Akışını Kontrol Etme

Günlük bilgi tüketimini belirli zaman dilimlerine yaymak, bilgi bombardımanını kontrol altına almak için faydalıdır. Örneğin, e-postaları belirli saatlerde kontrol etmek veya haberleri yalnızca belirli zamanlarda okumak, bilgi yükünü azaltabilir.

Bu yöntemler, aşırı verinin olumsuz etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.


Kaynaklar:

  • Sígolo, Brianda, and Helen De Castro Silva Casarin. “Contributions of Cognitive Load Theory to Understanding Information Overload: A Literature Review.” RDBCI Revista Digital de Biblioteconomia e Ciência da Informação, vol. 22, Oct. 2024, p. e024027, doi:10.20396/rdbci.v22i00.8677359/en.
  • Moko A., Victor-Ikoh M. and Okardi B. (2023) Information Overload: A Conceptual Model,
    European Journal of Computer Science and Information Technology, 11 (5), 19-29, 2023, doi:10.37745/ejcsit.2013/vol11n51929
  • Arnold, Miriam, Mascha Goldschmitt, and Thomas Rigotti. “Dealing with Information Overload: A Comprehensive Review.” Frontiers in Psychology, vol. 14, 21 June 2023, https://doi.org/10.3389/fpsyg.2023.1122200.

Hayatın zorluklarına karşı güçlü durmanın anahtarı: Psikolojik sermaye


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.