Pika sendromu: Çocuklarda toprak yeme davranışı

Pika sendromu, bir aydan uzun süredir devam eden ve besin olarak kabul edilmeyen maddelerin sürekli ve ısrarlı şekilde yenmesiyle tanımlanıyor. Uzmanlara göre bu sendrom en sık çocuklarda görülüyor ve tedavinin en kritik aşaması, durumun bir hastalık olarak kabul edilmesiyle başlıyor.

Pika sendromu

🧠 Pika sendromu nedir ve kimlerde görülür?

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, pika sendromunun en yaygın olarak toprak yeme davranışıyla bilindiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

  • En yaygın belirtileri arasında karın ağrısı, kabızlık, ishal ve dışkıda kan yer alıyor.
  • Yabancı madde tüketimi bağırsaklarda tıkanma ve hasara, enfeksiyonlara neden olabiliyor.
  • Tanının doğru konulabilmesi için çocuğun en az 2 yaşında olması gerekiyor.

⚠️ Pika sendromu nedenleri

Pika sendromuna neden olan başlıca etkenler şöyle sıralanıyor:

  • Demir ve çinko eksikliği, yetersiz beslenme
  • Psikolojik travmalar: Ebeveyn ilgisizliği, boşanmalar, istismar, aile içi iletisim bozuklukları
  • Psikiyatrik hastalıklar: Şizofreni, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), depresyon

Pika sendromu, çeşitli biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkabilir. Araştırmalar, bu alışkanlığın tek bir nedeni olmadığını, karmaşık ve çok boyutlu bir durum olduğunu göstermektedir:

  1. Mineral eksiklikleri
    En sık bildirilen nedenlerden biri demir eksikliği anemisidir. Ayrıca çinko eksikliği de pika davranışlarını tetikleyebilir. Demir ve çinko, beyin fonksiyonları ve iştah düzenlenmesinde önemli rol oynar. Eksiklikleri, normal beslenme dışındaki maddelere yönelimi artırabilir. (Loewenthal, et al., 2014; Rose, et al., 2017)
  2. Psikiyatrik bozukluklar
    Pika sendromu sıklıkla otizm spektrum bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), şizofreni, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik durumlarla ilişkilidir. Bu durumlarda stres ve anksiyete, kişinin bu davranışı geliştirmesine neden olabilir. (Williams, 2009; Bhugra & Bhui, 2018)
  3. Gelişimsel ve çevresel faktörler
    Çocuklukta uygun olmayan ebeveyn ilgisi, aile içi iletişim sorunları ve çevresel stres faktörleri pika sendromu riskini artırabilir. Ayrıca gebelik sırasında beslenme yetersizlikleri veya toksinlere maruz kalma da etkili olabilir. (Matyasz, et al., 2016)
  4. Nörolojik ve metabolik nedenler
    Bazı çalışmalar, beyin bölgelerindeki işlev bozukluklarının pika davranışlarını tetikleyebileceğini öne sürmektedir. Özellikle frontal lob hasarları ve dopamin metabolizmasındaki dengesizlikler pika ile bağlantılı bulunmuştur. (Call, 2005)

Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Vücudun karbonhidrat, yağ, protein ve B vitaminlerini yeterli alamaması, besin değeri olmayan maddelere yönelimi tetikliyor” diyor.

🩺 Tedavi sücreci: Kabul, destek ve uzman ekiple ilerleme

Pika sendromunun tedavisinde ilk adım, bireyin bu durumu bir hastalık olarak kabul etmesi. Ardından uygulanacak tedavi planı şu şekilde ilerliyor:

  • Beslenme planı: Diyetisyen rehberliğinde, temel gıda eksikliği gideriliyor
  • Psikoterapi: Psikolojik nedenlere odaklanılarak davranış terapileri uygulanıyor
  • Aile desteği: Özellikle çocuk hastalarda ailenin aktif katılımı tedavi başarısını artırıyor

Tedavi edilmediği takdirde pika sendromu; gelişme geriliği, bağırsaklarda ciddi hasarlar ve vücutta kurşun birikimi gibi risklere yol açabiliyor.


Kaynaklar:


Bunlar da ilginizi çekebilir:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.