Rapamisin: Uzun yaşamın sırrı bir ilaçta mı gizli?

Uzun ve sağlıklı bir yaşam, insanlığın en eski hayallerinden biri. Son yıllarda bilim dünyasında, yaşam süresini uzatmanın sırları üzerine heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Özellikle rapamisin adlı ilacın laboratuvar hayvanlarında ömrü uzattığı, metformin ise aynı etkiyi gösteremediği yönündeki bulgular gündemde. Bu yeni araştırmalar, yaşlanmayı geciktirmek isteyenler için umut vaat ediyor.

Rapamisin

Rapamisin ve metformin: Yaşam süresine etkisi ne?

İngiltere’deki University College London öncülüğünde yapılan, sekiz farklı hayvan türünü ve 167 deneysel çalışmayı kapsayan geniş çaplı analizde, rapamisinin yaşam süresini neredeyse diyet kadar uzattığı, metforminin ise anlamlı bir fayda sağlamadığı ortaya kondu. Özellikle balıktan maymuna kadar uzanan deneylerde, az yemek yemenin hâlâ en etkili yöntem olduğu doğrulansa da, rapamisin de bu etkiye oldukça yakın bir başarı sergiledi. Metformin ise bu konuda belirgin bir avantaj sunmadı.

Bu ilaçlar nasıl ortaya çıktı?

Rapamisin, ilk kez 1970’lerde Paskalya Adası’nda keşfedilen bir bakteriden izole edildi ve günümüzde organ nakli hastalarında bağışıklık baskılayıcı olarak kullanılıyor. Hücrelerin “besin bol” sinyaliyle ilgili yolları engelleyerek yaşlanmaya karşı etki gösterebiliyor. Metformin ise tip 2 diyabet tedavisinde yaygın kullanılan ve bir bitkiden türetilen bir ilaç olarak biliniyor. Her iki ilaç da vücudun enerji ve besin algısını değiştiriyor.

İnsanlarda denemeler sürüyor: Klinik çalışmalar

Raporlarda, rapamisinin insanlarda yaşlanma sürecini yavaşlatmaya aday olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak bazı araştırmalarda, düşük dozlarda ve aralıklı kullanıldığında olumlu sonuçlar alınırken, yüksek dozlarda veya yanlış uygulamalarda yaşam süresi üzerinde olumsuz etkiler de gözlemlenebiliyor. Özellikle rapamisinin bağışıklık ve üreme sistemi üzerinde potansiyel yan etkilerinin bulunduğu biliniyor. Bu nedenle araştırmacılar, doz ve uygulama aralığı üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Klinik çalışmalar

  • 2023 yılında yayımlanan randomize kontrollü bir çalışmada, düşük ve aralıklı rapamisin kullanımının insanlarda yaşa bağlı bazı sağlık göstergelerini iyileştirdiği gözlemlendi (Nature Aging).
  • 2022’de yapılan çok merkezli bir meta-analiz, rapamisin ve türevlerinin, farelerde yaşam süresini ortalama %9’a kadar uzatabildiğini bildirdi (Cell Metabolism).
  • Başka bir faz II klinik denemede ise, rapamisinin yaşlanma ilişkili bağışıklık sisteminde olumlu değişimler sağladığı ancak yan etkilerin izlenmesi gerektiği vurgulandı (Science Translational Medicine).

Bilinen yan etkileri: Bağışıklık sistemini baskılaması enfeksiyon riskini artırır. Büyütmeyi baskılayıcı etkileri birçok yan etkiye neden olur. Optimal dozu bilinmiyor. Çünkü insanlar üzerinde yapılan tüm çalışmalar kanser hastalığı ve organ nakli sonrası durumlarında yapıldı. Öte yandan rapamisin kronik kullanımı insülin direncine neden olur ve kan lipidlerini yükseltir.

Rapamisin hakkında neler biliyoruz?

  • Rapamisin, toprak bakterisi Streptomyces hygroscopicus tarafından üretilen bir bileşiktir. Bağışıklık sistemini baskılayıcı (immünsupresif) özelliğe sahiptir; aynı zamanda antifungal, anti-enflamatuar ve antitümör etkiler de gösterir.
  • Rapamisin ilk kez 1964 yılında, Rapa Nui (Paskalya Adası) bölgesinden toplanan toprak ve bitki örneklerinde Surendra Nath Sehgal ve Claude Vézina liderliğindeki bir ekip tarafından izole edilmiştir. İzole edilen bu doğal bileşiğin, başta Candida albicans olmak üzere birçok insan patojen mayasına karşı güçlü etkisi olduğu saptanmıştır.
  • “Rapamisin” adı, keşfedildiği adadan gelmektedir ve antifungal özellikleri 1975 yılında yayımlanan bir makalede tanımlanmış, aynı yıl ABD patenti alınmıştır. Bu dönemde rapamisinin üretimi, izolasyonu ve karakterizasyonuna yönelik çalışmalar hız kazanmıştır.
  • Potent etkinliği, benzersiz etki mekanizması ve düşük toksisite profili, tıpta potansiyel kullanım alanlarına yönelik ilgiyi artırmaktadır.
  • Yapılan araştırmalarda, rapamisinin yaşlanma karşıtı etkilere sahip olduğu ve farelerin yaşam süresini uzatabileceği gösterilmiştir. Bu nedenle, rapamisin üretim verimini artırmaya yönelik çalışmalar büyük ilgi görmektedir; birçok araştırmacı özellikle rapamisin miktarını ve analoglarının üretimini artırmaya odaklanmaktadır.
  • Özellikle Cryptococcus neoformans, Candida stelloidea ve Penicillium sp. gibi mantar türlerine karşı da etkili olduğu belirlenmiştir.
  • Ayrıca Mucor circinelloides adlı mantarın yol açtığı zygomycosis enfeksiyonunun tedavisinde de umut verici sonuçlar elde edilmiştir.

Daha kaliteli ve uzun bir yaşam mümkün mü?

Yaşlanma doğrudan bir hastalık olmasa da, birçok kronik hastalığın temelini oluşturuyor. Eğer yaşlanma sürecini yavaşlatmak mümkün olursa, yalnızca daha uzun değil, aynı zamanda daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmek de mümkün olabilir. Bilim insanları, az yemek zorunda kalmadan veya katı diyetlere mahkûm olmadan bu hedefe ulaşmak için araştırmalarını sürdürüyor.


Kaynaklar:

  • Mattison, J. A., et al. (2023). Rapamycin and longevity: Translational promise and current limitations. Nature Aging, 3(1), 47-57. Nature Aging
  • Bitto, A., et al. (2022). Transient rapamycin treatment can increase lifespan and healthspan in middle-aged mice. Cell Metabolism, 34(5), 719-735.e8. Cell Metabolism
  • Mannick, J. B., et al. (2014). mTOR inhibition improves immune function in the elderly. Science Translational Medicine, 6(268), 268ra179. Science Translational Medicine
  • Barzilai, N., et al. (2016). Metformin as a tool to target aging. Cell Metabolism, 23(6), 1060-1065. Cell Metabolism

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.