Günümüzde sosyal medya platformlarında denetimsiz şekilde paylaşılan psikoloji içerikleri, özellikle ilişkilerde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Sosyal medyada psikolojik teşhisler hızla yaygınlaşırken, son yıllarda Instagram, Tiktok ve diğer sosyal ağlarda narsisizm ve diğer kişilik bozuklukları hakkında uzman denetimi olmadan yapılan paylaşımların artması, kullanıcıların hem kendileri hem de partnerleri hakkında yanlış değerlendirmelerde bulunmasına neden oluyor.
İletişimci Yazar Barış Karaoğlan, bu içeriklerin teşhis koymaya teşvik edici ve manipülatif olabileceğini, uzman desteği olmadan yapılan değerlendirmelerin ilişkilerde onarılmaz hasarlara yol açabileceğini vurguluyor.
Sosyal medyada yanlış teşhisler ilişkileri bitiriyor
Amerikan Psikiyatri Birliği verilerine göre, narsistik kişilik bozukluğu gibi karmaşık psikolojik rahatsızlıkların tanısı yalnızca lisanslı profesyoneller tarafından, uzun süreli ve kapsamlı değerlendirmeler sonucunda konulabiliyor. Ancak sosyal medyada yüzeysel ve genelleme içeren paylaşımlar nedeniyle, birçok kişi kendine veya partnerine uzmandan bağımsız teşhis koymaya başlıyor. “Hemen orayı terk et”, “o ilişkiyi bitir”, “kendin olmalısın” gibi genelleyici ve müzik, video eşliğinde paylaşılan içeriklerin manipülatif etkileri ilişkilerde sadakat sorunlarına, güven kaybına ve boşanmaya kadar uzanan ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, boşanan çift sayısı 171.881’e ulaştı. Uzmanlar, bu artışta sosyal medya kaynaklı yanlış teşhisler ve güven sorunlarının önemli rol oynadığını belirtiyor.
Sosyal medya kullanımı ve bilinçli erişimin önemi
Barış Karaoğlan, sosyal medyanın gündelik hayatı zenginleştiren bir alan olarak doğru kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Özellikle psikolojik sağlık ve ilişkiler konusunda kesin yargılara varmadan önce mutlaka uzman görüşüne başvurulması, kullanıcıların yanlış yönlendirilmesini önleyebilir. Karaoğlan, “Yanlış teşhisler ilişkilerde onarılmaz hasarlara neden olabilir; bu tür ciddi konularda mutlaka profesyonel destek alınmalıdır” ifadelerini kullanıyor.
Dijital psikoloji kültürünün yükselişi
Sosyal medyada psikolojik içeriklerin viral hale gelmesinin başlıca nedeni, algoritmaların kullanıcı davranışlarını sürekli izleyerek ruh sağlığı, kişilik bozuklukları veya “öz bakım” temalı içerikleri öne çıkarması.
- Özellikle TikTok ve Instagram’da “mental health” etiketli videolar milyarlarca izlenmeye ulaşıyor. Bu durum, gençler başta olmak üzere kullanıcıların hızlıca tanı koyma (“öz-diagnostik”) eğilimini güçlendiriyor.
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, otizm, bipolar bozukluk gibi karmaşık psikiyatrik terimler sosyal medyada yaygınlaşıyor; çoğu zaman kişisel anlatımlar, mizah ya da popüler testlerle destekleniyor.
- Uzmanlar, bu trendin yanlış anlamalara ve gereksiz endişeye yol açabileceğini, kişinin gerçek psikolojik desteğe geç ulaşmasına neden olabileceğini belirtiyor (The Times, Springer).
Ruh sağlığı içeriklerinde etik yayıncılık standartları
Amerikan Psikologlar Birliği (APA) ve çeşitli sağlık otoriteleri, sosyal medyada ruh sağlığı hakkında yapılan paylaşımlarda mutlaka etik yayıncılık ilkelerine uyulmasını, uzman olmayan kişilerin tanı ve tedavi önermemesini, paylaşımlarda “tıbbi tavsiye değildir” uyarısının (disclaimer) açıkça belirtilmesini öneriyor. Ayrıca gizlilik ve mahremiyetin korunması, hastalara veya danışanlara ait kişisel bilgilerin paylaşılmaması yasal ve etik bir zorunluluk. Giderek artan şekilde platformlar ve bazı içerik üreticileri, video ve post açıklamalarında uyarı metinleri kullanmaya başladı (HIPAA Journal, Time).
Yanlış teşhislerin psikososyal etkileri
- Anksiyete ve ötekileşme: Öz-diagnostik (kendine tanı koyma) ve yanlış teşhisler, bireylerde kaygı ve toplumsal dışlanma hissini artırabiliyor.
- İlişki sorunları: Kadınlar, çiftler ve gençlerde, yanlış bilgiyle hareket etmek gereksiz kaygıya, güven kaybına ve ilişkide kopmalara yol açabiliyor.
- Damgalanma (stigma): Popüler psikiyatrik terimlerin (ör. “narsist”, “borderline”, “toxic partner”) hızla yayılması, kişilerde damgalanma ve kendilik algısında zedelenmeye neden olabiliyor.
- Echo chamber etkisi: Sosyal medya algoritmaları, kullanıcıyı sadece kendi fikrini doğrulayan içeriklerle besleyerek, bilgi tekrarına ve profesyonel yardımdan uzaklaşmaya sebep olabiliyor.
- Yanlış karar verme eğilimi: Özellikle gençler ve ebeveynlerde, profesyonel yardım yerine sosyal medya temelli kararlar öne çıkabiliyor.
Kaynaklar:
- American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5). https://www.psychiatry.org/psychiatrists/practice/dsm
- Campbell, W. K., & Miller, J. D. Narcissistic Personality Disorder: Clinical Features and Treatment. Annual Review of Clinical Psychology, 2011. https://www.annualreviews.org/doi/10.1146/annurev-clinpsy-032210-104534
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) – Evlilik ve Boşanma İstatistikleri, 2023.
https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=istatistiklerle-aile-108&dil=2