Sınav heyecanı doğaldır. Heyecan, korkuyla karışıyor son zamanlarda. Örneğin, uçak korkusu aslında bir kaygıdır. Ama içinde bulunduğunuz uçak sallanıyorsa bu korkudur. Belirsizliğin ve merakın getirdiği bir tip heyecanı da kaygı diye etiketlediğimizde bunun strese dönüşmesine de kapı aralamış oluyoruz. Stresi, kaygıyı yönetmeye dair tavsiyeler sanki stresi ve kaygıyı da meşrulaştırıyor biraz. Bu defa öğrencide “kaygılanmayacağım” diye çaba ortaya çıkıyor.
Ülkemiz bir sınav ülkesi Sadece ÖSYM’nin yaptığı yaptığı 70 civarı sınav var. Bu sınavların en çok kişiyi etkileyen, en çok kişinin aynı anda girdiği ve en merak edileni YKS. İki oturumda gerçekleşen üniversiteye giriş sınavının ilk oturumu yarın. Sınava girecekler için pek çok öneri paylaşılıyor. Öneriler genelde stresi yönetmek, kaygıyı yönetmek üzerine. Peki kaygılanmamak ve stres yapmamak daha iyi değil mi? Sıradan “su iç, derin nefes al, sakin ol” türü klişeleri aşan; kalıcı ve dönüştürücü öğeler taşıyan bir kaç öneri de ben sunmak istiyorum.
Armutla elmayı karıştırmayalım
Kaygı kelimesi beni hep şaşırtır. Olmamış şeyler için olasılıklar üzerinden insanı bazen haddinden fazla etkiler. Hatta korkuyla, korkma hissi ile de çok karışıyor son zamanlarda. Örneğin, uçak korkusu aslında bir kaygıdır. Ama uçmakta olduğunuz uçak sallanıyorsa bu korkudur. Belirsizliğin ve merakın getirdiği bir tip heyecanı da kaygı diye etiketlediğimizde bunun strese dönüşmesine de kapı aralamış oluyoruz. Stresi, kaygıyı yönetmeye dair tavsiyeler sanki stresi ve kaygıyı da meşrulaştırıyor biraz. Bu defa öğrencide “kaygılanmayacağım” diye çaba ortaya çıkıyor. Belki de kaygılanmamayı başarabilme kaygısı da çıkıyor. Yarın girilecek sınavı bir gösteri olarak görmemeliyiz.
Heyecan bu sınavın bir parçası, düşmanın değil ki
Sınav heyecanı var mıdır? Olabilir. Bırakın sınavı insanlar sosyal medyaya hikaye atacağı zaman heyecanlanıyor, söyleyeceklerini karıştırıyor ve düzgün hikayeyi atana kadar 5-6 prova ediyor. Sınavda da öncesinde de heyecan olur. Bu olayı da doğal kabul edelim. Kaygı başka korku başka heyecan başka. Sınav heyecanı doğal. Heyecan esnasında vücudumuzun verdiği terleme, nabız yükselmesi gibi tepkiler korkudan değil bir “hazır ol” mesajı. Bir düzeyde heyecan olduğu için kanalize olabiliyor ve odaklanabiliyorsunuz. Sınavın sonucuna ilişkin meraklarımız hatta olmasını istediğiniz ve hiç istemediğiniz olasılıklar var mı? Var. Ama bunlar yarının konusu değil. Bunlar sınavın konusu da değil. Sınavın sonucunun konusu
Şartlar lehine, Şans da lehine olsun
Yarın ve diğer gün gerçekleşecek üniversite sınavı oturumları için tek düşüneceğiniz, yıl içinde iyi-kötü, az-çok verdiğiniz emeği sınav kağıdına en güzel şekilde yansıtmak. Soruları çözerken önemli olan şey soruyu çözebilmek. Diğer konuların zamanı sınav esnası değil. Sınavda elinizden gelenin en iyisini yapmaya odaklanmak dışındaki olgular hep ikincil tip olgular. Elinden gelenin en iyisini yapmaya odaklanan bir zihin süreyi yönetmekte, soruları seçmek, geçmek, sonra dönmek gibi stratejileri anlık karar alarak uygulamak da çok daha kolay. Beyin zaten mükemmel. Bu yıl sınava girecek kişi sayısındaki düşüş sizin lehinize. Ülkemizin tarihindeki en yüksek kontenjanların olduğu yıllardayız. Kaldı geriye sınavda elinden gelenin en iyisini yapmak. Siz yarın ve ertesi gün esas olayın ne olduğunu artık biliyorsunuz. Buna odaklanın. Sınava girecek herkese başarılar…