Dijital bağımlılık beyni nasıl etkiliyor? Prefrontal korteks zayıflıyor!

Sosyal medya, online oyunlar, video platformları… Dijital dünyanın sunduğu anlık hazlar, farkında olmadan beynimizin yapısını ve işleyişini değiştiriyor olabilir. Peki, masum bir alışkanlık gibi görünen dijital bağımlılık beyni nasıl etkiliyor ve bu durumun uzun vadedeki sonuçları neler?

Dijital bağımlılık beyni nasıl etkiliyor

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, bu sorunun beynin ödül işleme, dürtü kontrolü ve duygusal düzenleme gibi temel işlevlerinden sorumlu bölgelerini etkileyen nöropsikolojik bir sorun olduğunu belirtti. Tezel, özellikle karar verme mekanizmamızı yöneten prefrontal korteksin hem yapısal hem de işlevsel olarak zayıfladığına dikkat çekti.

🔎 Dijital bağımlılık beyni nasıl değiştiriyor? En çok merak edilenler:

  • Dijital bağımlılık beynin hangi bölgelerini etkiliyor?
    En çok etkilenen bölgeler; karar verme ve öz denetimden sorumlu prefrontal korteks, duygusal tepkileri yöneten amigdala ve dikkat becerilerinden sorumlu parietal lobdur.
  • Bu durumun en yaygın sonuçları nelerdir?
    Dikkat süresinin kısalması, odaklanma güçlüğü, erteleme davranışı, sosyal ilişkilerde zayıflama, uyku bozuklukları ve verimlilik kaybı en sık görülen sonuçlardır.
  • Hangi yaş grubu en büyük risk altında?
    Bilişsel gelişimi henüz tamamlanmamış ve dürtü kontrolü daha zayıf olan 9-18 yaş arası çocuklar ve ergenler, dijital uyaranlara karşı en savunmasız ve en yüksek risk taşıyan gruptur.

📌 Öne çıkanlar

  • Dijital bağımlılık, beynin karar verme, dürtü kontrolü ve duygusal düzenleme gibi temel işlevlerini bozuyor.
  • Beynin öz denetimden sorumlu prefrontal korteksi, dijital bağımlılarda hem yapısal hem de işlevsel olarak zayıflıyor.
  • Teknoloji bağımlılarının uyku problemi yaşama olasılığı, bağımlı olmayanlara göre 2,2 kat daha yüksek.
  • Özellikle 9-18 yaş arası çocuklar ve ergenler, beyin gelişimleri devam ettiği için en büyük risk grubunu oluşturuyor.
  • Sosyal medya kullanımı, özellikle genç kızlarda beden memnuniyetsizliği ve yeme bozuklukları riskini artırabiliyor.

“Dijital içerikler beyindeki bazı bölgelerde dopamin salınımını sürekli teşvik ederek kısa vadeli haz beklentisini artırır. Bu durum zamanla odaklanma, ruh hali düzenleme ve sağlıklı ilişkiler kurma becerilerini zayıflatır.”

🧠 Beynin yapısını değiştiren 3 etki

Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, dijital bağımlılığın beynin farklı bölgelerinde yarattığı tahribatı ve bunun davranışlara yansımasını şöyle açıklıyor:

  1. Prefrontal Korteks (Karar Verme Merkezi) Zayıflıyor: Beynimizin “CEO’su” olarak bilinen ve dürtü kontrolü, planlama, karar verme gibi üst düzey fonksiyonları yöneten bu bölge, aşırı dijital kullanımdan en çok etkilenen alandır. Bu bölgenin zayıflaması, erteleme davranışına, anlık hazlara karşı koyamamaya ve uzun vadeli hedeflere odaklanamamaya neden olur.
  2. Amigdala (Duygu Merkezi) Hassaslaşıyor: Duygusal tepkilerimizi, özellikle korku ve kaygıyı yöneten amigdala, sürekli dijital uyarana maruz kaldığında daha hassas hale gelebilir. Bu durum, sosyal kaygının artmasına, çevrim dışı dünyadan kaçınmaya ve sanal etkileşimlere sığınmaya yol açabilir.
  3. Parietal Lob (Dikkat Merkezi) Zarar Görüyor: Dikkat ve çoklu görev (multitasking) becerilerini yöneten parietal lob da bu süreçte olumsuz etkilenir. Sürekli bildirimler ve içerik akışı, beyni aynı anda birden fazla iş yapmaya zorlar. Bu durum, derinlemesine odaklanma becerisini köreltir ve dikkat süresini önemli ölçüde kısaltır.

😴 Sanal dünyaya düşkünlük uyku düzenini de bozuyor

Yapılan bir çalışmaya göre teknoloji bağımlılarının uyku problemi yaşama olasılığının, bağımlı olmayan bireylere kıyasla 2,2 kat daha yüksek olduğunu paylaşan Tezel, bağımlı bireylerin uyku süresinin de daha sağlıksız ve kısa olduğunu belirtiyor. Ekranlardan yayılan mavi ışığın uyku hormonu melatoninin salgılanmasını baskılaması, uykuya dalmayı zorlaştırırken, beynin sürekli “tetikte” olması da derin uyku evrelerine geçişi engelliyor.

📉 Sosyal ve akademik hayata etkileri

Aşırı dijital kullanımı, bireyleri sanal dünyaya öncelik vermeye iterek gerçek hayattan koparabiliyor. “Bu durum; aile üyeleri, arkadaşlar ve partnerlerle yüz yüze iletişimin ve birlikte geçirilen kaliteli zamanın azalmasına yol açarak ilişkilerde çatışmalara neden olabilir,” diyen Tezel, teknolojinin kişiyi yalnızlaştırabileceğine dikkat çekiyor. Buna ek olarak, odaklanma becerisinin zayıflaması, akademik ve mesleki alanlarda erteleme, dikkat dağınıklığı ve verimlilik kaybı gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor.


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.