65 yaş üstü tapu işlemleri: Sağlık raporu zorunluluğu ve fiil ehliyeti

Türkiye’de 65 yaş üstü tapu işlemleri, son dönemde hem vatandaşlar hem de sektör temsilcileri için büyük bir eziyete dönüştü. Yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, tapu memurlarının kendilerini hukuki olarak korumak adına standart bir prosedür gibi istemeye başladığı sağlık raporu zorunluluğu, işlemleri adeta kilitliyor. Kişinin “fiil ehliyeti“nin yerinde olup olmadığını sorgulayan bu uygulama, tapu memurunun yetkisi dahilinde olsa da, keyfi bir hal almış durumda.

Tapuda 65 yaş üstü “rapor” çilesi: Yasal zorunlunluk mu, fiili uygulama mı?

65 yaş üstü tapu işlemleri için gereken sağlık raporu zorunluluğu, fiil ehliyeti ve tapu memurunun yetkisi

Resmi makamlar ise bu durumun yasal bir zorunluluk olmadığını belirtiyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, uygulamanın sadece memurun şüphe duyması halinde başvurulacak bir tedbir olduğunu açıklasa da, sektör temsilcileri ve hak savunucuları, bu “rapor çilesi“nin binlerce kişiyi mağdur ettiğini ve acil bir çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor. Akli melekeleri yerinde olan vatandaşların bir günlük rapor peşinde koşması, hem hukuki ehliyetlerini sorgulatıyor hem de ciddi bir hukuki sorumluluk karmaşası yaratıyor.

📌 Tapuda 65 yaş üstü sağlık raporu sorunu hakkında öne çıkanlar

  • Yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, 65 yaş üstü vatandaşlardan tapu alım-satım işlemleri için akıl sağlığı raporu istenmesi, fiili bir uygulamaya dönüşmüş durumda.
  • Raporun sadece tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınabilmesi ve genellikle yalnızca bir gün geçerli olması, süreci ileri yaştaki vatandaşlar için bir çileye çeviriyor.
  • Tapu memurları, ileride açılabilecek “fiil ehliyeti yoktu” davalarına karşı kendilerini hukuki olarak korumak için bu raporu talep etme yoluna gidiyor.
  • Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, uygulamanın bir kural olmadığını, sadece memurun şüphe duyması halinde kullanılabilecek bir yetki olduğunu belirtiyor.
  • Sektör temsilcileri, rapor geçerlilik süresinin uzatılması ve dijital rapor sistemine geçilmesi gibi pratik çözümlerin hayata geçirilmesini talep ediyor.

🔎 En çok merak edilenler

  • 65 yaşını geçen herkesten tapuda rapor isteniyor mu?
    Hayır, yasal olarak böyle bir zorunluluk yok. Ancak uygulamada birçok tapu memuru, risk almamak için 65 yaş üstü herkesten bu raporu isteme eğilimindedir.
  • “Fiil ehliyeti” ne demektir?
    Medeni Kanun’a göre, bir kişinin yaptığı hukuki işlemin (alım-satım gibi) sonuçlarını anlama, ayırt etme ve buna uygun davranma yeteneğine sahip olmasıdır.
  • Tapu memuru bu raporu istemek zorunda mı?
    Hayır, zorunda değil. Sadece işlem yapan kişinin davranışlarından, konuşmalarından veya durumundan akli melekelerinin yerinde olmadığına dair makul bir şüphe duyarsa, bu şüpheyi gidermek için rapor isteme yetkisine sahiptir.
  • Bu soruna bir çözüm yok mu?
    Sektör temsilcileri, raporların geçerlilik süresinin en az bir haftaya çıkarılması, aile hekimlerinden alınacak raporların kabul edilmesi veya noterlerde olduğu gibi tanık dinleme gibi daha basit yöntemlere geçilmesi gibi çözümler önermektedir.

📑 Tapuda “Rapor” Çilesi: Yasal Zorunluluk mu, Fiili Uygulama mı?

Türkiye’de 65 yaş üstü vatandaşların gayrimenkul alım satımında istenen sağlık raporu, tapuda işlemleri adeta kilitledi. Son dönemde rapor talebinin kural haline gelmesi, yalnızca tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınabilmesi ve sadece bir gün geçerli olması, ileri yaştaki bireyler için ev ve arsa satışını büyük eziyete dönüştürüyor.

Sektör temsilcileri, hem vatandaşları mağdur eden hem de ekonomiyi yavaşlatan bu fiili uygulamaya karşı daha kolay, daha insani bir yol bulunması için çağrıda bulundu.

Bir günde rapor çilesi: 65 yaş üstü bir vatandaşın tapu satışı için yaşadığı süreç

Uygulamada yaşananlar, 65 yaşını geçmiş bir vatandaş için tapu işlemini tam bir maratona dönüştürüyor. Süreç genellikle şöyle işliyor: Vatandaş, tapu müdürlüğüne başvurduğunda, yaşı nedeniyle kendisinden “akıl sağlığı yerindedir” raporu isteniyor. Bu rapor sadece tam teşekküllü devlet hastanelerinin psikiyatri veya nöroloji kliniklerinden alınabiliyor. Vatandaş, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden haftalar sonrasına randevu bulmaya çalışıyor. Randevuyu aldığında, bir dizi testten geçiyor ve heyet karşısına çıkıyor. Raporu almayı başardığı gün ise en büyük stres başlıyor: Rapor genellikle sadece 24 saat geçerli sayıldığı için, aynı gün içinde tapu müdürlüğüne koşarak işlemi tamamlamak zorunda kalıyor. Bu süreç, özellikle sağlık sorunları olan veya yalnız yaşayan ileri yaştaki bireyler için neredeyse imkansız hale gelebiliyor.

“Fiil ehliyeti” nedir? Tapu memurunun sağlık raporu isteme yetkisi hangi kanuna dayanıyor?

Sorunun yasal temelinde, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan “fiil ehliyeti” kavramı yatmaktadır. Fiil ehliyeti, bir kişinin kendi eylemleriyle hak edinebilmesi ve borç altına girebilmesi, yani yaptığı hukuki işlemin (imza atma, alım-satım yapma vb.) anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneğidir. Tapu Sicili Tüzüğü’ne göre, tapu memuru, işlem yapan taraflardan birinin fiil ehliyetinden şüphe duyarsa, bu şüpheyi gidermek için resmi veya özel sağlık kuruluşundan rapor isteme yetkisine sahiptir. Yani kanun, “65 yaş üstü herkesten rapor istenir” demez; yetkiyi ve sorumluluğu, şüphe durumunda tapu memurunun yetkisine bırakır. (Kaynak: Türk Medeni Kanunu, Tapu Sicili Tüzüğü)

Çözüm mümkün mü? Sektör temsilcilerinden tapudaki rapor sorununa yönelik öneriler

Hem emlak sektörü temsilcileri hem de hukukçular, uygulamanın mevcut haliyle sürdürülemez olduğu ve acil çözümler gerektiği konusunda hemfikir. Öne çıkan çözüm önerileri şunlardır:

  • Geçerlilik Süresinin Uzatılması: Raporların en az 1 hafta, hatta 15 gün geçerli sayılması, işlemlerin tamamlanması için makul bir süre tanıyacaktır.
  • Rapor Verecek Kurumların Genişletilmesi: Sadece devlet hastaneleri yerine, özel hastanelerin ve hatta aile hekimlerinin belirli durumlar için bu raporu verebilmesi, yığılmayı önleyecektir.
  • Noterlik Sistemi Örneği: Noterlerde olduğu gibi, memurun şüphe duyması halinde işlem sırasında iki tanık dinlemesi gibi daha pratik yöntemlerin tapu işlemleri için de geçerli olması.
  • Dijital Rapor Sistemi: Hastaneden alınan raporun, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün sistemine (TAKBİS) dijital olarak anında düşmesi, kağıt ve zaman israfını ortadan kaldıracaktır. (Kaynak: İstanbul Emlakçılar Odası, 2025)

Madalyonun diğer yüzü: Tapu memurları neden rapor istemekte ısrar ediyor?

Uygulama vatandaşlar için bir çile olsa da, tapu memurlarının bu konuda ısrarcı olmasının altında ciddi bir hukuki sorumluluk yatmaktadır. Eğer fiil ehliyeti olmayan bir kişinin (örneğin ileri derecede Alzheimer hastası) yaptığı bir satış işlemine onay verirlerse, bu işlem sonradan mirasçılar tarafından mahkemeye taşınabilir. Mahkemenin satışı iptal etmesi durumunda, hem alıcı mağdur olur hem de işlemi onaylayan memur hakkında “görevi ihmal” veya “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla soruşturma açılabilir. Bu durum, memurların kişisel olarak tazminat ödemesine ve hatta hapis cezası almasına yol açabilir. Bu ağır hukuki riskten kaçınmak isteyen memurlar, şüphe duymasalar bile kendilerini garantiye almak için 65 yaş üstü herkesten rapor isteme yolunu tercih etmektedir. (Kaynak: Türkiye Barolar Birliği)


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

  • Tapu İşlemlerinde Sağlık Raporu İstenmesi Tapu ve kadastro Genel Müdürlüğü | Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM)
  • Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) – İlgili Genelgeler
  • Türk Medeni Kanunu – “Fiil Ehliyeti” Maddeleri

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.