Geçmeyen ses kısıklığı neden olur? HPV ile ilgisi nedir?

Üst solunum yolu enfeksiyonuyla karıştırılabilen ancak 3 haftadan uzun süren geçmeyen ses kısıklığı, gırtlak kanseri belirtileri arasında en önemlisi olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, özellikle sigara ve alkol kullanımı olan kişilerde bu belirtinin ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor. Son yıllarda, rahim ağzı kanseriyle bilinen HPV virüsünün de gırtlak kanserleri için önemli bir risk faktörü haline geldiği belirtiliyor.

Geçmeyen ses kısıklığı ve gırtlak kanseri belirtileri: Sigara ve alkol kullanımı ile HPV riskine karşı KBB muayenesi.

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nden KBB Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, gırtlak kanserinin erken evrede teşhis edildiğinde tedavi başarısının çok yüksek olduğunu belirtiyor. Boğazda takılma hissi ve yutma güçlüğü gibi gırtlak kanseri belirtilerinin de yakından takip edilmesi gerekiyor. Sigara ve alkol kullanımının yanı sıra, HPV enfeksiyonuna karşı da bilinçli olmak, bu kanser türünden korunmada kilit rol oynuyor. Unutmayın, geçmeyen ses kısıklığı ihmale gelmez.

📌 Öne çıkanlar: Geçmeyen ses kısıklığı ve gırtlak kanseri riski

  • Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, 3 haftadan uzun süren ses kısıklığının, gırtlak kanserinin en önemli erken belirtisi olabileceği uyarısında bulunuyor.
  • Gırtlak kanserinin en büyük risk faktörleri sigara ve alkol kullanımıdır. Bu ikisinin bir arada tüketilmesi riski katlayarak artırır.
  • HPV (Human Papilloma Virus), özellikle tip 16, artık sadece rahim ağzı kanserinin değil, boğazın arka kısmında gelişen gırtlak kanserlerinin de önemli bir nedeni olarak kabul edilmektedir.
  • Gırtlak kanserinin erken teşhisinde, ağız içinden lazerle veya robotik cerrahi ile yapılan modern ameliyatlar sayesinde hastanın ses fonksiyonları büyük oranda korunabilmektedir.
  • Sessiz reflü (Laringofarengeal Reflü), mide asidinin gırtlağa ulaşarak kronik tahrişe neden olmasıyla, uzun vadede gırtlak kanseri riskini artırabilen bir diğer faktördür.

🔎 En çok merak edilenler

  • Her ses kısıklığı tehlikeli midir?
    Hayır. Soğuk algınlığına bağlı ses kısıklığı genellikle 1-2 haftada geçer. Ancak sigara içiyorsanız ve ses kısıklığınız 3 haftadan uzun sürüyorsa, bu bir “kırmızı bayraktır” ve mutlaka bir KBB uzmanına görünmeniz gerekir.
  • Gırtlak kanserinin HPV ile ne ilgisi var?
    Özellikle HPV tip 16, cinsel yolla bulaşarak boğazın arka kısmına (orofarenks) yerleşebilir ve yıllar içinde buradaki hücrelerde kanser gelişimini tetikleyebilir. HPV aşısı bu riske karşı koruma sağlar.
  • Gırtlak kanseri tedavisi sonrası konuşabilir miyim?
    Evet. Erken evrede yakalandığında, lazer veya robotik cerrahi gibi modern yöntemlerle gırtlağın sadece hastalıklı kısmı alınır ve ses büyük oranda korunur. İleri evrelerde gırtlağın tamamının alınması gerekse bile, konuşma protezleri ile hastaların yeniden anlaşılır bir şekilde konuşması sağlanabilir.
  • Sessiz reflü nedir?
    Mide ekşimesi gibi tipik reflü belirtileri olmadan, mide asidinin boğaza ve gırtlağa kadar yükselmesidir. Boğazda sürekli takılma hissi, kronik öksürük ve sık boğaz temizleme ihtiyacı en yaygın belirtileridir.

BU KANSERİN BELİRTİLERİ, ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU İLE KARIŞABİLİYOR!

Halk arasında gırtlak kanseri olarak bilinen larenks kanseri, ülkemizde özellikle 50-69 yaş arası erkeklerde en sık görülen kanserler arasında 6. sırada yer alıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Yetkin Zeki Yılmaz, özellikle sigara ve alkol kullanımı ile çok yakın ilişki gösteren gırtlak kanserinin, son yıllarda kadınlarda ve gençlerde de artış gösterdiğini belirtiyor.

Gırtlak kanserinin (larenks kanseri) belirtilerinin çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonu ile karışabildiği, bu nedenle tanıda geç kalınabildiği uyarısında bulunan Doç. Dr. Yılmaz, özellikle 3 haftadan uzun süren ses kısıklığı ve boğazda takılma hissinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguluyor.

Doç. Dr. Yılmaz, gırtlak kanseri belirtileri arasında kanlı balgam, nefes darlığı ve boyunda şişliğin sıklıkla ileri evreye işaret ettiğini söylüyor. Güncel verilerin, kötü beslenme, obezite ve kontrolsüz diyabetin de riski artırdığını gösterdiğini ekliyor.

Tedavide en güncel yöntemler

Erken evre tümörlerde Trans-oral LAZER Cerrahisi veya Trans-oral Robotik Cerrahi gibi ağız içinden yapılan modern ameliyatlarla gırtlağın konuşma, yutma ve nefes alma fonksiyonlarının çok büyük bir kısmının korunabildiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, “Gırtlağın tamamının alınması konuşma fonksiyonunun bir daha olamayacağı korkusuyla hastalarımız tarafından çekinilen bir cerrahi gibi gözükse de birçok hastamız bu cerrahi sonrası konuşma protezi aparatları ile anlaşılabilir bir konuşmaya sahip olabilmektedirler” diyor.

🚨 Ses kısıklığı ne zaman tehlikelidir? Soğuk algınlığı ve kanser arasındaki farklar

Geçmeyen ses kısıklığı, gırtlak kanserinin en erken ve en önemli belirtisidir. Ancak her ses kısıklığı kanser anlamına gelmez. Aradaki farkı anlamak için dikkat etmeniz gereken “kırmızı bayrak” sinyalleri vardır:

  • Süre: Soğuk algınlığı veya larenjit gibi enfeksiyonlara bağlı ses kısıklığı genellikle 1-2 hafta içinde düzelir. 3 haftadan uzun süren bir ses kısıklığı ise mutlaka bir KBB uzmanı tarafından endoskopik olarak muayene edilmelidir.
  • Eşlik Eden Belirtiler: Enfeksiyona bağlı ses kısıklığına genellikle öksürük, burun akıntısı gibi diğer soğuk algınlığı belirtileri eşlik eder. Gırtlak kanserinde ise ses kısıklığına zamanla yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi, kulağa vuran ağrı veya boyunda şişlik eklenebilir.
  • Risk Faktörleri: Eğer sigara ve alkol kullanımı öykünüz varsa, 3 haftayı geçen ses kısıklığını çok daha ciddiye almanız gerekir.

🦠 HPV ve boğaz kanseri: Artan risk ve korunma yolları

Toplumda genellikle rahim ağzı kanseri ile bilinen HPV (Human Papilloma Virus), özellikle Tip 16 ve 18 gibi yüksek riskli türleriyle, artık baş ve boyun kanserlerinin de önemli nedenleri arasında sayılıyor. HPV kaynaklı kanserler, özellikle boğazın arka kısmında, dil kökünde ve bademciklerde (orofarenks) ortaya çıkar. Bu kanser türü, sigara ve alkole bağlı gelişenlere göre genellikle daha genç yaşlarda görülür ve farklı bir biyolojik davranış sergiler. İyi haber ise, bu kanser türünün önlenebilir olmasıdır. HPV aşısı, sadece rahim ağzı kanserini değil, aynı zamanda hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen HPV kaynaklı baş ve boyun kanserlerini de önlemede oldukça etkilidir. (Kaynak: Centers for Disease Control and Prevention – CDC)

🔥 Sessiz reflü (Laringofarengeal Reflü) gırtlak kanserini tetikler mi?

Mide ekşimesi veya yanması gibi tipik belirtileri olmayan “sessiz reflü”, mide asidinin ve sindirim enzimlerinin yemek borusundan yukarı çıkarak gırtlak ve ses telleri bölgesine kadar ulaşmasıdır. Bu durum, bu hassas dokularda kronik bir tahrişe ve iltihaplanmaya neden olur. Sessiz reflünün en yaygın belirtileri şunlardır:

  • Sürekli boğaz temizleme ihtiyacı
  • Boğazda yumru veya takılma hissi
  • Kronik öksürük
  • Sabahları belirgin olan ses kısıklığı

Bu sürekli asit maruziyeti, gırtlaktaki hücre yapısında zamanla değişikliklere (metaplazi) ve uzun vadede kanser riskinde artışa yol açabilir. Bu nedenle, kronik reflü şikayetleri olan kişilerin tedavi görmesi, gırtlak kanseri riskini azaltmak için de önemlidir. (Kaynak: American Cancer Society)

↔️ Ağız içinden lazerle ameliyat: Gırtlak kanserinde modern cerrahi yöntemler (Tablo)

Erken evre gırtlak kanserlerinin tedavisinde, boyunda kesi yapmadan, tamamen ağız içinden girilerek yapılan “Trans-oral” cerrahiler altın standart haline gelmiştir. Bu modern yöntemler, geleneksel açık cerrahiye göre önemli avantajlar sunar.

Özellik Modern Yöntemler (Lazer/Robotik) Geleneksel Açık Cerrahi
Kesi Boyunda kesi yoktur. İşlem tamamen ağız içinden yapılır. Boyunda büyük bir cerrahi kesi gerektirir.
Ses Kalitesi Sadece tümörlü doku hassas bir şekilde çıkarıldığı için ses kalitesi çok daha iyi korunur. Daha fazla doku çıkarılması gerekebilir, ses kalitesi daha çok etkilenebilir.
Trakeotomi (Nefes Deliği) Genellikle gerekmez. Ameliyat sırasında ve sonrasında geçici veya kalıcı olarak gerekebilir.
İyileşme Süresi Hastanede kalış süresi daha kısadır, normal hayata dönüş daha hızlıdır. Daha uzun bir hastanede kalış ve iyileşme süreci gerektirir.

✋ Aylık kontrol hayat kurtarır: Kendi kendine ağız ve boyun muayenesi nasıl yapılır?

Erken teşhis için atılabilecek en basit adımlardan biri, ayda bir kez ayna karşısında yapılacak birkaç dakikalık bir kontroldür. Bu, özellikle sigara ve alkol kullanan kişiler için önemlidir.

  1. Yüz ve Boyun: Ayna karşısında yüzünüzde ve boynunuzda herhangi bir asimetri, şişlik veya leke olup olmadığını kontrol edin. Ardından parmak uçlarınızla çene altınızı ve boynunuzun yan taraflarını, fındık büyüklüğünde sertlikler veya şişlikler (lenf bezleri) arayarak nazikçe muayene edin.
  2. Dudaklar ve Diş Etleri: Alt ve üst dudağınızın iç kısımlarını ve diş etlerinizi renk değişikliği, yara veya kabartı açısından inceleyin.
  3. Yanaklar: İşaret parmağınızla yanağınızın iç yüzeyini kontrol ederek herhangi bir hassasiyet veya kitle olup olmadığına bakın.
  4. Dil: Dilinizi dışarı çıkarın ve her iki yanını, üstünü ve özellikle altını kırmızı, beyaz veya koyu renkli lekeler veya yaralar açısından kontrol edin.

Bu kontroller sırasında 2-3 haftadan uzun süredir geçmeyen herhangi bir yara, şişlik veya renk değişikliği fark ederseniz, mutlaka bir Kulak Burun Boğaz hekimine veya diş hekimine başvurun. (Kaynak: The Mouth Cancer Foundation)


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:



🚀 Markanızın hikayesini yüz binlerce okurumuza ulaştırın. Sunduğumuz tanıtım yazısı ve backlink fırsatlarını inceleyerek SEO gücünüzü ve marka prestijinizi artırabilirsiniz.
Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.