Bilim insanları, diş hekimliğinde “kutsal kâse” olarak görülen bir başarıya imza attı. Vücutta kendini yenileyemeyen tek doku olan diş minesini onaran ve yeniden oluşturan bir jel geliştirildi. Nottingham Üniversitesi uzmanları tarafından geliştirilen bu diş minesini onaran jel, protein iskelesi teknolojisi kullanarak diş çürüklerini önlemede çığır açabilir.

Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, bu protein bazlı madde, bebeklerdeki mine gelişimini taklit ederek çalışıyor. Çalışmaya liderlik eden Prof. Alvaro Mata, bu yeni teknolojinin, diş kaybının ve ağız hastalıklarının ana nedeni olan mine aşınmasına karşı devrimsel bir çözüm sunabileceğini ve ilk ürünün gelecek yıl piyasaya sürülmesinin umulduğunu belirtti. Kalsiyum ve fosfat iyonlarını kullanan bu jelin, florür tedavisi gibi mevcut yöntemlerin aksine, mineyi “yeniden inşa etmesi” bekleniyor.
📌 Öne çıkanlar: Diş minesini onaran jel ve çürük önleme teknolojisi
- İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi’nde, diş minesini onaran ve yeniden oluşturan protein bazlı yeni bir jel geliştirildi.
- Diş minesi, vücutta kendini doğal olarak yenileyemeyen tek dokudur; bu nedenle bu gelişme “çığır açıcı” olarak nitelendiriliyor.
- Jel, bebeklerdeki mine gelişimini taklit eden bir “protein iskelesi” görevi görerek, tükürükteki kalsiyum ve fosfat iyonlarını çekip mineyi yeniden örüyor.
- Araştırmanın lideri Prof. Alvaro Mata, ürünün kolayca uygulanabildiğini ve gelecek yıl piyasaya sürülmesini umduklarını belirtti.
- İngiliz Diş Hekimleri Birliği’nden Prof. Paul Hatton, bulguları “diş malzemeleri alanındaki kutsal kâseye yönelik heyecan verici bir atılım” olarak nitelendirdi.
Yeni Jel, “Bebeklerdeki Mine Gelişimini” Taklit Ediyor
İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi’nin eczacılık ve mühendislik bölümlerinden uzmanlar, diş minesini onaran jel üzerine çığır açıcı bir çalışma yayımladı. Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan bulgulara göre, bu protein bazlı madde, bebeklerde mine gelişimini sağlayan “temel özellikleri taklit ederek” çalışıyor. Jel, tükürükteki kalsiyum ve fosfat iyonları için bir “protein iskelesi” görevi görerek, bu minerallerin doğru şekilde organize olmasını ve hasarlı mineyi yeniden oluşturmasını sağlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre yaklaşık 3,7 milyar insan ağız hastalıklarından mustarip ve mine aşınması bu durumun başlıca nedenlerinden biri.
Çalışmaya liderlik eden Prof. Alvaro Mata, “Bu teknoloji, diş hekimi ve hastayı göz önünde bulundurarak tasarlandığı için çok heyecanlıyız. Bu yenilik yakında dünya genelinde hastalara yardımcı olabilecek” dedi.
Sheffield Üniversitesi’nden Prof. Paul Hatton ise bu çalışmayı “Dişleri onarmak için doğal mineyi yeniden oluşturmak, diş malzemeleri alanındaki bilim insanları için uzun zamandır bir tür kutsal kâseydi. Bu makale, bu hedefe yönelik heyecan verici bir atılımın gerçekleştiğini gösteriyor” sözleriyle değerlendirdi.
🧬 Diş minesi neden kendini yenileyemez?
Diş minesi, vücudumuzdaki en sert ve en yüksek mineral içeriğine sahip maddedir. Ancak bu sertliğin bir bedeli vardır: Diş minesi, kemik dokusunun aksine, canlı hücreler içermez. Mineyi oluşturan “ameloblast” adı verilen hücreler, diş tamamen oluştuktan sonra ölürler. Bu nedenle, mine bir kez aşındığında veya çatladığında, vücudun onu doğal yollarla onarma mekanizması yoktur. Asitli yiyecekler, şekerli içecekler ve bakterilerin ürettiği asitler (diş çürüklerinin ana nedeni), bu koruyucu tabakayı yavaş yavaş eritir ve mine kaybı kalıcı hale gelir. Bu durum, dişlerin sıcak ve soğuğa karşı hassaslaşmasına ve çürüklere karşı savunmasız kalmasına neden olur.
🦷 Jel nasıl çalışıyor? “Protein iskelesi” ve Amelogenez süreci
Nottingham Üniversitesi’nde geliştirilen bu yeni diş minesini onaran jel, tam da bu “yenilenememe” sorununu hedef alıyor. Jelin çalışma prensibi, “amelogenez” adı verilen diş minesinin doğal oluşum sürecini taklit etmektir. Prof. Mata’nın “protein iskelesi” olarak tanımladığı bu teknoloji şöyle çalışır:
- Geliştirilen protein bazlı jel, hasarlı diş minesi üzerine veya çürük başlangıcı olan bölgeye uygulanır.
- Bu jel, tıpkı bir inşaat iskelesi gibi davranarak, tükürükte doğal olarak bulunan kalsiyum ve fosfat iyonları için bir “çerçeve” oluşturur.
- Normalde rastgele dolaşan bu mineraller, protein iskelesine tutunur ve tıpkı orijinal mine yapısında olduğu gibi organize, kristal bir yapıda yeniden çökelmeye başlar.
Kısacası bu jel, vücuda “buraya yeni mine inşa et” komutunu veren ve bunun için gerekli yapısal desteği sağlayan biyomimetik (doğayı taklit eden) bir malzemedir.
🛡️ Mevcut tedaviler: Florür vernikleri ve dolgular bu jele karşı
Bugüne kadar mine aşınması ve diş çürüklerine karşı kullanılan geleneksel yöntemler, “onarmak” yerine “korumaya” veya “yamamaya” odaklanıyordu. Yeni jel teknolojisi ile bu eski yöntemler arasındaki fark çok belirgindir:
| Tedavi Yöntemi | Amacı ve Etkisi |
|---|---|
| Florür Tedavisi (Vernik/Macun) | Kaybolan mineyi geri getirmez. Sadece mevcut mineyi güçlendirir, aside karşı daha dirençli hale getirir ve çürük başlangıcını yavaşlatır. |
| Diş Dolgusu | Onarım yapmaz. Çürük tarafından yok edilen dokuyu temizler ve oluşan boşluğu yapay bir malzeme (kompozit, porselen vb.) ile “yamar”. |
| Yeni Protein Jeli Teknolojisi | Yama yapmaz veya sadece güçlendirmez. Doğal süreci taklit ederek diş minesini “yeniden inşa etmeyi” (rejenerasyon) hedefler. |
❤️ 3.7 Milyar insanı ilgilendiren tehlike: Mine kaybının kalp ve diyabetle ilişkisi
DSÖ’ye göre 3.7 milyar insanın ağız hastalıklarından mustarip olması, konuyu basit bir diş ağrısından çıkarıp küresel bir halk sağlığı sorununa dönüştürüyor. Mine kaybı, diş çürükleri ve diş eti hastalıklarına yol açtığında, bu durum sadece ağzımızda kalmaz. Ağızdaki kronik enfeksiyon ve iltihaplanma, tüm vücudu etkileyen sistemik hastalıklarla yakından ilişkilidir:
- Kalp ve Damar Hastalıkları: Diş eti iltihabına neden olan bakteriler, kan dolaşımına girerek damar duvarlarına yapışabilir ve damar sertliğine (ateroskleroz) yol açarak kalp krizi riskini artırabilir.
- Diyabet: İlişki çift yönlüdür. Diyabet, diş eti hastalıkları için riski artırırken, kontrolsüz diş eti iltihabı da kan şekeri seviyelerini kontrol etmeyi zorlaştırır.
- Enfeksiyon Riski: Tedavi edilmeyen çürükler ve diş apseleri, vücutta sürekli bir enfeksiyon odağı yaratarak bağışıklık sistemini zayıflatır.
Bu nedenle, diş minesini onaran bu jel gibi önleyici tedaviler, sadece dişleri değil, tüm vücut sağlığını korumada önemli bir adım olabilir.
🔬 “Diş Hekimliğinde Kutsal Kâse”: Prof. Hatton’ın yorumu ve gelecekte bizi ne bekliyor?
Prof. Paul Hatton’ın bu buluşu “kutsal kâse” (holy grail) olarak tanımlaması, diş hekimliğinde bir paradigma değişiminin habercisidir. Eğer bu teknoloji yaygınlaşırsa, gelecekte diş hekimliği “delme ve doldurma” (drill and fill) modelinden, “biyolojik onarım ve rejenerasyon” modeline evrilebilir.
Bu, şu anlama gelmektedir: Küçük diş çürükleri başladığında, diş hekimi artık dişi delmek ve dolgu yapmak zorunda kalmayabilir. Bunun yerine, bu diş minesini onaran jeli çürüğün üzerine uygulayarak, dişin kendini doğal yollarla onarmasını teşvik edebilir. Bu, hem daha az invaziv (daha az müdahaleci) bir tedavi sunar hem de dişin orijinal yapısını koruyarak çok daha uzun ömürlü bir çözüm sağlar.
🔎 En çok merak edilenler
- Diş minesini onaran jel nedir?
Nottingham Üniversitesi’nde geliştirilen, bebeklerde mine oluşumunu (amelogenez) taklit eden, protein bazlı yeni bir tedavi yöntemidir. Tükürükteki kalsiyum ve fosfatı kullanarak hasarlı mineyi yeniden inşa etmeyi hedefler. - Diş minesi neden kendini yenileyemez?
Çünkü diş minesini oluşturan “ameloblast” adlı hücreler, dişin gelişimi tamamlandıktan sonra ölür. Kemik gibi canlı bir doku olmadığı için kendini onaramaz. - Bu jel, florürden (diş macunu) nasıl farklı?
Florür, mevcut mineyi aside karşı daha dirençli hale getirerek “korur”. Bu yeni jel ise, kaybolmuş veya hasar görmüş mineyi “yeniden inşa etmeyi” (remineralizasyon) amaçlar. - Jel ne zaman piyasaya çıkacak?
Çalışmanın lideri Prof. Alvaro Mata, ilk ürünü gelecek yıl (2026) piyasaya sürmeyi umduklarını belirtmiştir.
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Diş kökü iltihabı belirtileri: Gece uyandıran ağrıya dikkat!
Gece zonklayan ağrı, sıcak-soğuk hassasiyeti ve çene kemiğine yayılabilen enfeksiyon riski vurgulanıyor. - Diş sağlığı için 6 öneri: Tedavi edilmezse diş kaybı yaşayabilirsiniz!
Diş eti çekilmesi, hassasiyet ve çürük riskine karşı günlük bakımın önemi anlatılıyor. - Türkiye’deki En İyi Diş Hekimleri: Size En Uygun Diş Hekimi Nasıl Seçilir?
Uzmanlık, hasta memnuniyeti ve iletişim becerileriyle doğru hekim seçimi için rehber sunuluyor. - 20’lik diş ağrısı: Gömük diş, çekim sonrası ve perikoronit
Gömük 20’lik dişler enfeksiyon ve ağrıya neden olabilir; çekim sonrası bakım perikoronit riskini azaltır. - Diş hekimi korkusu: Sanal gerçeklik terapisi ile dentofobiye çözüm
Sanal gerçeklik uygulamaları, diş hekimi fobisini azaltmak için yeni bir terapi yöntemi sunuyor. - Ev yapımı diş macunu nasıl hazırlanır?
Karbonat, hindistan cevizi yağı ve nane yağı gibi doğal malzemelerle evde diş macunu yapımı anlatılıyor. - Tarçın mucizesi: Bilimsel olarak kanıtlanmış faydaları
Tarçının antibakteriyel etkisi ağız sağlığını destekleyebilir; diş eti iltihabına karşı koruyucu olabilir. - Çocuklarda diş gıcırdatma sorunu kalıcı hasara neden olabilir!
Bruksizm, çene gelişimi ve diş yapısında bozulmalara yol açabilir; erken müdahale öneriliyor. - Diş çürümesine karşı önlemler: Beslenme çantasında ne olmalı?
Şekerli gıdalardan uzak, lifli ve kalsiyum içeren besinlerle diş çürüğü riski azaltılabilir. - Ağız kokusu neden olur? Ağız kokusunu önlemenin 10 yolu
Ağız kokusunun nedenleri arasında diş eti hastalıkları, dil yüzeyi ve sindirim sorunları yer alır. - Oruçluyken ağız kokusunu önleyen 10 öneri
Ramazan’da ağız kokusunu azaltmak için doğal yöntemler ve doğru beslenme önerileri sunuluyor. - Dişlerinize iyi baktığınıza emin misiniz?
Günlük fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli kontrol alışkanlıkları diş sağlığının temelidir. - Ramazan’da ağız kokusu için ne yapılmalı?
Oruçlu iken ağız kokusunu önlemek için bitkisel çözümler ve hijyen önerileri sunuluyor. - Eğitim düzeyi diş sağlığını etkiler mi?
Araştırmalar, eğitim seviyesi arttıkça ağız hijyeni ve diş sağlığı bilincinin yükseldiğini gösteriyor. - Diş rahatsızlıkları böbrek ve kalp yetmezliğine neden olabiliyor
Ağız içi enfeksiyonlar sistemik hastalıkları tetikleyebilir; erken tedavi hayati önem taşır.
🔗 Kaynaklar:
- Hasan, A., Chuvilin, A., Van Teijlingen, A. et al. Biomimetic supramolecular protein matrix restores structure and properties of human dental enamel. Nat Commun 16, 9434 (2025). https://doi.org/10.1038/s41467-025-64982-y
- News – New gel restores dental enamel and could revolutionise tooth repair – University of Nottingham
- Nottingham scientists ‘very excited’ by gel to repair tooth enamel – BBC News
- Dünya Sağlık Örgütü (WHO) – Oral health
| 🚀 | Markanızın hikayesini yüz binlerce okurumuza ulaştırın. Sunduğumuz tanıtım yazısı ve backlink fırsatlarını inceleyerek SEO gücünüzü ve marka prestijinizi artırabilirsiniz. |


