Plak satışlarındaki merak uyandırıcı artış ve YouTube’un Full Albüm kampanyasının ardından tüm zamanların en iyi albümleri listesi yapmak da farz olmuştu.
Benim için bir albüm, bir küsur saatlik kayıt edilmiş müzik, sanatsal dışa vurumun en yüksek noktasıdır. Sanırım halk da benim gibi düşünüyor. Burada sayacağım 35 albüm, bu listede yer alıyor çünkü onlar reklam kampanyaları, pazarlama stratejileri, kar marjları ve ‘demografi’nin ötesinde müziğin sahip olması gereken tüm özellikleri içinde barındırıyor:
Derinlik, büyülenme, dinlenebilirlik… Tadını çıkarın…
Göze çarpan şarkılar ve albümler
[divider]
35. Beck – ‘Odelay’ (1996)
Miskin, indie hip pop’u canlandırıyor ve ortaya harika dans ezgileri çıkıyor. Göze çarpan şarkılar: Hotwax, The New Pollution
34. Jack White – ‘Blunderbuss’ (2012)
Saldırgan kadın düşmanı bu kez, ve aslında her zaman olduğu gibi tek başına. White ruhu ve White’ın gitarı ve piyanosu, ve bunların en iyi hali. Göze çarpan şarkılar: Take Me With You When You Go, Love Interrupted
33. Ed Harcourt – ‘Strangers’ (2004)
İngiliz centilmeni şarkıcı/söz yazarı/çoklu enstrümentalist ruhu, kökleri ve günah çıkarmayı keşfediyor. Göze çarpan şarkılar: This One’s For You, Born In The 70s
32. NEU! – ‘NEU! ’75’ (1975)
Saçlı sakallı çılgın Almanlar motorik tınılar ve sentezörlerle seyahat ve özgürlük melodisini yakalıyor. Göze çarpan şarkılar: Isi, Seeland
31. The Strokes – ‘Angles’ (2011)
New Yorklu o-kadar-içine-kapanık-ki-acı-veren pozcuları klavyeyi buluyor ve sinirli ama yine de güzel ve harika bir şekilde işi kotarıyor. Göze çarpan şarkılar: Machu Picchu, Gratisfaction
30. The Velvet Underground – ‘The Velvet Underground’ (1968)
Fırsatçı grafik tasarımcı Andy Warhol tarafından gözetilen New Yorklu o-kadar-içine-kapanık-ki-acı-veren uyuşturucu bağımlıları bir şekilde mükemmel söz yazarlığının başlangıcını ortaya atıyor. Göze çarpan şarkılar: Candy Says, Pale Blue Eyes
29. Butthole Surfers – ‘Locust Abortion Technician’ (1987)
Gibby Haynes müzisyenlere aynı zamanda nasıl çalıp, iç edip, rencide edeceklerini öğretiyor. Göze çarpan şarkılar: Sweat Loaf, Kuntz
28. Tame Impala – ‘Innerspeaker’ (2010)
Kontrol manyağı Kevin Parker’dan taban tabana zıt neşeli, tınılı ve enerji verici bir magpying debut albüm. Göze çarpan şarkılar: I Don’t Really Mind, It Is Now Meant To Be
27. Brian Eno – ‘Here Come The Warm Jets’ (1974)
Roxy Music’in eski klavyecisi ve soundmesiter bu sefer solo takılıyor. Aslında şarkı söylememesi gerekir ama sonuçta bir şekilde büyüleyici bir art rock şaheserine imza atmayı başarıyor. Göze çarpan şarkılar: Dead Finks Don’t Talk, On Some Faraway Beach
26. MGMT – ‘Oracular Spectacular’ (2008)
Saykodelide zorlayıcı ve diskoda başarılı Amerikalı saykodelik disko ikilisi, The Flaming Lips’in yapımcısından da yardım alarak kendine güvenli bir şekilde dünyayı kucaklıyor. Göze çarpan şarkılar: Weekend Wars, The Youth
25. Air – ‘Moon Safari’ (1998)
Galik ikiliden hassas ve duygusal tınılar ve şarkı sözleri barındıran ustaca kotarılmış debut albüm. Göze çarpan şarkılar: La Femme D’Argent, All I Need
24. PJ Harvey – ‘Let England Shake’ (2011)
Batı taşranın çılgın kadınından savaşın doğası ve çağdaş Britanya hakkında sert politik sözler. Göze çarpan şarkılar: The Words That Maketh Murder, The Last Living Rose
23. Fugazi – ’13 Songs’ (1989)
Post-hardcore DC insanlarından Ian McKaye ve Guy Picottio sert, bilinçli, içgüdüsel fakat ahenkli bir debut albüm. Göze çarpan şarkılar: Waiting Room, Suggestion
22. John Cale – ‘Fear’ (1974)
Velvet Underground eski kemancısı/sesçisi Amerikan/Galli şarkı sözü yazarlığının nasıl yapılacağını öğretiyor. Göze çarpan şarkılar: Fear Is A Man’s Best Friend, Barracuda
21. Blur – ‘Modern Life Is Rubbish’ (1993)
Indie kaos-tacirleri 1990’ların İngilteresini eleştirirken ciddileşiyor. Göze çarpan şarkılar: For Tomorrow, Oily Water
20. Neil Young – ‘After The Goldrush’ (1970)
Kızgın hippi en görkemli ama dünyevi albümünde çevre, insanoğlunun insansızlığı ve altmışların sonu konularına ağıt yakıyor. Göze çarpan şarkılar: I Believe In You, Old Man
19. Wilco – ‘Yankee Hotel Foxtrot’ (2002)
Amerikalı alternatif rock/country/indie kralları ve özellikle iğneleyici solistleri Jeff Tweedy bağımlılık yapan, inişli-ama-çıkışlı modern müziğin belki de son notasını yazıyor. Göze çarpan şarkılar: I’m The Man Who Loves You, Jesus Etc.
18. Roxy Music – ‘Siren’ (1975)
Sanat-ukalaları ve galm pozcuları grab the horns ve aslında postmodern İngiliz pop/R&B’yi icat ediyor. Göze çarpan şarkılar: Could It Happen To Me? End Of The Line
17. Björk – ‘Post’ (1995)
Hırslı İzlandalı perisi Sugarcubes’e veda ediyor ve candan şarkı sözü yazarlığı, şlaplar ve biplerden oluşan aldatıcı bir karmakarışıklıkla coşuyor. Göze çarpan şarkılar: Isobel, Army Of Me
16. The Beatles – ‘Revolver’ (1966)
Grup, elektronik etrafında kendini daha güvende hissetmeye başladığında ortaya çıkan yarım saatlik mükemmel pop müzik albümü. Göze çarpan şarkılar: She Said, Got To Get You Into My Life
15. Athena – ‘Herşey Yolunda’ (2002)
İstanbullu eksi death metalciler ska pop punka dönüyor ve kendinden emin, enerji verici bir güç gösterisi ortaya çıkıyor. Albümden sonra en önemli Türk albüm firmalarından birisi telif hakkı ihlalinden iflas etmişti. Göze çarpan şarkılar: Bak Takılmana, Öpücük
14. Jeff Buckley – ‘Grace’ (1994)
Vizyoner-ama-yine-de-karanlık 60’lar ‘folkie’sinin yakışıklı çocuğunun biraz fazla şarap şişesi var, o da Mississipi’ye yüzmeye gidiyor… ama kasvetli, ahretlik ses kaydını geride bırakıyor. Göze çarpan şarkılar: Last Goodbye; Lover, You Should Have Come Over
13. Iggy Pop – ‘The Idiot’ (1977)
Berlin’de birlikte yaşarlarken David Bowie ile birlikte kaydedilen ‘The Idıot’ her iki sanatçının da en ince duyarlılıklarını içinde barındırıyor. Albümde nispeten değeri anlaşılmamış müzik dahisi Tony Visconti’nin de yardımları dikkat çekiyor. Göze çarpan şarkılar: Dum Dum Boys, Mass Production
12. Prince – ‘Lovesexy’ (1988)
‘Purple Rain’ karlı bir iş olabilir; ‘Sign O’ The Times’ ise eleştirmenlerin kuşkusuz favorisi… Ama Prince ‘Lovesexy’ albümünde gerçekten çıldırıyor ve olabildiğince saykodelik, serbestform ve doğal halde kendini ortaya koyuyor. Göze çarpan şarkılar: Anna Stesia, Alphabet St.
11. Talking Heads – ‘Fear Of Music’ (1979)
Ritimler, akort değişimleri ve şarkı sözü fikirleri dolaysız bir bütün oluşturmak için bir araya gelirken David Byrne ve arkadaşları da en ısrarcı, dolambaçlı ve büyüleyici hallerindeler. Göze çarpan şarkılar: Drugs, Heaven.
10. Tom Waits – ‘Frank’s Wild Years’ (1987)
Yaşlı kurt, Frank Sinatra’nın çıkışları ve inişleri hakkında bir konsept albüm fikriyle gelir. Albümde Waits’in en çekici performansları – biraz gerçekten harika ve biraz kederli – yer alır. Göze çarpan şarkılar: Hang On St Christopher, Temptation
9. Genesis – ‘The Lamb Lies Down On Broadway’ (1974)
Şu anda gözden düşmüş olabilirler ama Peter Gabriel’in eski grubuyla olan jübilesi, New York’un çaresizlik ve deliliği hakkında insanı sarmalayan bir şekilde güçlü ve sürükleyici bir hikaye. Göze çarpan şarkılar: Carpet Crawlers, Back In N.Y.C.
8. Cream – ‘Disraeli Gears’ (1967)
Eric Clapton da Genesis gibi gözden düşmüş olsa da bir klişeye dönmeden önce, ucuz, duygusal 60’lar gitar R&B’si şaheserini yapmada yardımcı olmuştur. Göze çarpan şarkılar: Strange Brew, World Of Pain
7. Scott Walker – ‘Scott 4’ (1969)
Noel Scott Engel, sırtını medyaya dönüp de bu mükemmel beyanı yapmadan önce The Walker Brothers’la birlikte parlayan bir ergen yıldızdı. Baştan sona ahretlik bir rüya olan albüm insanı Justin Bieber’ın sanatsal yeniden doğuşunu sabırsızlıkla bekletiyor. Göze çarpan şarkılar: The Old Man’s Back Again, Boy Child
6. Kate Bush – ‘The Kick Inside’ (1978)
Ergen Kate Bush’u ve onun tanımlanamayan yeteneğini önce Pink Floyd’dan David Gilmour, sonra da tüm Britanya keşfetti. Bu albüm onun mistik, efsanevi, büyüleyici ve asla daha iyileştirilemez olan debut albümü. Göze çarpan şarkılar: The Man With The Child In His Eyes, Wuthering Heights
5. Public Enemy – ‘It Takes A Nation Of Millions To Hold Us Back’ (1988)
Martin Luther King Jr ve Louis Farrakhan’ın haklı öfkesi Chuck D’nin azımsanmayacak kışkırtıcı yorumundan geçerek DJ Terminator X tarafından ve tamamen izinli bir şekilde müziksel olarak değiştirildi. Göze çarpan şarkılar: Black Steel In The Hour Of Chaos, Don’t Believe The Hype
4. Television – ‘Marquee Moon’ (1977)
The Strokes’tan önce de heyecanlı New York gitar müziği vardı. Talking Heads, Blondie, Ramones ve MC5 ile birlikte Television 70’lerin sonlarında New York’u yeniden rock şehri yaptı ve bu karmaşık ve ilgi çekici debut albüm, tüm ‘punk’ beklentilerinin çok ötesinde bir yerde. Göze çarpan şarkılar: Elevation, Marquee Moon
3. The Cure – ‘Kiss Me Kiss Me Kiss Me’ (1987)
Çok yönlü yollarının zirvesindeki bu çifte albüm sonunda klasik Cure dizilişini alıyor, onaylıyor, şarkılara katkıda bulunmalarını sağlıyor ve canlı kayıt yapıyor. Robert Smith halen her yerde ama bu sefer etrafında genişleyen ağın verdiği gazla grubun, egzotik ve çoğunlukla takdir edilmemişe olan aşkını gerçekten ortaya çıkarıyor. Göze çarpan şarkılar: If Only Tonight We Could Sleep, Catch
2. David Bowie – ‘Diamond Dogs’ (1974)
Kuzey Londra’daki evinde kokainle geçinen ve George Orwell ile Aldous Huxley okulan Bowie Aladdin Sane’i ardında bırakır ve kendi başına geleceğin beyniyle ilgili bu sürekli değişen karşı ütopyayı kaydeder. Baştan sona kadar amirane, kapsayıcı bir deneyim. Göze çarpan şarkılar: Big Brother/Chant Of The Ever-Circling Skeletal Family; Sweet Thing
1. The Flaming Lips – ‘The Soft Bulletin’ (1999)
Grup lideri/solist Wayne Coyne ve müzik dehası Steve Drozd milenyum öncesi bu albümde en sonunda bezersiz potansiyellerini bir araya getirdi; bundan daha dolu, daha üzgün, daha tam bir iş duyulmadı. Sinematik başlangıcından kaderine boyun eğen sonuna kadar bilim, insan ve aşk arasındaki savaş ortaya çıkarılıyor ve ağır şekilde eleştiriliyor, dinleyiciyi aşık olmuş, kafası karışık ve sonunda tatmin olmuş bor şekilde bırakıyor. Göze çarpan şarkılar: What Is The Light? A Spoonful Weighs A Ton…
[divider]
Çeviri: İlksen Sarıkaya – Serbest Çevirmen (İngilizce, Fransızca, Türkçe)
E-posta: [email protected]
