Işığın Halden Hale Dansı

Ay ışığı diyorsun. Aya rengini veren nedir? Onun ardında duran ve senin görmediğin güneş sen görmediğin için varlığından eksiltir mi?

ay

[quote]Başım havaya çevrilmiş, serin bir havada gökyüzüne bakarken derinlik çekiyor. Yıldızları bu haliyle hiç görmemişim. Sanki aynaya bakıyorum ve sanki daha önce aynada kendime hiç bakmamışım. Henüz bir yerlerde başlamamış olana bakarken buluyorum kendimi… Sonsuz, sonlu, başlamış olan derken bir soru doğuyor gönlümde… Nedir zaman? diyorum. Sonra içimde samimi bir sohbet başlıyor.[/quote]

Nedir zaman? Zaman ışığın aldığı yoldur. Bazen ışık o kadar yoğundur ki, o kadar aydınlıktır ki görünmez olur. Ona karanlık dersin. Senin de bir yanın karanlık bir yanın aydınlıktır. Sen karanlığı aydınlığın, geceyi gündüzün zıddı olarak algıladın. Zaman içinde aydınlıktan karanlığa karanlıktan aydınlığa geçiş var diye algıladın öyle değil mi? Gündüz hiç karanlık yoktur sanki ama güneşin önüne bir bulut geliverdiğinde ışığın sendeki hissiyatı  değişir. Gecede ise ay var, yıldızlar var değil mi? Gece gündüz zamanın adı değildir. Gece ve gündüz tam ve olduğu haliyle mekanın rengidir.


Ay ışığı diyorsun. Aya rengini veren nedir? Onun ardında duran ve senin görmediğin güneş sen görmediğin için varlığından eksiltir mi? Gece parladığını düşündüğün yıldızlar güneşin doğuşuyla sönmüyor mu ya da sen söndüğünü mü sanıyorsun? Işığın ışıkla dansı…Görüntü tuzağından kurtul sevgili dost. Karanlığın ve aydınlığınla mekanın rengine bürünüyorsun.


Şimdi algıladıkların var. Edindiğin bilgiler var. Bilgileri kaldır; algıladıklarını kaldır demiyorum. Algıladıklarının ve bildiklerinin sendeki tesirini ortadan kaldır. İkiyi bir et. İki birbirinde kabulle yok olsun. Sen sadece Bir tane olanı iki görüyorsun. Bunu her şeyde yapıyorsun. Biri iki tane görmeye çalışmak şaşılıktır. İçinde yaşadığın her şey bilincinin ilüzyonudur. Her an bulunduğun mekanda ‘Bir’den belirip kaybolan sen değil misin? Bedeni ve ruhu ‘Bir’ den alan değil misin?

Bugün uzun kelimeler yok. İyisi mi gece yıldızlara baktığın bir vakit kendini engin bir çekim içinde hissedersen ve izin verirsen, ikiyi içimizde bir ettik demektir. Artık senin bana benim sana sen dememe gerek kalmadığı mekanda;  güneşin varlığını geceleyin fark ederek sohbete kaldığımız yerden devam edebiliriz. Işık içinde halden hale dans edebiliriz.


Haydi Hz. Mevlana’ nın dediği gibi ‘Sen sensiz gel, ben de bensiz…’ Görüşene dek içindeki ayna sevgiyle yansısın.


Funda Doğan
11.11.1977 tarihinde dünyaya geldi. Başkent Üniversitesi Turizm İşletme mezunu olan yazar; 1999 yılında tanıştığı Reiki enerjisinin onda açtığı açılımlarla daha sonra pek çok öğretiyi yaşamına geçirmiştir. Ayurveda, EFT, NLP gibi öğretileri ve Dünya adındaki oğluyla yolculuklarının sentezini bir kitap altında toplamaktadır. 2012 yılından beri, daha çok ebeveynleri hedef aldığı 'İçimdeki Ayna' adlı eğitimlerini vermektedir. Müziğe olan tutkusu da yazmaya olan tutkusu kadar güçlüdür.