İntihar dünyada var olan bütün kültür ve ülkelerde büyük bir halk sağlığı problemidir realitede…
Ülke olarak bizim gündemimize ise geçtiğimiz günlerde Mehmet Pişkin adlı şahsın sabaha karşı facebook hesabında “Mehmet Pişkin’in intihar notu” başlıklı 14 dakikalık bir video paylaştıktan sonra hayatına son vermesiyle geldi.
İntihar sebebini ve duygularını anlatan ve bir parçayla son bulan video kısa zamanda sosyal medyada yayıldı ve tartışma yarattı.
İnternet girişimleri üzerine çalışan ve bir yazılım şirketinde yönetici olan Pişkin, genç yaşına rağmen çok başarılı ve çevresinde çok sevilen bir isim olmasına rağmen intihar etti.
İşte bu yaşanan korkunç olay bizleri yaşamımızda var olan intihar gerçekliğine ve sebepleri üzerine kafa yormaya çağırmış olabilir mi ne dersiniz?
Neden intihar edilir?
Bilinçaltında yatan kaygı, baskı, yokluk ve kayıp gibi duyguların bilinç üstüne çıkarak zihne çözümsüzlük ve gelecek kaygısı oluşturan düşünce eylemidir intihar…
Gerçek olan intiharın bir bilinçaltı olayı olduğudur. Ve bilinç altında yatan bastırılmış duyguların açığa çıkmasıyla insan zihni üzerinde negatif saplantılar oluşturan sinsi bir düşmandır kendisi…
İnsanlık tarihi kadar eski bir davranış bozukluğu olan intiharın insanlık tarihi kadar eski de bir reddedilişi ve kabul edilmezliği vardır. Her nedense hiçbir toplum intiharı geçerli görmemiş ve buna paralel olarak hiçbir inanç sisteminde de yer almamıştır.
İntihar bireyin kendi yaşamına son vermesi şeklinde inanılan davranış bozukluğu olarak bilinse de tam olarak kararlılıkla kararsızlık arasındaki ince bir çizgidir aslında…
Yaşam ve varolma mücadelesinin tam zıttıdır.
Yaşamamaya odaklananlar değişik yollarla yaşamlarına son verirler. Örneğin; Ekonomik bunalımlar, borçlar, sevgiliden ayrılma, aile içi baskı ve şiddet, toplumsal baskı, tecavüze uğrama, uyuşturucu madde kullanma bu kararın altyapısını oluşturan etmenlerden bazılarıdır. Malesef bu sorunların çözümü olmadığını idrak edemeden yaşamdan göçüp gitmenin acısı, geride kalanlar için yardım edememenin ve anlayamamanın izlerini bir ömür yaşatır yüreklerde…
Sosyal medyada yayınlanmasından dolayı Mehmet Pişkin örneğinden yola çıkarsak intihar edenlerin kararının netliği su gibi berrak şekilde çarpar yüzümüze. Bu kişilerde intihar için her şey bahane olabilir. Yayımlanan video da bu kararlılığı görmeniz çok kolaydır zaten. Belki de o ve onun gibiler için yaşam karşısında sürekli çözümsüz kalma yahut çözümsüzlükleri yaratma, yarattığı çözümsüzlükler de kaybolma sonucu kendince hayata karşı verdikleri çok sert bir cevap olabilir intihar …
Elbette kişiyi intihara pek çok neden sürükleyebilir. Bireyin yaşamdan ayrılma kararı da saygı konusudur. Yapılanın yanlış ve doğruluğu kişileri bağlar. Ve hayatta yapabileceğimiz en büyük hata da kararlarından dolayı kişileri yargılamaktır.
Her olayda olduğu gibi intihar yahut intihar teşebbüsünde bulunanlarla ilgili empati kurduğumda inanın çok net görüşlere ulaşamıyorum. Sadece insan olarak yaşanabilir bir dünya kurmaya, çevremizdekileri sevmeye, anlamaya çabalamalıyız diye düşünüyorum. Onları yargılamak yerine her birimiz tek bir kişinin elinden tutsak hayat daha çok yaşamaya değer bir hal alacaktır belki de…