“Kendimize inanmak, özümüze inanmak. Yapabilirliğimize inanmak. Bunları cesaret destekler. Gerisi akışta gelir.”
Hani bildiğimiz birileri vardır, sakin, sessiz yaşam sürerler de yaşama dair hiç iddiaları yoktur. İşte onlardan birinin, Fatime Alp’in öyküsü yaşananlar. Daha düne kadar evinin işini yapan, eşinin ve çocuklarının sorumluluğunu yerine getiren bir ev kadınından fazlası değildi. Bu gün ise kendi markasını yaratmış, kendi el emeği ile ortaya çıkardığı ürünlerini eşinin marketinde satışa çıkarmış, “ekmeğini taştan çıkaran ”deyimine uygun başarılara imza atmış sıradan bir ev kadını. Yarınları için ise daha da iddialı. Ürün yelpazesini genişletmek, internet sitesi kurarak aktif pazarlamayı yapmak gibi idealleri var.
İnanıyorum ki her insanın özünde yetenekleri saklıdır. Ortaya çıkarmak için cesarete ve motivasyona ihtiyaç vardır. Bazen yaşamda öylesine tıkanırsınız ki birden büyük bir sıçrama ile bunu kendiniz bile gerçekleştirirsiniz. Bazen de size birileri dokunur, cesaretlendirir sizi sizde alır götürürsünüz kendinizi.
“Her ne şekilde olursa olsun yeni bir şey yaratmak, bulunduğumuz döngüden çıkmak, hiç yapmadığımız yeni bir şey yaparak yaşamı yeniden başlatmaktır.”
Girişimci olabilmenin en temel özelliği inançtan geçmektedir. Kendimize inanmak, özümüze inanmak. Yapabilirliğimize inanmak. Bunları cesaret destekler. Gerisi akışta gelir. Farkındaysanız akıl ve mantıkla ilgili bir önerim olmadı. Çünkü akıl daima yaşanmış deneyimleri düşüncelerimize getirir oysaki onlar başkalarının deneyimdir ve kendimizi onlarla mukayese etmek bizi demotive eder. Ya da bilinçaltımız yetersiz olduğumuzu fısıldar bizi durdurmak için. Tam burada ihtiyacımız olan yaratıcılığımızın ortaya çıkmasıdır. Sessizlik, hissediş ve tam inanç.
Şimdi pek çoğumuz yaptığımız işten memnun değiliz, kimimiz para kazanmak için katlanıyoruz, kimimiz iyi kazandığımız için vazgeçemiyoruz. Kimimizin gerçek mesleği, kimimizin ise bize öğretileni yapıyoruz. Gerçek başarı ise kendi öz yaratımlarımızla, kendi özgün tarzımızı yakalayarak ortaya çıkardıklarımızda. Yani yaptığımız işi kazanca dönüştürürken eğlenmek. Yeteneklerimize ulaşmak için sadece cesarete ve inanca ihtiyacımız var gerisi kendiliğinden olmakta. Başaramayacağım, başaramam inancını başarmak istiyorum amacıma dönüştürmek. Nasıl başarabilirim sorusunu denemelerle bertaraf etmek, başarabilirim, başaracağım inancına ulaşmak ve sonuç başarmak.
Fatime Alp hikayesini şöyle özetliyor: “Koçluk seansı esnasında kendi paramı nasıl kazanacağıma ilgili farkındalıklar oluştu. Kendi ürününü kendin hazırla modelinden yola çıkarak doğal, ev yapımı ürünleri yapıp satma kararını aldım. Beni bu karara götüren becerebileceğim inancımdı. İhtiyacım olan ise bana fikir verilmesiydi. Bu konuda destekleri kızlarımdan aldım. Marka yaratımını ve konsepti onlar üstlendiler. Stantlar hazırlandı, kavanozlar alındı. Sonra ilk turşu yapımı ile başladık. Arkasından reçeller, kurabiyeler, hamur işleri, salçalar, tarhanalar, yoğurt vs. Her gün çeşitler artmakta. Her şey doğal, her şey ev yapımı”
Yaşanan bu deneyim hepimiz için mümkün. Fark edelim, fark ettirelim.
