İlişkilerde Güven Sorunu ve İzdivaç Programları

Son günlerde yaşadığımız kadın cinayetleri, ilişkilerde güven bunalımını ortaya çıkarmakta; bu da evlilikleri ekranların önüne taşımaktadır. Peki bu durum evliliklerde güven sorununu çözüyor mu?

esra erol izdivaç ilişkiler evlilik

Benimle Evlenir misin?

Evlilik, biliyoruz ki herkesin hayatında yaşayacağı çok özel ve nadir anlardandır. “Hayatımda hep olacaksın” dediğiniz kişi vardır karşınızda ve sizi o masaya artık oturtmuştur. O kişi, evlilik kararı aldığınız insan; size daha farklı hissettirir, düşündürür. Sizi derin düşüncelere sevk eder. Algınıza yeni bir çehre katar. Siyah, gri olan hayatınızda, bazen beyazın da var olduğunu gösterir; size, çeşitli ikilemlerinizi unutturur. En özel hisleri barındırır içerisinde. O güne kadar yaşamadıklarınızı yaşatabilir… Hayata bakışınıza yeni renk, yeni bir çehre katar.

Evlilik kararı alana kadar çeşitli ilişkiler, flörtler yaşayabilirsiniz. Bazen kötü deneyimler yaşayıp o özel insanı bulmaya çalışır, hayatınıza sokmak istersiniz. Önünüze engeller çıkar… Önceki ilişkileriniz için bazen “iyi ki de onunla olmamış; iyi ki de ‘bu’ olmuş” dersiniz. Daha öncekileri bir anda yok sayarsınız; bazen de eskiyi unutamayıp zaman zaman kahve sohbetlerinde (eşinize duyurmayarak arkadaşlarınızla) eski aşklarınızı tanımlarsınız birbirinize. Neden o kişiyle olmadığını anlatırsınız uzun uzun…


Kimi çok genç yaşta ilk aşkı ile evlenir, kimi her şeye rağmen aradığı aşkı bulamaz, bulsa da herhangi bir nedenle o masaya bir türlü oturamaz. Nedenini bilmediği çeşitli korkuları oluşur hayata karşı… Bazen ‘hayatımın anlamı’ dediğiniz biri, anlam veremediğiniz bir şekilde bir anda yok olmuş gitmiş. Önce sorgularsınız, niye, neden diye? Sonra üzülür, belki ağlarsınız; ardından durumu kabullenir, yaşamınıza devam edersiniz. Tüm bunlar mücadele hırsınızı artırır, daha diri tutar sizi tüm olumsuzluklara rağmen…  Belki hayatınıza giren her insan size, çevrenize, yaşamınıza farklı renkler, farklı lezzetler katar. Bir anlamda hayata karşı biraz daha olgunlaştırır, düşüncelerinizi sorgular hale gelirsiniz. İlişkileriniz sizi bazen güldürür, bazen ağlatır, bazen şaşkınlığa uğratır; ama her biri size bir deneyim kazandırır. Yaptığınız hataları bir sonraki ilişkinizde yapmamayı öğretir. Yaşadıklarınız sizde birçok şeyi biriktirir; birçok şeyi öğretir size.  Zamanla ilişkileriniz büyütür, büyütmüştür sizi.

izdivaç evlilik ilişki birliktelik

İlişkilerde Güven

Şu ana kadar anlattıklarımız hayatın içerisinde var olan ve bazen de gizliden gizliye devam eden küçük izlerdir. İnsanların bunları yaşarken bir taraftan da birbirleri arasındaki ilişkinin devamına imkan veren en önemli şey de güven unsurudur. İnsanlar birbirine artık güvenmiyor. İkili ilişkilerde güven unsuru da oluşmayınca beraberlikler kısa süre içerisinde son buluyor. Güveni, maddi ve manevi açıdan düşünebiliriz. Bu şekilde irdeleyebiliriz.  Bunu araştırdığınızda da insanların birbirlerine olan güvenin oldukça azaldığını görebilirsiniz.

Bireyler hayat alanında birbirine karşı olan güveni hissedilir derecede yitirmeye başladı. Bunu evlilik kurumunda da görebilirsiniz. Evlilik için, hayatın içerisinde oluşturulamayan güven duygusu insanları başka noktalara çekmektedir.


İzdivaç programları

Dikkat ediyor musunuz son yıllarda Türk televizyonlarında yeni bir fenomen ortaya çıktı. “Benimle Evlenir misin?” gibi programlar… Bu ve buna benzer izdivaç programları, insanların birbirlerine karşı azalan güven duygusunu, “Gelin, bu güveni biz sağlayalım” düşüncesiyle ekranlara taşımaktalar.

Türkiye’de yeni bir trend oluşturan izdivaç programları, belki de birçok şeyin sözcüsü oldu. Televizyon ekranları, insanları birbirine yakınlaştırırken, kişilerin birbirlerini daha yakından tanımasına da fırsat sağlamaktadır. Birçoğunun samimiyetle bu izdivaç programlarının ekranlara taşındığını söyleyebiliriz. Ekrandaki sunucunun evlenecek aday için bazen güldüğünü, bazen ağladığını, bazense hüzünlendiğini görebilirsiniz. Bunların sahte olamayacağını düşünen toplum, çocuklarını veya kendilerini izdivaç programlarına taşıyabiliyor. Bir anlamda insanların, ekranların önünde yalan söyleyemeyeceği düşüncesi, kişileri izdivaç programlarında evlenmeye yöneltmektedir. Tabi bunun farklı nedenleri de vardır. Bu da farklı bir başlık altında incelenebilir.

Bu programlar takip edildiğinde aile bireylerinin çoğunun ekrandaki çocuğu için izdivaç programına telefonla bağlandığında, program sunucusuna şunu söylediğini duyabilirsiniz: “Önce Allah’a sonra size güveniyorum”. Görüyorsunuz ki güven bir anlamda televizyon ekranlarına taşınmıştır; ancak ekranlar dahi bazen bu güvenin çözümünü sağlamıyor. Çok inanıp güvendiğiniz insanlar beklenmedik davranışlar sergileyebiliyor ve ummadığınız tepkiler verebiliyor. Hatırlanacağı üzere izdivaç programlarının simgesi haline gelen Esra Erol‘un programında evlenip daha sonra eşini canice öldüren bir kişi, gündemi oldukça meşgul etmişti. 57 yaşındaki şahıs, 3 ay evli kaldığı 47 yaşındaki kadını bıçaklayarak öldürmüştü. (1) (2) Aslında nerede olursanız olun, nerede ararsanız arayın güveni, çoğu yerde bunu tesis etmeniz mümkün olmayabilir.

Son yıllarda artan kadına dair şiddet ve evlilik kurumunun oluşturduğu birliktelikler hayata dair güveni de törpülemektedir. Bu da bireyleri, kurumları çözümsüzlükler içerisinde çözüm aranmasına neden olmaktadır. Bu yüzden öncelikle bireylerin, örgüt ve kurumların öncelikli amacı “Biz bu güveni nasıl temin ederiz?” olmalıdır. Aksi taktirde çözümsüzlükler içerisinde toplum savaşmaya devam edecektir.


Kaynak:

  1. http://www.aksam.com.tr/guncel/esra-erolun-programinda-evlendigi-esini-oldurdu/haber-328964
  2. https://www.youtube.com/watch?v=bv9s5w43lq4#t=15

Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…