Ülkemizde öğrenci sayısı, çoğu Avrupa ülkesinin toplam nüfusundan daha fazla. Ama ne yazık ki; Türkiye’de eğitim sistemi, neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır.
Al Bir de Buradan Yak
Donanımlarımız yetersiz. Çoğu atıl durumda. Göstermelik oluşturulmuş laboratuvarlar, atıl eşyalar… Öğrencilik hayatımda lise ve ortaokulda laboratuvara kaç kere gittiğimi hatırlamam bile. Herhalde bir elin parmaklarını geçmez. Durum yanlış anlaşılmasın bu konuda öğretmenlerimin bir suçu yok, tek suç gereksiz müfredatlar ve YGS, LGS, LYS, TEOG, ÖSS, ÖYP gibi artık adlarını bile hatırladığımız bir sürü sınavlar… Adları farklı ancak sistemde bir değişiklik yok. Eğitim amacından uzaklaşmış, tek hedef sınav. Öğrencilerin onda dokuzu pisikobunalım durumunda…
Mesleki eleman yetiştirilmesi gereken liselerde bile eleman yetiştirilmiyor. Tek kaygımız daha iyi bir üniversite veya lise… Sanayi kan ağlıyor işten anlayan elaman sayısı çok az. Çıraklık ustalık dönemi biteli çok oluyor.
Resim, Beden Eğitimi, Müzik göstermelik dersler. Çıkmaz efendim çıkmaz tabi bu toplumdan sanat da çıkmaz. Hem ne gereği var güzel resim yapsa ne olacak başımıza Picasso mu olacak?
Bir de sözleşmeli öğretmenlik kavramı var, acaba dünyanın hangi ülkesinde böyle bir şey var cidden merak ediyorum doğrusu. Trajikomik ülkemde öğretmen gider polis olur, mühendis gider öğretmen olur, matbaacı gider mühendis olur…
Onca bağlanan umutlar sonucu gidilen üniversite ise tam bir fiyasko… Belli başlı bölümler ve üniversiteler dışında eğitim içler acısı. Ders yok, araştırma yok, teorik olarak görülenlerin pratikte uygulanırlığı yok… Sözde hazırlanan projeler, çalıntı tezler, içeriği biraz değiştirilmiş yurt dışından ithal çalışmalar…
Ezberci eğitim sistemi, hiçbir şekilde kişisel gelişimi desteklemiyor. Bir sürü gereksiz bilgi yığını; çoğu hatırlanmıyor.
Deneme yanılma yöntemi ile ilerliyoruz; sanki eğitim sistemi değil, deneme tahtası… Kültür düzeyi vasat, Türkiye’nin 81 ilini sayabilecek olan öğrenci sayısı %1 falandır herhalde. Tecrübe ile sabit Çankırı’nın bir il olduğunu anlatmam gereken çok kişiyle karşılaştım.
İngilizce biliyorum ama konuşamıyorum kelimesi… Yıllarca İngilizce dersi görüp kurslara para akıttıktan sonra böyle bir cümle kuran başka bir millet var mıdır acaba?
3-5 kişi yan yana gelince sen hangi sınav sisteminde sınava girdin, lisede kaç artı kaç denk geldi muhabbetleri…
Bu yazımızda sistem için önerilerde bulunmayacağım. Zira bu akademisyenlerin görevi. Gerekli çalışmaları ilgili devlet kurumları ile yapıp en kısa zamanda bir çözüm bulmaları gerekiyor. Artık teorik çalışmalar yapma zamanı geçti, biraz da pratik görelim. Türkiye’nin bu eğitim yapısı ile arzuladığı gelişmişliği yakalayamayacağı aşikardır. Kafa ve paradigma değişimine ihtiyaç aciliyet arz etmektedir.
