Turgut Uyar: Biraz kahve biraz ekmek biraz acı

“Üstüme sinmişliğin var ” der Turgut Uyar.  İşte bu üste sinme hali zorlaştırır her ayrılığı. Gururun gitmek ister de engel olur yaşananlar. Çünkü biz seninle ayrılırsak sendeki ben yok olur. Tarihim kaybolur. İnsan hatıralarıyla vardır oysa, beni ben yapan sendeki tarihim değil midir?

turgut uyar üstüme sinmişliğin var

Kalp sızısı öyle azımsanacak bir ağrı değildir. Soluksuz bırakır da kalabalıklarda, en kendini bilenimiz dahil rezil rüsva oluruz. Canımızdan can kopar, gidenin arkasından. Önce kendimizde sonra onda ararız yanlışları. Ve fakat giden gitmiştir,  bizi kafamızda bin bir türlü soru işaretiyle bırakarak. Zaman ilaç değildir, daha çok ayrıntıları tekrar tekrar düşündüğümüz bir döngüdür. Kadınlar dostlarına terk edilme sahnesini her defasında yaşayarak milyon kere anlatırlar. Erkekler ise her bulduğu barda her bulduğu arkadaşıyla içki yarışına davranır. Kadınların  saçları ve gardıropları tepeden tırnağa değişirken, erkeklerin saçları ve sakalları bu ayrılığa birlikte başkaldırma yolunu seçerler. İşte böyle tezahür eder ayrılıklar çoğu zaman.

Her şeyden biraz kalır diyor birileri,
Çoğunlukla haklılıktır.
Kavanozda biraz kahve,
Kutuda biraz ekmek,
İnsanda biraz acı.


— Turgut Uyar

Turgut Uyar: Üstüme sinmişliğin var

Giderek  kalp kabuk bağlar. Ama oturulan çaycılar, dinlenen müzikler,  yoldan geçmekte olan, daha önce birlikte sevdiğiniz arsız kedi bile hep onu hatırlatır. Kaprislerine çoğu zaman katlanamadığınız  eski sevdiceğiniz bir melaikeye dönüşür. Ne de iyi huyları varmış meğer. Fakat gerçekler pek de öyle değildir aslında. Ya birinin sevgisi azdır, aşkınızda terazi bozuktur, veyahut birbirinizle uyumsuz zıt yolları olan insanlarsınızdır. Ama gel gör ki kopamazsınız. “Üstüme sinmişliğin var” der Turgut Uyar. İşte bu üste sinme hali zorlaştırır her ayrılığı. Gururun gitmek ister de engel olur yaşananlar. Çünkü biz seninle ayrılırsak sendeki ben yok olur. Tarihim kaybolur. İnsan hatıralarıyla vardır, beni ben yapan sendeki tarihim değil midir?


Bir yılbaşı gecesi sarhoş olup kafamı kaldırıma çarptığımı bir sen biliyorsundur. Sinirliyken koşmak istememi sen anlarsın, akşama kadar yemek programı izlemem seni rahatsız etmez hiç. Defalarca anlattığım şişman kedi hikayesine defalarca bir sen gülersin. İşte benim kendimi sende bulma halimdir en çok sevdiğim belki de.

Herkes için ayrılık zordur çünkü insan ayrılınca en çok kendini kaybeder. Kendimizi birinde bulmuşken kaybetmek istemeyiz. Karşılıklı birbirimizi bulmuşsak birbirimizde, gözlerimizle konuşur olmuşsak eğer en şiddetli fırtınalar, en olmadık acılar ayırmak yerine daha sıkı birleştirir ellerimizi.

Sen nereye,  ben oraya, adım adım
İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım…


— Turgut Uyar

Cennetin Kapısındaki Anahtar: Hiçlik!


 

Ceren Kurt
Hikayelerim var, iç içe geçmiş duygulardan besleniyorum. Zaman zaman karanlık tarafa gider gelirim. İşte bu yolculuklarda hikayelerimi biriktiririm. Hayat sürekli akış halinde bu yüzden kendim dahil hiç kimseyi tam anlamıyla tanıdığımı düşünmüyorum. Herkes değişir, zaman değişir ama yolculuk baki kalır. Masal kahramanları gerçektir. Ve paralel evren vardır. Hatta paralel evren dövmesi yaptırmak isterim, kendi üzerimden oraya kapı açmış gibi olurum hem. Hobilerim arasında kedileri bezdirene kadar sevmek vardır. Ve dünyanın yegane ilacı sevgidir.