İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oynanan ‘Hayal-i Temsil’ oyunu, tiyatromuzun ilk Müslüman kadın oyuncularından Afife Jale ve Bedia Muvahhit’in etkileyici hayat hikayelerini ödüllü yazar Ahmet Sami Özbudak’ın etkileyici metni, Hümay Güldağ, Şebnem Köstem ve Yiğit Sertdemir’in usta oyunculuk performansları ile sunuyor.
“Herkesin hikayesi biriciktir ama bazı hikayeler hepimizindir” diye söze başlayan ödüllü genç yazar Ahmet Sami Özbudak, hepimizin, ülkemizin, sanatımızın, Cumhuriyetimizin hikayesini tiyatro severlere masalsı bir oyun ile sunuyor.
Tiyatro sahnesine çıkan ilk Türk Müslüman kadını Afife Jale’nin hikayesini bilir misiniz?
Sahneden dikta ile indirilen, gencecik yaşında uyuşturucu ile hayatını kaybetmesine neden olunan bir aydın, bir aydınlık savaşçısıdır Afife…
Hayalleri elinden alınmışların, yetenekleri kısırlaştırılmışların, bağnazlığa karşı cesaretle direnenlerin, direnirken canı yananların, canından olanların, bu ülkede ‘kadın’ olanların, bu ülkede ‘sanat fedaisi’ olanların, başkaları tarafından hırpalanmış hayatların, yıpratılmış aşkların hikayesini ve daha pek çok anlamı barındırır Afife Jale’nin can yakan hikayesi…
İstanbul Şehir Tiyatroları‘nda oynanan Hayal-i Temsil oyunu, tiyatromuzun ilk Müslüman kadın oyuncuları Afife Jale ve Bedia Muvahhit’in etkileyici hayat hikayelerini ödüllü yazar Ahmet Sami Özbudak’ın etkileyici metni, Hümay Güldağ , Şebnem Köstem ve Yiğit Sertdemir’in usta oyunculuk performansları ile sunuyor. Sezonun en beğenilenlerinden olacağını düşündüğüm oyunu tüm tiyatro severlerin izlemesini dilerim.
Hani sihirli bir gücünüz olsa başka bir son yazmak istersiniz ya bazı hayat hikayelerine, çünkü onlar varlığıyla tüm zamanları etkilemiş hayatlardır hikayelerinin sonu güzel bitse insanlığın bugünü daha güzel olur diye düşlersiniz işte o sihri yaratan sanattır. Oyun başka bir son düşlediğimiz gerçekliğe olabilecek en güzel sonu yazmış ve bir kez daha bizlere hatırlatmış. Hayat ve hayal her zaman ölümden üstündür. Hikayemizin sonunu biz yazarız. Sahiplendiğimiz hikayelerin başrolünü yerden biz kaldırırız, çünkü biz onların karanlığa karşı ışıldayan mirasçılarıyız…
Bir gün düşlediğimiz ‘başka türlü bir dünya’ gerçekleştiğinde, bugün hikayelerinin karanlığın istediği gibi bittiği yanılgısına kapıldığımız güzel ruhlar için başka bir son yazacağız yarınlarda… Oyun umut tohumları bıraktı yüreğime bu ülkede sanat var, sanatçı var yaratım var yani umut var…
Ne çok baktık karanlığa, ne kadar büyüttük gözümüzde oysa karanlık aydınlığı da keskinleştiriyor, üstelik insan acıyla yoğrulunca daha yaratıcı oluyor… Nazım’ın hikayesi geldi aklıma; tutukluyken kendisini huzuruna çağıran Adalet Bakanı’na ‘Hayyam’ı hatırlarsınız ama zamanın İran Hükümdarını hatırlamazsınız’ diyerek ders vermişti; evet zamanın Adalet Bakanı hatta Başbakanı, Cumhurbaşkanı unutuldu, adı anılmaz oldu ama Nazım yaşıyor yaşayacak, sahi kim hatırlar Afife’yi sahneden indiren zabitleri, o kanunu çıkartanları?
Oyun boyunca bir oyuncu melankolisinde gel gitler yaşadım yüreğimin ezildiği de oldu, heyecanlandığım da gözlerimin yaşardığı da oldu, Boris’e kahkaha attığım da müziğe ve dansa kaptırıp kendimi dans etmek istedi hayalet antrede unutulmuş oyuncu yanım…
Oyuncu kadrosu sadık tiyatro seyircilerinin performanslarını hayranlıkla takip ettiği oyunculardan oluşuyor. İyi bir performans izleyeceğim konusunda tereddüdüm yoktu ancak zannediyorum ki tiyatro sevdalısı olanlar için daha özel olan bu metin, oyuncuların performansını daha da artırmış.
Yiğit Sertdemir, yönetmenliğini de yaptığı oyunda üstlendiği her rolü hakkıyla yerine getiriyor ama özellikle Bedia ve Afife‘ye aynı anda farklı karakterlerle partnerlik yaptığı sahne, oyunculuk dersi niteliğinde olmuş, ödüllü oyuncu Afife’ye partnerlik yaptığı bu oyunla bir Afife ödülü alırsa hiç şaşmam…
Sanat; başka sonlar yazabilir, yaşarken bir araya gelememiş Afife ve Bedia’yı buluşturduğu gibi bir araya gelmeyen kişileri bir araya getirebilir, sanat ölümlüyü ölümsüz kılabilir, sanat umudu yeşertebilir, sanat size gözleri açık düş gördürür sizi bir hayalpereste dönüştürebilir…
Başta oyun yazarı Ahmet Sami Özbudak ve harika performans sergileyen oyuncular olmak üzere oyunun sahnelenişinde tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Hani yeni yıl kararlarımıza daha çok tiyatro izlemeyi eklemiştik ya… Hayal-i Temsil isimli bu oyunla başlayabilirsiniz, zannediyorum oyun ödüllendirilecek ve bilet bulmakta zorlandığınız günler olacak şimdiden izleyin bolca alkışlayın Afife’nin Bedia’nın tiyatro tarihimizden geçmiş tüm tiyatro emekçilerinin ayrıca Selahattin Pınar ile Afife Jale aşkı gibi sınanmış özel aşkların ruhuna ışık olsun alkışınız…
İlgili yazılar
Tiyatronun Duayeni Erol Günaydın’ı Kaybettik
Vazgeçemediğimiz Televizyon: Bizi kim aptallaştırdı?
Son Zenne: Ötekileştirdiğimiz hayatlar
Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi yeniden sahnede!