Evlilik falınız önemli: Sevgilim eşim olursa neler olacak?

Uzun veya kısa bir süredir sevgili olduğunuz kişi size evlenme teklif etti. Artık mutlu ve hatta çocuklu bir aile olacaksınız. Peki sevgiliniz eşiniz olduğunda değişen sadece medeni durumunuz mu? Sevgilimle evlenirsem neler yaşarım?

Evlilik falınız: Sevgilim eşim olursa neler olacak?

Doktortakvimi.com üyelerinden Psikiyatrist, Aile terapisti Dr. Levent Soylu, evliliğe hazırlanan sevgililerin karşılaşabileceği duygu ve davranış değişikliklerini değerlendirdi.

Yeni ilişkiye başlayacak veya ilişkilerini artık bir üst aşamaya taşıyacak olan çiftler için 14 Şubat en ideal tarihlerden biri olarak görülür. Ancak sevgiliyken veya evlenmeye aşamasına geçerken çiftlerin davranış ve duygularındaki değişiklikler ilişkilerin en önemli dinamiklerinden biri olduğunu da unutmamak gerekir. Bu değişimler hakkında çoğu kişi farklı şekilde yorumlarla kafanızı karıştırabilir. Her zaman olduğu gibi işi uzmanından öğrenmek ise ilişkinizi ve eşinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. 14 Şubat’la birlikte çiftlerin gündemindeki belki de en fazla konuşulacak konu olan “evlilik kararını” doktortakvimi. com üyesi Psikiyatrist, Aile Terapisti Dr. Levent Soylu değerlendirdi. Soylu, sevgililikten evlilik aşamasına geçen çiftlerin karşılaşabilecekleri durumları, kahve telvesi veya kartlardan değil bilimsel analizlerden okunan “evlilik falı” için şu yorumlarda bulundu


İlk 6 yaş etkisi

Bir insanın nasıl bir eş olacağı ya da nasıl bir eş seçeceğinin temelleri çok büyük oranda ilk 6 yaşta atılır. Yani size ilk 6 yaşta seyrettiğiniz evlilik senaryosunun aynısını tekrarlatma potansiyeli olan birini seçip aynı acıları ya da güzellikleri anne babanıza benzer biçimde yaşamaya programlı olduğunuzu bilmelisiniz. Bir örnekle açıklayacak olursak; aşırı öfkeli bir babanız varsa (ilk 6 yaşa odaklanarak düşünün) ya babanız gibi bir eş seçer ya da babanız gibi öfkeli bir noktaya gelirsiniz. Kimi zaman da babanız gibi olmamak veya baba gibi bir eş seçmemek adına hiç heyecan duymayacağınız bir evliliğe doğru yol alabilirsiniz. Yani her koşulda seyrettiğiniz senaryoya koşullanmış şekilde hareket edersiniz. İşin kötü tarafı bu “hipnotik kader” evliliğin ilk sabahı devreye girmeye başlar. Yani evlenince insanlar çok hızla değişir.

Stresli yaşam

Stresli yaşam ve ilişkilere baktığınızda iki önemli durum görüyoruz. Bunlardan ilki stres altında kişinin gerilemesi ve yukarıda bahsettiğimiz ilk 6 yaş senaryolarının çok daha kolay oynanmasıdır. Örneğin çok beğendiniz birinin stres altındayken kabalaşıp hiç duyulmadık kaba sözler sarf ettiğine tanık olabilirsiniz. İkincisi ise stresin kendisinin ilişkiyi yıpratmasıdır. Stresi yönetemeyip ayrılmak zorunda kalan bir çok çift bulunmaktadır. Yani stres olmasa ayrılmayacak çiftler stres nedeniyle ayrılabilmektedir. Sık gördüğümüz ve yönetilmesi güç stres etkenleri; para, iş ve aile sorunları olarak sıralanabilir.


Evlilik algısı ve farklı kültürel geçmişler

Sevgililik döneminde heyecan, tutku, belirsizlik gibi her şey bir arada yaşanır. İlişki garanti değildir; bitebilir ya da evliliğe doğru gidilir. Evlendiğiniz günün sabahı herkes kendi evlilik algısına uygun davranmak ister. Kimine göre tutku heyecan, belirsizlik evlilikte asla bulunmaz. Bu da monotonluk, aşırı güven ve rehavete yol açar. Sonuç olarak heyecan, tutku vs dışarıda aranmaya başlanır. Kimine göre evlilikte her şey her an birlikte yaşanır, diğerine göre bu durum boğucu olabilir. İşte evlilikle ilgili temel inanış ve perspektifler, ileride yaşanacak çatışma alanlarını oluşturur.

Kutup teorisi

Kişi sürekli olarak kendini tamamlamak adına kendinde olmayanı dışarıda arar ya da kendinde olmayanla kavga eder. İşte evliliklerde bilinçaltı süreçlerle sizde olmayanı tamamlayabileceğiniz bir alan gibi görünür. Örneğin çok sakin biri sizin için liman görevi görür ya da çok enerjili, sosyal biri size verdiği enerjiyle sizi ona çeker. İnsanların birbirlerini tamamlaması ya da bütünlemesinde bir sorun yoktur sorun bu durumu farkındalık olmadan yaşamaktadır. Eşiniz gibi enerjik hale geldiğinizde ya da onun gibi sakin davranabildiğinizde artık ona ihtiyacınızın kalmadığından ondan uzaklaşabilirsiniz. Veya sizi kendisi gibi agresif hale getiren bir eşten agresifliğinizi kullanarak ayrılma konumuna gelebilirsiniz

Sevgilik dönemine odaklanarak evlilik hakkında karar vermek aslında çok da kolay değildir. Bu dönemde sizin görmek istemediklerinizi bilinç altınız görüp ilk 6 yaşa uygunluk aramaktadır. Bu nedenle ilişkisi olan, olmayan herkesin mutlaka bu konuda bir danışma almaları veya bu konuyla ilgili kitap seminer gibi kaynaklarla farkındalıklarını arttırmaları önemlidir.

İlgili yazılar


Uzun ve mutlu ilişkinin sırrı çözülüyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.