Kardeş kıskançlığı: Kıskandırmayın kardeşimi!

Kardeş kıskançlığı aile içinde en sık yaşanan problemlerden biridir. Kıskançlık duygusu ebeveynin ”sevdiği tek kişi” olma isteğinden kaynaklanır. Kıskançlık doğal bir duygudur ancak aynı zamanda acı da verir.

Kardeş kıskançlığı

Uzman Klinik Psikoloğu Melis Çekiç Gülloğlu kardeş kıskançlığının aile, sosyal ve okul hayatı üzerindeki etkileri konusunda önemli bilgiler verdi:

Büyükler küçükleri kıskanabildiği gibi küçüklerde büyükleri kıskanabilir. Örneğin büyükler küçükleri onlara daha çok ilgi gösterildiği yönünde kıskanırken, küçük çocuklarda büyükleri kıskanır çünkü küçük çocuk pek çok şeyi yapamazken (yürümek, koşmak, istediği nesneyi istediği anda alabilmek vb.) büyük kardeşin pek çok şey yapabildiğini görmek küçük çocukta kıskançlık yaratabilir ve bunları kaldırmak kolay olmaz.


Çocuklardaki kıskançlığın açık belirtileri şu şekildedir; kabuslar görmeye başlaması, gece altına kaçırmaya başlaması, ortalığı kırıp dökmeye başlamak- öfke patlamaları, tırnak yemek, kendi saçlarını yolmak, yemek yememek, içe kapanmak, eskiden yaptığı ve keyif aldığı aktivitelere karşı isteksizlik, baş ağrısı-mide bulantısı, cilt lekeleri.

Çocuklardaki kıskançlığın belirtisi olan gizli davranışlar ise şu şekildedir; sürekli rekabet halinde olması veya tüm performans gerektiren yarışmalardan kaçınması, sürekli girişken ve popüler olmaya çalışma veya kendine güvensiz ve başkalarına itaatkar olma. Kayıtsız veya fazlasıyla cömert olma veya insafsızlık ve açgözlülük.


Unutulmamalıdır ki kardeş kıskançlığı evrensel ve doğal bir duygudur ve çocuklar kardeş kıskançlığı yaşadıkları için cezalandırılmamalı ve ”kötü bir çocuk olarak adlandırılmamalı.

Çocuğu bu doğal duygusundan ötürü suçlamak cezalandırmak son derece yanlıştır. Çocuğun kardeşini büyük ve değişmez bir mutluluk içinde kabul etmesini ve sürecin peri masalı gibi geçmesini beklemek doğru değildir. Öncelikle doğumdan önce bir kardeş geleceği abartılmadan ve törensiz bir şekilde söylenmelidir. Anne karnı belirginleştikten sonra yeni gelecek olan bebeği beraber sevmek ve bu çalışmaları yaparken annenin çocuğunu yakınında tutması ve ona dokunması çok önemlidir. Yeni gelecek kardeş için onun dikkatini çekebilecek alışverişler yapmaktan kaçınılmalıdır. Kardeş doğmadan önce büyük çocuğun yatak odasını anne ve baba yatak odasından uzun süre önce ayrılmış olması gerekir.

Kardeş Doğdu Peki Şimdi Nasıl Davranmalıyız?


Büyük çocuk annesiyle doğumun hemen ardından değil, anne rahatladıktan sonra görüşmesi çok daha iyi olacaktır çünkü annesini bitkin ve hasta halde görmesi bebeği veya kendisini suçlamasına sebep olabilir. Kardeşle ilk karşılaşması ebeveynin kucağında değil, bebeğin kendi yatağının yanında olmalıdır. Gerekirse kardeşten gelen güzel bir ”merhaba” hediyesi kardeşi rahatlatabilir. Anne bebeği emzirmeye başladığında bir kolunda bebeği diğer tarafında büyük çocuğun olması önemlidir. Annenin bebeği emzirirken bir taraftan onunla sohbet etmesi onu çok mutlu edebilir.

Çocuk ailesinin değil, toplumun sorumluluğudur!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.