Ağız kokusu neden dikkate alınmalı?

Ağız kokusu toplumsal alanda ve özel yaşamda birçok insanın adeta kabusu olan bir konu. Kimisi özgüvenini yitiriyor ve psikolojik sorunlar yaşıyor, kimisi konuşmaktan bile çekiniyor. Ağız kokusu bazı önemli hastalıkların habercisi olabilir.

ağız kokusu neden dikkate alınmalı

Birçok insan, bu rahatsızlığın sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlar ile şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, metabolizma bozuklukları, bademcik iltihabı ve diş eti rahatsızlıkları gibi bir dizi yaşamsal önemdeki hastalığın habercisi olabileceğini düşünmeden hayat sürüyor. Oysa ağız kokusunu asla küçümsememek gerekiyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Fırat Cakan, “Ağız kokusu sakız çiğneyerek örtülebilecek bir problem değil, ciddiye alınması ve tedavi ettirilmesi gereken bir tablodur. Erken teşhis ile ileride tedavisi çok daha zor hale gelen birçok hastalığın tanısında anahtar rolü oynamaktadır” dedi.


Araştırmalara göre, her 20 kişiden 19’u hayatının bir döneminde dişeti hastalığına yakalanıyor ve her dört kişiden biri ağız kokusundan muzdarip. Ağız kokusunun Fizyolojik ve Patolojik olmak üzere iki başlığa ayrıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Engin Fırat Cakan, şunları söyledi:


Ağız kokusu her açıdan ciddiyetle üzerine gidilmesi gereken bir konudur. Kişilerin ağız kokusunu saptaması kolay olmayabilir. Genellikle eş, dost ya da yakın çevreden geri bildirimler ile fark edilmektedir. Ancak en kesin ve sebebe ilişkin doğru teşhisi şüphesiz diş hekimleri koyabilir. Bu nedenle düzenli olarak 6 ayda bir diş hekimine muayene olmak, ağız kokusunun kaynağını belirlemek gerekmektedir. Halitometre adı verilen ağız kokusu ölçüm cihazı ile kötü kokunun kaynağı, kokuya yol açan faktör, bakteriler tarafından üretilen bileşikler ve bu bileşiklerin oranları çok kısa sürede ölçülebilmektedir. Hızlı bir şekilde, kolay bir ölçümle ağız kokusunun tanısı belirlenebilmektedir.

Fizyolojik ağız kokusu tüketilen besinler ya da sindirim kanalında biriken gazlar nedeniyle ağız içerisinde hoş olmayan koku oluşumudur. Patolojik ağız kokusu ise mide bağırsak hastalıkları, solunum sistemi rahatsızlıkları, kronik rahatsızlıklar (diyabet, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği) ya da metabolik bozuklukların habercisi olabilir. Yapılan araştırmalara göre ağız kokusunun yaklaşık %85 oranında sebebi ağız boşluğundan kaynaklanmaktadır. Periodontal dokularda bulunan ödem, kanama, dental plak oluşumu veya diş taşı varlığı; dil üzerine yerleşen ve diş yanak arasındaki boşluklarda biriken bakterilerin varlığı ağız kokusunun başlıca sebeplerindendir. Ek olarak ağız içinde bulunan ve hasta tarafından fark edilmeyen ara yüz çürükleri ve eski restorasyonların kontak yüzeylerindeki bozulmalar ağız kokusunun önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Ağız boşluğu kapsamlı bir muayene ve radyografik inceleme ile detaylı olarak değerlendirilmeli; periodontal hastalıklar, çürük diş dokuları tedavi edilmeli, yüzeyi bozulmuş olan eski restorasyonlar tekrar edilmeli, dolayısıyla plak birikimine ve ağız kokusuna neden olacak ağız kaynaklı tüm faktörler elimine edilmelidir.


Ağız kokusuna engel olmak ve mevcut ağız kokusunu ortadan kaldırmak için olmazsa olmaz çözüm diş hekiminize düzenli olarak muayene olmaktır.


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.