Geniş Alan Stratejileri

Geniş alan stratejileri; asıl olanı farklı gösterme gayretidir. Dar alanda hesaplaşıp baş edemeyenlerin yöneldikleri büyük yalanlar düzenidir. Onlar zavallı akıllarıyla ve yağmur gibi yağan yalanlarıyla hep işlerini yoluna sokup, düzenlerini kurabilecekleri zannıyla yaşayıp durmuşlar…

Geniş alan stratejileri; asıl olanı farklı gösterme gayretidir. Dar alanda hesaplaşıp baş edemeyenlerin yöneldikleri büyük yalanlar düzenidir.

Bu yazının muhatabı yalandan beslenen gerçeğin saklayıcılarıdır! Ama sanırım kimse yalancı değildir o nedenle kimse üzerine alınmasın, ben bu yazımı kimse olamayanlara yazıyorum! Kısacası bu yazının bir muhatabı yoktur. Hayali olarak yazılmıştır.

Yalancıların yalanlarında boğulduklarını hiç görmedim ama gerçeklerde boğulduklarını çok gördüm. Bu da yalanlarında boğuluyor olmaları demektir!


Geniş alan stratejileri; dar alanda hesaplaşıp baş edemeyenlerin yöneldikleri büyük yalanlar düzeni! Oysa bilmiyorlar ki, dar alanda mağlubiyet geniş alanda zafer garantisi vermez! Çünkü alanın darlığı gerçeklerin çarpıştığı ortam iken alanın genişletilmesi, gerçeklerin çarpıtıldığı ortamdır! Çarpıtılanın, gerçek olduğu zannedilse bile yalanlar er geç ortaya çıkmaktadır. Yalanın köleleri strateji bilmediği gibi gerçeklerden de bihaber.

Yalanın çocukları yalandan süt emmiş ve hep yalandan beslenmiş. Oysa beslenememişler! Susuzluklarını, tuzlu su ile gidermeye çalışanlara benzemektedirler. Yalanın kurtarıcılığına iman etmelerinin, gerçekler karşısında kendi öz varlıklarını reddettikleri anlamına geldiğini henüz anlamıyorlar! Gerçeğe korkmadan bakabilseler, kendilerine yükledikleri bu zorlanım ve zulümden de o an kurtuluverecekler! Yalan sevdalılarına, gerçekten bahsetmek kadar zor bir yazıdır bu! Gerçeğin insanlarına ve gerçek dostlara selam olsun!

Geniş alan stratejileri; gerçekleri gizlemeye uygun sihirbazlar evrenidir!

Gizlenen gerçek her gerçeğin doğasında olduğu gibi ortaya çıkmak için tüm şartları zorlar ve altında gizleyenin söylediği bir yalan olduğunu her kulağa fısıldar. Bilmiyorlar ki odanın perdesini çekerek güneşin doğuşu gizlenemez ve yine bilmiyorlar ki insanların gözlerini bağlayıp bakın işte siz göremiyorsunuz ve körsünüz denemez.

Temel gündemlerimizden en önemlisi budur. İnsanı yalandan sıyırıp ayırmadan insanlığa doğru açılan bir kapı ve yol yoktur. Yolun olmayışı, insanın kendini anlamayışından ve anlamaya doğru açılan tüm kapıları bilinçli olarak kapatmasından kaynaklanmaktadır. Yalanın verdiği geçici rahatlığı ömür boyu geçmeyecek olan hastalıklarına tercih etmelerinden dolayıdır. Yalanın doğurduğu çocuklar gerçeğin insanlarına hep sorun çıkarmaktadır. Sorunun büyüğü kendileri iken çözümün idrakinden habersiz bile olmadıklarını bilmemeleri ise iman ettikleri yalan düzeninden şekilleniyor. Aslında hiçbir şey bilmiyor ama her şeyi biliyor edaları birinci yanılış noktaları, benliklerini ise şahlandırıp vicdanlarını unuttukları anları!


Geniş alan stratejileri; asıl olanı farklı gösterme gayretidir!

Farklı bir biçimde sunmak, gerçeğin aslını farklılaştırmadığı gibi aslının farklı şekilde ortaya konmasını sağlar. Elmayı bir bütün olarak sunsanız da, dilim dilim paylaşsanız da, reçelini yapıp saklasanız da o yine de elmadır. Tadı elma olduğunu haykırmaktadır. Gerçekte bunun gibi her yalan oyununa karşı aslını anlatır ve ruhlara gizli olan bir şeyler var hadi araştırın diye yalvarır.

Öğrenmişler, öğrenemeyen akıllarıyla yalanın emzirdiği çocuklar, yalanın yol olduğunu… Öğrenememişler, yalanı öğrenen yalan düşkünleri aslında gerçeğin kurtardığını. Doğum bile gerçekleştirememişler gerçeğin kucağına, bazıları ölü doğmuş bazıları ise düşük olmuş. Onlar zavallı akıllarıyla ve yağmur gibi yağan yalanlarıyla hep işlerini yoluna sokup düzenlerini kurabilecekleri zannıyla yaşayıp durmuş. Yalanın çocuklarının emzirdiği yalan süt aslında boğazlarında durmuş!

Geniş alan stratejileri; gerçekten kaçış için ve gerçekten kaçırtmak için en uygun bağlamdır.

Bu bağlamda kaçtıkları ve insanları kaçırttıkları gerçek hep peşlerinden koşacaktır. Bilmiyorlar ki çabalayan kendi amacına yenilir ve yakalamak isteyen ise yitirir ve yine bilmiyorlar ki üzerinde kaçıp duruyor olmakla dünyadan asla kaçılamaz.

Gerçeğin bağrında doğamayan vicdan yoksunları yalanın kucağında hayalin sütünü emzirip hak ve hukuk belirleme peşinde ve şişmiş egoları ile insanlara şartlar tanzim etmekte olduklarını sanıyorlar. Oysa ne geçekten haberdarlar ne de hak ve hukuktan. Tabi olmuş oldukları yalandan başka sermayesi olmayanların ileri sürebileceği tek malzeme bu olabilir.

Geniş alan stratejileri; sadece benim olmalı meselesidir…

Dar alanı paylaşamayıp diğerlerini dışarı itme gayreti. Sadece benim olmalı meselesi. Dar alanı sahiplendiği gibi daha da çoğunu istemesi! Alanların tek hâkimi olma düşüncesi ve bu düşünceyle en büyük düşüncesizliği apaçık ortaya koyuyor olma hali. Kişi halini bilmiyorsa eğer hiçbir söz ve yazı o kişiye yardım edemez. Bilmiyorlar ki; bilmediğini bilen, bilendir.


Bu nedenle yalanın çocuklarının düşünüp duruyor olmaları, düşünüp duruyor olmak mıdır? Düşünme eylemi aynı düşünceyi tekrarlamak mıdır? Düşünmek hep düşünüp aynı yargıya varmak mıdır? Düşünmek düşüncesizce duygularına kapılıp ısrarla aynı hükümde inat mıdır? Düşünmek ne yapmaktır? Düşünmek aynı kalmak mıdır? Düşünmek düşlemeye karşı durmak mıdır? Düşünmek yaşamaya isyan mıdır? Düşüncesizce gerçekleştirilen her türlü fikirsizliğe düşüncenin kendi doğası karşıdır. Bu nedenle yalan anlamsızdır!

Yalan: Kendi Matrix’ini yaratanlar üzerine


Türker Ercan
Türker Ercan, 1 Haziran 1972 doğumlu. Öğrenciliği hiç bırakmayan bir öğretmen. Uzakdoğu sporları ile uğraştı. Felsefe, psikoloji, parapsikoloji konularında ve mantık alanında uzun yıllar araştırmalar yaptı.