Türkiye’de sahte taklit ve kaçak ürün ticareti 17 milyar dolar

Türkiye’de taklit ve kaçak ürün piyasasının büyüklüğü 17,2 milyar dolara ulaştı. Fikri mülkiyet haklarını ağır şekilde ihlal eden kaçak ürün ticareti arttıkça, Türkiye’nin yabancı yatırım cazibesi azalıyor, Türk ekonomisi yara alıyor.

Türkiye'de kaçak ürün ticareti 17 milyar dolar

Ticari marka haklarının korunması, sahte ve kaçak gibi yasa dışı ürünlerle mücadele ve tüketicilere iyi tercih hakkı sunabilme misyonuyla kurulan gönüllü özel sektör inisiyatifi Marka Koruma Grubu (MKG), Türkiye ile dünyadaki sahte ve kaçak ürün pazarının ulaştığı boyutu kapsamlı raporlarla açıklıyor. Kuruluşunun 15. yılında Marka Koruma Grubu, çarpıcı veriler içeren üçüncü raporunu kamuoyuyla paylaşmaya hazırlanıyor.

Ekonomi ve güvenliği tehdit ediyor

Dünya Fikri Mülkiyet Günü’nde yeni raporun ilk sonuçlarını paylaşan MKG Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, taklit, sahte ve kaçak ürün pazarının Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini belirterek şunları söyledi:


“Türkiye’de taklit ve kaçak ürün piyasasının ortalama büyüklüğünün 17,2 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Sahte ve kaçak ürün ticareti, Türkiye’nin ekonomisi ve güvenliği için çok önemli bir sorundur. Ülke ekonomisi bu ürünler nedeniyle büyük bir vergi kaybına uğruyor. Örneğin kaçak akaryakıt ve sigara nedeniyle her yıl milyarlarca lira ÖTV kaybı yaşanıyor. Türkiye, büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için taklit, sahte ve kaçak ürün ticaretiyle mücadelesini kazanmak zorundadır. Türkiye’nin küresel rekabet gücünün ve yatırım cazibesinin artması, marka haklarının korunmasıyla doğru orantılıdır. Türkiye marka haklarını koruduğu ölçüde küresel rekabette öne çıkarak, ekonomisine büyüklük ve derinlik kazandırır.”


Vatandaş, mücadelenin paydaşı olmalı

Özgür, devletin kaçakçılıkla mücadele konusunda yasal düzenlemeler ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla son dönemde çok kararlı adımlar attığını belirterek, “Türkiye, kaçak ürün ticareti ve sahte ürünler nedeniyle her yıl milyarlarca lira kayba uğruyor. Ekonomiye zarar veren kaçak ve taklit ürünler konusunda son derece bilinçli ve duyarlı olmak gerekiyor. Ekonomik sorunlar en çok vatandaşları etkiliyor. Bu nedenle vatandaşların da sorunun çözümünde rol üstlenmesi, hayati öneme sahip” dedi.

Taklit ürünler, sağlığı tehdit ediyor


Ali Ercan Özgür, kaçak ve taklit ürünlerinin halk sağlığı açısından da önemli bir tehdit oluşturduğunu belirterek, “Bu ürünler, kaynağının ve içeriğinin belirsizliği nedeniyle tüketici sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Tüketiciler ucuz olduğu gerekçesiyle alacakları bu ürünlerle, büyük bir riske giriyor ve sağlıklarını kaybetme tehlikesini göze alıyor” dedi.

Lüks tüketim dünyada yavaşlarken Türkiye’de artıyor!

Tüketici e-ticaret sistemiyle online alışverişten korkuyor mu?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.