Unutkanlık… Bir eşyamızı koyduğumuz yeri unutmaktan, adımızı unutmaya kadar gidebilen nörolojik bir rahatsızlık. Sizin de unutkanlık şikayetiniz mi var?
Unutkanlık her yaşta yaşanabiliyor!
Hayat boyu karşılaşılan zihinsel ve psikolojik sorunlar, beyin sağlığını tehdit eden etkenler sonucu ortaya çıkmaktadır ve görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Beyin fonksiyonlarının beklenen performansı verememesi, kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.
Unutkanlık, her yaşta en sık rastlanan bilişsel yakınma olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan bedensel veya ruhsal bir şikayeti olduğunda; bu durumun başlangıcını, yerini, şiddetini, bedeninde yarattığı değişimleri ve daha birçok özelliğini çok detaylı bir şekilde doktora anlatabilmektedir. Fakat unutkanlık yakınması olan kişinin durumunu anlatması kolay değildir. Çoğu kez sinsice başlayan unutkanlığın kişide ve çevresinde yarattığı etkileri, yaşamın doğal seyrinden ayırt etmek güçtür.
Her gün, herkes unutkanlık yaşayabilir fakat bu unutkanlıklar hangi noktadan sonra tıbbi bir anlam taşır sorusuna yanıt vermek zordur. Beynin doğal bir işlevi olan unutkanlık, çoğu zaman bir hastalık habercisi değildir. Bu nedenle unutkanlık şikayetlerinin uzman kişiler tarafından doğru değerlendirilmesi çok önemlidir.
İlerleyen yaşlarla artan unutkanlık şikayetleri, bazen yoğun iş temposuna bazen de hayatın rutin akışına bağlanarak önemsenmeyebiliyor. Ancak beyin sağlığının korunması sağlıklı bir yaşam için en önemli konuların başında geldiği için, unutkanlık şikayetlerinin ciddiye alınarak uzman kontrolünde gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.
Zihinsel kapasiteniz ölçülebiliyor
Zihinsel kapasitenin durumu birtakım zihinsel testler aracılığıyla ölçülebilmektedir. Bu testlerde dikkat edilmesi gereken nokta; kişilerin kültür, dil ve eğitiminden etkilenmeden, herkese uygulanabilir testlerin tercih edilmesidir. Uygulanacak testlerin zaman içinde ortaya çıkan değişikliklere duyarlı olması da önem taşımaktadır. Dijital ortamda değerlendirme sağlayan en duyarlı testlerden biri de “Cambridge Cognition” CANTAB testidir. Elde edilen veriler kişinin zihinsel kapasitesinin EKG’si veya tansiyon değeri olarak tanımlanabilmektedir.
Unutkanlığınızı kontrol altına alabilirsiniz!
Zihinsel kapasitenin ölçülmesi, beyin sağlığı ile ilgili sorunları erken dönemde saptayıp tedavi etmenin dışında;
• Çevresel ve biyolojik etkilerin zaman içinde beyin sağlığı üzerinde ortaya çıkardığı etkilerin anlaşılmasını
• Beyin sağlığını arttıracak girişimlerin belirlenebilmesini
• Etkin ve güvenli ilaç tedavilerinin yapılabilmesini
• Hastalık anlamı taşımayan belirtileri saptayarak gereksiz kaygının da ortadan kaldırılmasını sağlayabilmektedir.
Duygularınızı ve hatıralarınızı unutmadan keyifli bir yaşam sürmek için…
Hipertansiyon, diyabet, kolesterol, yanlış diyet, obezite ve hareketsiz yaşam gibi kalp ve damar sağlığını tehdit eden riskler, beyin sağlığını da yakından ilgilendirmektedir. Hayatındaki bu yanlışları düzeltmeyen bireyleri ileriki dönemlerde inme ve bunama riskinin beklediği unutulmamalıdır. Düşünceler, öğrenilenler, duygular ve hatıraların unutulmadığı keyifli bir yaşam sürmek için beyin sağlığı ihmal edilmemelidir. İlerleyen yaşlarda kişiye eşlik edecek sağlıklı bir beyin için beyin check-up’ı büyük önem taşımaktadır. Bu sayede hem beyin sağlığı kontrol edilmekte hem de korunup geliştirilebilmektedir.
Beyin sağlığınızı korumak için bunlara dikkat edin!
• Sigarayı bırakmak, alkol tüketimini azaltmak
• Düzenli fiziksel aktivite yapmak
• Kan basıncı, kalp ritmi, kan şekeri ve kolesterol kontrolü ile bunların tıbbi kılavuzlara göre hayat boyu tedavilerini sürdürmek
• Beyin sağlığını destekleyecek beslenme tarzı, Akdeniz diyeti uygulamak
• İdeal kiloyu korumak
• Sağlıklı bir uyku düzeni sağlamak
• Stres ve depresyonu kontrol altında tutmak
• Bazı genetik özelliklere dikkat etmek beyin sağlığı için önemlidir.
Huzurlu bir yaşam düşüncesi ile aktif hayattan uzaklaşmayın!
Beyin sessizlik ve sakinlikten hoşlanan bir organ değildir. Güzel bir emeklilik çoğunlukla torunlarla zaman geçirmek, televizyon karşısında sevilen dizileri seyretmek, şehir hayatından uzaklaşmak gibi sessiz sakin yaşama geçiş kapısının aralandığı bir hayat evresi olarak algılanmaktadır. Ancak bu isteklere rağmen beyin sağlığı için fiziksel ve zihinsel aktivitelerden uzak durulmamalıdır. Uğraşlara zaman ayrılan, yeni şeyler öğrenilen, yeni beceriler kazanılan, yeni yerler görülen, yeni insanlarla tanışılan ve yeni bağların kurulduğu aktif bir hayatın seçilmesi gerekmektedir. Bu tür bir hayat tarzı bellek, düşünce ve hayal dünyasının sağlıklı olarak devam ettirilmesini sağlamaktadır.