Erken yumurtalık yetmezliği ve erken menopoz nedir?

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, yaptığı açıklamada, çeşitli nedenlerle evlilik ve annelik planlarını erteleyen kadınları yakından ilgilendiren rahatsızlıkla ilgili önemli bilgiler verdi.

erken yumurtalık yetmezliği

Bir Anneler Günü’nü daha geride bıraktık. Anneler, anne olmanın haklı gururunu ve sevincini doyasıya yaşadı. Anneler Günü, günün coşkusunu anne ve anne adaylarına bonkörce sunarken, bu duyguyu yaşayamayanların payına düşen, çoğu zaman farkında bile olmadığımız, yalnızca umutsuzluk ve hüzün oldu. Çocuk sahibi olamayan kadınlar anne olamamanın üzüntüsünü bir kez daha derinden hissetti. Sadece anneler gününde değil, günlük hayatta da çoğu kez unutulur onlar. Sohbetlerde, toplantılarda herkes sürekli çocuklarından, annelikten, okuldan, öğretmen seçiminden konuşur durur çünkü..

Önümüzdeki yıl kutlanacak Anneler Günü’nde bu hüzün bir kat daha artacak. Binlerce genç kadın bir daha asla anne olamayacağını öğrenecek. Çünkü gittikçe artan Erken Yumurtalık Yetmezliği 40 yaşın altındaki pek çok kadının anne olma umutlarını sona erdiriyor.


Evlilik ve annelik planlarınızı ertelemeyin

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, yaptığı açıklamada, çeşitli nedenlerle evlilik ve annelik planlarını erteleyen kadınları yakından ilgilendiren rahatsızlıkla ilgili önemli bilgiler verdi.

“Annelik kadına has çok özel bir duygu. Elbet her kadın bunu yaşamak ister ama günümüzde kadının çalışma hayatına entegre olması, kariyer ve yükselme arzusu bazen anne olma hayallerinin ertelemesine neden olmakta. Sadece annelik değil, evlilik planları da ötelenmekte…

İlerleyen biyolojik yaşla birlikte doğurganlığın azaldığı gerçeği hemen herkesin bildiği bir durum ama her zaman fizyolojik yaşlanma ile biyolojik yaşlanma paralel olmayabilir. Kadında fizyolojik yaşlanmanın biyolojik yaşlanmanın önüne geçtiği en önemli durum Erken Yumurtalık Yetmezliği’dir.

Geç kalındığında çözümü imkansız

Bir kadının anne olmasını ve tam bir aile kurma hayallerini zorlaştıran bazıları da eşe ait olan pek çok sebep var. Ama bunların içinde evlilik öncesi de fark edilebilen, geç kalındığında ise çözüm bulmanın hemen hemen imkansız olduğu bir durumdur Erken Yumurtalık Yetmezliği.

Erken Yumurtalık Yetmezliği en basit anlamda, kadınlarda 40 yaşın altında yumurtalık fonksiyonlarının kaybı anlamına gelir. Bu durumdaki bir kadında her ay yumurtlama gerçekleşmez. Yumurtlama işlevinin bozulması, normalden daha az olan aday yumurta sayısı ya da yumurtalıkların bozulmuş işleyişinin sonucudur.

Erken Yumurtalık Yetmezliği’ni anlamak için öncelikle yumurtlama fonksiyonunu anlamak gerekir. Kısaca özetleyecek olursak; bir kız çocuğu doğduğunda 2 milyon olgunlaşmamış yumurtaya sahiptir. Büyüyüp ergenliğe ulaştığında ise kalan yumurta sayısı 300 – 400 bin civarındadır. Yani, erkekteki sperm üretiminin aksine, kadında süregelen bir yapım yoktur. Vücut daha fazla folikül oluşturamaz. Bu foliküller, belli hormonal aşamalardan sonra, olgun yumurta geliştirecekleri için çok önemlidirler.

Şu an 300 – 400 bin rakamı kulağa çok gelebilir ama her folikülden olgun yumurta oluşmayacağını ve her ay bir kısmının kayba uğrayacağını da unutmamalıyız.

Adet döngüsünün başında vücutta östrojen seviyesi düşüktür. Bir takım karmaşık mekanizmalar sonucunda beyinden salınan FSH hormonu, yumurtalıklardaki birkaç folikülün olgun yumurtaya doğru gelişimini tetikler. Ama sadece bir şanslı folikülde olgun yumurta gelişecektir. Bu folikül olgunlaştıkça östrojen hormonu salgılar ve beyinden FSH salınımını durdurur. Eğer olgun folikül gelişmez ve östrojen hormonu salgılanmazsa, FSH salgısı devam edecek ve yüksek değerlere ulaşacaktır.

Bu da Erken Yumurtalık Yetmezliği olan kadınlarda niye yüksek FSH seviyeleri olduğunu açıklar.

Erken Yumurtalık Yetmezliği ile erken menopoz aynı şey değildir

Çünkü Erken Yumurtalık Yetmezliği olan kadınlar, yıllarca düzensiz sıklıkta da olsa adet olabilirler hatta gebe kalabilirler. Düzensiz periyotlarla gelen adet kanaması Erken Yumurtalık Yetmezliği’nin belirtilerinden biridir. Daima önemle üzerinde durulması gereken bir konudur.

Erken menopozda ise adetler tümüyle kesilmiştir ve gebelik oluşması söz konusu değildir.


20’li 30’lu yaşlarda hissetmeye başlarlar

Erken Yumurtalık Yetmezliği, 40 yaş altı her 100 kadından birinin başına gelmektedir. Beraberinde tedavi edilmesi gereken başka tıbbi problemler nedeniyle de bütünüyle ele alınması gereken bir durumdur. Tabi ki bu problemlerin başında çocuk sahibi olamamak gelir.

Yumurtalık yetmezliği normalde menopoz döneminde olduğu gibi yumurtalıklarda çok az sayıda yumurta ve follikül kaldığı zaman başlayan bir durumdur. Yumurtalıklardaki yumurta sayısındaki azalmadan dolayı östrojen seviyeleri de düşer. Ortalama menopoz yaşı 50 olarak düşünülürse, bu değişiklikler doğal seyirde 40’lı yaşların sonuna doğru başlar.

Ancak Erken Yumurtalık Yetmezliği olan kadınlar, sıcak basması, uyku bozuklukları, vajinal kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki gibi adet düzensizliğine eşlik eden bulguları 20’li 30’lu yaşlarda hissetmeye başlarlar.

Bazı kadınlarda ise belirti yoktur ve normal adet düzeni devam eder. Bu grupta tanı sıklıkla çocuk arzusu nedeniyle yapılan tetkiklerde, yüksek FSH hormonu seviyesinin saptanması ile konur.

Maalesef Erken Yumurtalık Yetmezliği olan çoğu olguda (%65 oranında) sebep bilinmemektedir. Geri kalan bölümde otoimmun hastalıklar (özellikle tiroid hastalıkları ve diabet), kromozomal anormallikler ve ailevi genetik geçişli durumlar sebep oluşturabilir.

Erken Yumurtalık Yetmezliği’nin tedavisi var mıdır?

Erken yumurtalık yetmezliği, yumurtaların azalması veya tükenmesi neticesinde ortaya çıktığı için bu durumu tersine çevirebilmek mümkün değil.

Erken Yumurtalık Yetmezliği tanısı konmuş bir olguda tedavinin esas amacı eksik hormonların yerine konması ve öncelikle vücut işlevlerinin korunmasıdır. Bu olgularda hormon yerine koyma tedavisi şarttır. Hastaya bunun erken menopoz demek olmadığını ve nadir de olsa bazı durumlarda over (yumurtalama) fonksiyonunun geri dönebildiğini de söylemek gerekir.

Çocuk sahibi olma konusunda, etkinliği ispatlanmamış deneysel tedavilerden kaçınmak ve hastaya durumu kabullenme konusunda yeterli zamanı vermek gerekir.

Halihazırda kısırlık konusundaki çözümler yumurta donasyonu (yumurta nakli, yumurta bağışı) ve evlat edinme ile sınırlı bulunmaktadır.

Mutlaka senede bir kez kontrol yaptırın

Genç kadınlara verilebilecek en önemli mesaj şudur;

Anne olmak için henüz erken olduğunu düşünseniz bile mutlaka jinekoloğunuza senede bir gidin ve rutin muayenenin yanında bu konuda da kontrolünüzü yaptırın. Erken Yumurtalık Yetmezliği konusunda en önemli uyarıcı yumurtalıklarınızdaki aday folikül sayısı (yumurtalık rezervi) ve herhangi bir günde kanda bakılabilen AMH hormonunun beraber değerlendirilmesidir.

Henüz ufukla evlilik yoksa


Eğer bu konuda risk altında olduğunuz ve yaşınıza göre olması gerekenden daha az yumurtanız olduğu ortaya çıkarsa ve de henüz ufukta evlilik yoksa, mutlaka bir tüp bebek uzmanına başvurunuz. Çünkü yeni yasa gereği artık bekar hanımlar da yumurtalarını dondurup, anne olma şanslarını sürdürebilirler.”


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.