FED beklentileri ve Merkez Bankası’nın faiz indirimleri, Dolar kurunu rekor seviyelere yaklaştırabilir. Piyasalar, Binali Yıldırım hükümetinin yeni ekonomi yönetiminde atacağı adımları dikkatle izliyor.
Piyasalar FED’in faiz artışını yeniden fiyatlıyor
Dün Amerika Merkez Bankasının (FED) açıkladığı toplantı tutanakları sonrası Dolar sert değer kazanırken, FED’in yıl içinde gerçekleştireceği faiz artışı beklentileri yeniden fiyatlanmaya başladı. Artık, FED’in yıl içinde faiz artışı gerçekleştireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Peki, ne zaman?Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör analiz etti.
Piyasalar artık FED’in yıl içinde faiz artışını fiyatlıyor
Piyasalar yılbaşından bu yana FED’in faiz artış sürecini küçümsemiş ve vadeli FED faiz oranlarına göre tam anlamıyla faiz artışını 2017 yılının Şubat ayında fiyatlıyordu. Haziran ayında faiz artışı tutanaklar öncesi % 5 seviyelerinde yer alırken, tutanaklar sonrası sert yükseliş yaparak neredeyse % 50 oldu. Faiz artışının bir anda yükselmesinde, tutanaklarda yer alan “ekonomik büyümenin yükselmesi ve başta enflasyon verisinin olumlu açıklanması halinde Haziran ayında faiz artışı gerçekleştirebilir” ifadesi yer aldı.
Mayıs ayından bu yana ABD’den başta enflasyon oranı ve perakende satışlar verisi olmak üzere sanayi üretimi, konut verilerinin olumlu gelmesi sonrası piyasalar yeniden FED’in faiz artışı beklentilerini fiyatlamaya başladı. Piyasalar artık Eylül ayında neredeyse % 100 ihtimalle faiz artışı olacağını ön görüyor, FED’in tutanaklarında üyelerin faiz artışı konusunda hala daha ayrışmalar olduğunu da biliyoruz. “Birçok” üye Haziran ayında faiz artışını destekliyor. Ancak, faiz artışını destekleyen üyelerin oy kullanım hakkı bulunmuyor. Oy kullanım hakkı olan üyelerin ise faiz artışını daha az desteklediği biliniyor. Bundan sonra piyasalar oy hakkı olan FED üyelerinin konuşmalarını ve verileri takip edecek.
Yarın oy hakkı bulanan Stanley Fischer ve Williams’ın konuşmaları dikkatle takip edilecek. İki üyenin de Haziran ayında faiz artışını işaret etmesi halinde FED yıl içinde iki faiz bile yükseltebilir şeklinde fiyatlamalar görebiliriz. FED’in faiz artışı sürecini erteleyebilecek gelişmelerin başında ise ABD’de yer alan başkanlık seçimleri gelebilir. Daha öncesinde İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılacağı beklentisi FED’in faiz artışını engelleyeceği görüşü yer alsa da yapılan son anketlerde İngiltere’nin birlikte çıkma ihtimali oldukça azalmış görünüyor.
Binali Yıldırım’ın ekonomi yönetimi
Türkiye’de bugün Ak Parti’de tek aday olarak açıklanan Binali Yıldırım‘a çevrildi. Piyasalar ekonomi alanında yapılacak olan reformları takip etmeye devam edecek. Binali Yıldırım hükümetinin ekonomi politikaları, ayrıca reformların devam edeceği mesajı verilmesi ve ekonomi yönetiminin belirlenmesi sonrası TL bir miktar değer kazanabilir. Ancak, TL’nin görüntüsünü yeniden FED’in atacağı adımlar belirleyecek gibi gözüküyor.
FED beklentileri ve TCMB’nin faiz indirimleri, Dolar/TL paritesini rekor seviyelere yaklaştırabilir!
Türkiye’de gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararında olacak. TCMB’nin faiz indirimlerine devam etme ihtimali olsa da dün açıklanan FED tutanakları sonrası faiz artışı beklentilerinin yeniden fiyatlanması TCMB’nin bu gelişmeyi dikkate almasına neden olabilir. Sadeleştirme sürecinin devamı için birinci öncelik küresel piyasalarda riskin ve oynaklığın azalmasıydı. Ancak, piyasa riskinin ve oynaklığın yükseldiği yeni bir döneme girebiliriz. Bu da TCMB’nin faiz indirimleri konusunda dikkatli adım atmasına neden olabilir. FED sonrası piyasa hareketlerine baktığımızda, Dolar / TL’nin yeniden 3 seviyelerine yaklaştığını görüyoruz. FED beklentilerinin yeniden fiyatlanması ve TCMB’nin faiz indirimlerine devam edeceği beklentisi yükselişlerin kademli olarak 3,0250 – 3,0500 seviyelerine doğru devam etmesine neden olabilir.