Meral Akşener MHP’de kurultaya giden süreci anlattı

Meral Akşener, AKP ve Adalet Bakanı’nın MHP’de kongre sürecine nasıl müdahil olduğunu anlattı; “Biz kurultay yapmaya çalışırken AKP’nin iç işi olmuşuz” dedi.

Meral Akşener MHP'de kurultaya giden süreci anlattı

MHP Genel Başkanlığı’na aday olan 5 isimden bir olan Meral Akşener Habertürk televizyonu yayınında konuştu. Meral Akşener burada yaptığı açıklamada Hükümet ve Adalet Bakanlığı’nın, partisinin kongre sürecinde mevcut parti lideri Devlet Bahçeli lehine müdahil olduğunu savundu ve şunları söyledi:

“Adalet Bakanı’nın bizzat müdahil olduğu bir süreç izledik. 2011’de çıkan kanuna göre yerel mahkemelerin aldığı kararların müdahil olması kanunsuz. Perşembe gecesi Yargıtay kararı çıkarsa kongre yapılacak dedik. Olumlu karar çıkabileceğine inansak Perşembe akşamı bu kararı vermezdik. Cuma akşamı bu karar 4:30’da çıktı. Avukatlarımızın yanında 3 telefon geldi. Birincisinin başsavcılıktan geldi. İkincisi bilinmiyor. Üçüncüsü Adalet Bakanlığı’ndan. O kararı kaldıracağını söyleyen hakim Adalet Bakanlığı’na çağırıldı ve tedbir kararı konulup kongremiz iptal edildi. Bir kongreyi polis kararı ile engelleyemezsiniz. Cumartesi günü Anadolu Oteli’ne gittim. Pek çok polis, TOMA’lar, zincirler. Önceden parasının ödendiği bütün otellere valilik tarafından. buraya gelenlere müsaade etmeyeceksiniz denildi.


On binden fazla insan vardı. Sadece “Ülkücü hareket engellenemez” ve “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atıldı. Bahçeli’yi alkışlanan bir husus vardır; o da ülkücüleri sokaktan çekmesi. Orada ülkücüler direnen ama taşkınlık yapmayan tablo çizdi. Yöneticilerin yüzlerini Türk milletine gösterdiler. Ancak bu kadar olgunlukla gösterilebilir. Bu demokratik ve hukuk arayışını gösterdik. Biz ne kadar kurarsızlık yapılırsa yapılsın ‘Hak aranabilir’ dedik. Ülkücüler kararlıdır. Başkalarının yazdığı senaryoda oynamaz ve haklarını ararlar. Bu bir umut oldu.

“İçişleri Bakanı olduğumda bu kadar aranmadım”

12. Sulh Ceza Mahkemesine herkes şaşırdı. Çünkü kimse adalet beklemiyordu. Biz kurultay yapmaya çalışırken AKP’nin iç işi olmuşuz. Bir taraftan da ülkemiz insanı üzerindeki o şeffaf camı çatlattık. O gün beni arayanların heyecan ve şaşkınlığını anlatamam. İçişleri Bakanı olduğum gün ben o kadar aranmadım. Erdoğan istemezse hiçbir şey olmaz kanaatinin ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmak isterim.”

Yönetimin seçimli kurultay kararı

“Yargıtay bir karar verdi. Ama öteye gidilemiyor. Bizim tüzüğümüz engelli koşu. Sayın Bahçeli kongre yapamıyor. Önce çağrı heyeti kongre yapacak. Çağrı heyeti bunu uygulamazsa hapis yatıyor. Bu inatlaşmadın ortadan kalkması için ortaya konmuşsa çağrı heyeti ile birlikte çalışılır. 3 adayın verdiği temilci var. Özdağ da verecek. Bahçeli de versin. Arena’yı tuttuk diyorlar. Hay hay… Önce çağrı heyeti alacak bu kararı.Hukuk süreci devam ediyor ve edecek. CHP’de benzeri olmuştu. Kurultay kararını çağrı heyeti alacak.”

Koray Aydın’ın “Cemaat Meral Akşener’i destekliyor” iddiası

“2012’de Bahçeli’ye oy verdim ama o zaman aday olan Koray Aydın’a atılan isnatların karşısında oldum. Aynı şekilde Ümit Özdağ aday olduğunda da. Sayın Aydın’ı anlamadım. Sebebini o açıklamalı. Koray Aydın’ı adaylıklarında destekleyenler şimdi benim yanımda. O insanlar rencide oluyorlar. Ben ne adaylar hakkında ne de Bahçeli hakkında incitici tek bir kelime kullanmadım.”


Meral Akşener’in AK Parti’nin kuruluş aşamasında yer alması

“Ben AK Parti’nin kuruluş aşamasının en başında gördüklerimden rahatsız olup ayrıldım. İstesem şimdi çok da yüksek yerlerde olurdum. 7 Haziran seçimlerinden sonra Sayın Türkeş ile birlikte bana bakanlık teklif edildi. İkinci imtihan budur. Ben bunu reddettim. Cumhuriyet’in kurululu ile ilgili bir kesimde, bu iktidardakilerin bakışıdır aynı zamanda, ihtilaf safhaları var. Biz bunu ihtilafı giderebileceğimiz için sahaya çıktık. Biz milletimizde de bu bakış açısı olduğunu gördük. Atatürk’ü biz birinci başbuğu olarak görürüz. Biz Türk milliyetçilerinin bir başbakan çıkarabileceğini göstermek istiyoruz. Kardeşlik hukukunun yeniden oluşturabileceğimize inanıyoruz.”

Bahçeli’nin, Kılıçdaroğlu’nun “Meral Akşener’i cumhurbaşkanlığına aday gösterelim” önerisini reddetmesi

“Bunu anlamak mümkün değil. Bunu Bahçeli’nin cevaplaması gerekiyor. İktidar olmak istenmiyorsa neden bir siyasi parti vardır ? Türk milliyetçilerin haddini bilmek gibi bir sorunu var. Biz haddimizi bilmiyoruz. Cumhurbaşkanlığını da başbakanlığı da istiyoruz. Sivas il başkanımızın dediği gibi; bizim evet koltuk sevdamız var. Biz kalbi kırılmış Türk millet için umut olduk.

Meral Akşener aday olma kararını neden ve nasıl verdi?

“1 Kasım sonuçlarının getirdiği travmatik bir durum vardı. Ben sadece çevremden oy istedim. Sokağa çıkmam bile yasaklandı. Bahçeli çıktı “O hanım dinlenecek” dedi. Nasıl olur da 5 ayda 40 milletvekili, 2 milyona yakın oy gider? Kurultay olsa belki Bahçeli aday olacaktı. Ama çok incitici sözler sarf edildi. Delegelerimiz bizler çok çirkin iftiralara uğradı. Başarı olmuş olsaydı orta yerde. 7 Haziran seçimler tekrarlansa kimse bir şey demeyecekti. Bir başarısızlık var orta yerde. Demek ki iktidar olmak istenmiyormuş. Ben yıllarca iktidar olmak istemeyen ülkücü görmedim. Ben Başbakan olcağım deyince iktidar olmanın ne kadar kötü olduğu söyledi. Binlerce insan bedel ödedi. 80 öncesinden bahsetmiyorum. Şimdi de ödeniyor. Gencecik il başkanımızın teşkilatı kapandı.”

Yargıtay’dan karar çıktı: MHP Kurultay’a gidiyor!


MHP Genel Başkan adayları kimler?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.