21 Haziran saat 01:34 de güneşin Yengeç burcuna girişi ile yaz gün dönümü başlamış oldu. Bu tarihe göre çıkardığımız ekinoks haritaları bizlere önümüzdeki 3 aylık yaz döneminin enerjilerini anlamamız açısından rehber olabilir.
Bu ekinoksa girmeden hemen önce 20 Haziran’da Yay burcunun son derecesinde gerçekleşen bir dolunay yaşadık. 21 Haziran’da ise en uzun günü yaşadık. Güneş bulunduğumuz yarım küreye en dik ışıklarını gönderecek ve tüm parlaklığı ile dolunayda hissettiğimiz duygusal gerilimleri, görmekte zorlandığımız bütünlüğü gözlerimizin önüne serdi. Her birimiz hayatımızın bazı alanlarında karar vermemiz gereken sürece adım atıyoruz.
Yukarıdaki harita Güneşin Yengeç burcuna giriş yaptığı anın haritası. Koç burcunun yükselende yerleştiği haritada yükselen yöneticisi Mars’ı değişim ve dönüşümün evi olan 8. alanda görüyoruz. Cesaret ve tutkuyla ileri doğru hareket etme isteğimiz ön planda ancak bunu gerçekleştirmek için gereken motivasyonu sağlayacak, itici gücü verecek olan Mars retro hareketi ile sanki bize istediğimiz cesareti ve kendimize güveni vermekte gönülsüz gibi. En derin korkularımızla yüzleşmek ve bu korkulardan özgürleşmek zorunda kalacağımız bir dönemin başladığını anlıyoruz. Bunu belki de çeşitli krizler deneyimleyerek öğrenmek zorunda kalacağımız bir sürecin içerisine girmiş bulunuyoruz. Retro Mars savaşlarımızı içimize döndürüyor.Üstelik de bu savaşı “kişisel özgürlüğümüz” için vermemiz gerektiğini söyleyen bir Uranüs var 1. evde.
Güneş ve Venüs kavuşmuş ve 3. alana yerleşmiş ama 4. burçtalar. Ev hayatımızda, aile içinde huzur ve güven istiyoruz.İletişim halinde olmak, anlatmak ve en çok da anlaşılır olmak istiyoruz. Ama Merkür ve Satürn birbirine zıt açı ile bakıyorlar ve iletişim kurarken korku ve karamsarlığın da bize eşlik edebileceğini söylüyor. Şimdiye dek sürdürdüğümüz ifade tarzımızı ve iletişim şeklimizi sürdürmekte direnirsek, bu konularda esnek bir yaklaşım içerisinde olmaya dikkat etmezsek eğer başımıza iş açabiliriz. Bir söyleyip iki dinleyeceğimiz, karşımızdakilerin de sözlerine dikkat etmemiz gereken bir dönem. Merkür’ün Neptün’e yaptığı sert açı da bu dikkati vermekte yaşayacağımız kafa karışıklığımızı anlatıyor. Neye inanıyorsak inanalım karşımızdakine inançlarımız üzerinden baskı yapma riskimiz de var. Bu dönem ayrıca iletişimin, haberleşmenin de baskı altına alınması ihtimalini de görebiliriz anın haritasında.
Astroloji: Bu yaz astrolojik olarak nasıl geçecek?
Ay oğlak burcunda ve tepe noktasında üstelik de Plüton ile kavuşuma gitmek üzere. Duygusal açıdan karamsarlığımız ağır basabilir. Üstelik de ay – Plüton kavuşumu duygusal olarak hırpalanmalara açık olacağımızı da anlatıyor. Tepe noktasında duran Ay ve Plüton her birimizin özgürlüğü için vereceği savaşın toplumun gözü önünde olacağını, bizim için geri dönüşü mümkün olmayan kadersel değişimleri de yaşayabileceğimizi söylüyor. Üstelik bu görünüm Yengeç burcundaki Venüs’e de karşıt açıda.
Yani duygusal olarak karamsarlığımız, ya hep – ya hiç mantığımız, duygularımızı kullanarak yapacağımız manipülasyonun içimizdeki sevgiyi, merhameti ve içsel barışı da zedeleyebileceğini, yıpratıp tüketebileceğini söylüyor. İnsanlara olan güvenimiz sınanabilir, kendimize dair güven duygumuz zedelenebilir. Dış dünyada, kariyerde, toplum önünde verdiğimiz güç çekişmeleri aile içinde bir takım şeyleri ihmal etmemize yol açabilir. Dışarıdan gelen çok fazla baskı ve tehdit hissedebiliriz ve ailemizi bu yüzden ihmal edip gerekli sorumlulukları almaktan kaçabiliriz bu yüzden bu süreçte ailemize çok daha fazla özen gösterip aradığımız huzuru ve barışı öncelikle aile içinde kurmaya çalışmalıyız.
Neptün balık burcunda ve retro üstelik güney ay düğümü ile kavuşumda, Jüpiter’e ise karşıt açı yapıyor. Geçmişimizden getirdiklerimiz, yaşadıklarımızdan elde ettiğimiz tecrübelerimiz sanki sisler ardında, gerçekleri görmek de zorlanıyoruz. Bebek adımları ile ilerliyoruz (Jüpiter rahat etmediği Başak burcunda) Eylül ayına kadar Jüpiter Başak yolculuğu devam edeceği için Jüpiter’in vaad ettiği bolluk ve genişlemeyi bir türlü bulamadı çoğumuz. Jüpiter Kuzey Ay düğümüne yaklaşırken aslında bir anlamda geleceğimiz şekilleniyor diyebiliriz. Bunu öncelikle ruhsal düzeyde ardından da toplumsal anlamda bir şekillenme olarak düşünebiliriz.
Büyük kare açı kalıbının dolunayla tetiklenmesi ile başlayan değişim ve dönüşüm süreci özellikle Satürn ile Neptün arasındaki kare açı yaza damgasını vuracak gözüküyor. Kafa karışıklığı, yönsüzlük, amaç yoksunluğu, maddi kayıplar çıkış yolları bulmamızı da zorluyor. Açıkçası zorlu bir yaz ayı bizleri bekliyor. Fakat, ben şahsi olarak bu dolunaydan sonraki süreçte aradığımız her ne ise hayat amacımızı oluşturmaya dair bunun görünür bir hale geleceğini düşünüyorum. Yaz boyu yaşama ihtimalimiz olan zorlanmaların, streslerin, kısıtlanmaların ve öfkelerimizin sebebini bulacağız her birimiz. Hem toplumsal olarak hem de bireysel olarak geleceğimize adım atmak üzere merdivenin başında duruyoruz.
Çektiğimiz tüm sıkıntıların bir sebebi var ve bunu bulmak, keşfetmek üzere kafa yoracağımız ardından da adım atmak için yola koyulacağımız bir yaz bizi bekliyor.
Belki de anın haritasında gördüğümüz zorlayıcı açılar bazılarımızı zorunlu olarak bir değişimin içerisine soktu bile. Her ne yaşarsak yaşayalım içimizdeki sınırsız ve sonsuz kaynaktan sevgi ile beslendiğimizi aklımızdan çıkarmayalım. Bizleri var eden mutlak güç; sonsuz sevgisi ve nuru ile yolumuzu aydınlatacaktır yeter ki Ondan ayrılmayalım, onunla olan ilişkimizi koparmayalım…
Hepimize güzel günlerin yakında olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum birazcık daha sabır ve hoşgörüye,cesaretle adım atmaya ihtiyacımız var sadece. Bu günler de geçecektir elbette ve yaşam karnemizde her birimize hak ettiğimiz notları vererek. Hayırlı hak edişlerimiz olsun her birimiz için, tüm kalbimle hepimiz adına bunu diliyorum gökyüzünden…
Sevgi ve umutla yaşanacak güzel günlere inançla, gökyüzü rehberimiz olsun.
